Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip:

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrencilere ‘Ortadoğu Çıkmazında Türkiye ve Türkmenler’ konulu konferans...

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrencilere ‘Ortadoğu Çıkmazında Türkiye ve Türkmenler’ konulu konferans veren Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip, “Suriye’deki Türkmenler Sulçuklu Devletinin torunlarıdır. Bu coğrafyada yer edindiler. Osmanlının vefalı vatandaşları oldular” dedi.Düzenlenen konferansta öğrencilere konuşan Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip, “İçinde bulunduğumuz coğrafya gerçekten acımasız bir coğrafyadır. Ortadoğu insanlık tarihinin en önemli coğrafyasıdır. Batı onun için bu coğrayaya Ortadoğu demiş. Doğu’nun ortası nasıl olur? Avrupa’nın ortası olur. Asya’nın doğusu, batısı, güneyi olur ama ortanın doğusu nasıl olur. Bunu anlamak mümkün değildir. Yani bu isim bile yanlış bir şekilde yerleştirilmiş. Bu yanlışlığın içinde de elbette ki bir mana var. Biz de Türk milleti olarak Orta Asya’dan kalkmış yüzümüzü sürekli batıya çevirmiş, gelmiş bu coğrafyaya yerleşmişiz. Selçuklulardan sonra bir cihan devleti kurulmuş bir milletiz. Bu coğrafyayı fethetmek yada işgal etmek amacıyla değil, vatan edinmek maksadıyla gelmişiz. Türklerin yerleştiği ilk coğrafyada o büyük akında İslam’ı kabul edişinden sonra Irak’tır aslında Türkiye değildir. Malazgirt zaferinden 20 küsür yıl önce Tuğrul bey Bağdat’ı fethetmiş. Abbasi devletinin halifesi Bağdat’ın anahtarını bir damla kan dökülmeden Tuğrul beye teslim etmiş. O tarihten bugün İslam’ın bayraktarlığını Türkler yapmıştır. Batı’ya karşı İslam’ın yayılmasını Türkler üstlenmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra dahi Ortadoğu’da örnek olarak gösterilen devlet Türkiye olmuştur. İslam’ın yaşadığı halde demokrasinin gelişebildiği tek ülkedir. Laikliği toplumsal bir değer olarak kabul eden tek Müslüman ülkedir diyebiliriz. Ortadoğu’da başka ülkelerin toprakları üzerinde gözü olmayan tek ülkedir. Hal böyle olunca ister istemez Osmanlı devletinden kalan birtakım sorunlar daha halen sancımaktadır. Nitekim bu dönemde Ortadoğu’da yaşanan olaylar benim nazarımda Osmanlı Devletinin çöküşünün sancılarından başka bir şey değildir. Osmanlı devleti bu coğrafyayı tek bir yönetim altında toplamıştı ama Osmanlı çekildikten sonra 21 Arap ülkesi doğdu. Dolayısıyla bu coğrafyada huzur olmadı. Bu huzursuzluk 21. aşıra gelince işte bu gibi hadiseler meydana gelmeye başladı” diye konuştu.Nakip ayrıca, “Bugün Irak ve Suriye’de yaşayan Türkmenler Osmanlı döneminden kalan Türkmenler değildirler. Bunlar 1055 yılında oğuz boylarının Horasan üzerinden gelip önce Irak sonra da Suriye bölgesinde yaşayan Türkmen boylarıdır. Selçuklu devletine de sahiplik ettiler, ayrıca kendi ülkelerinde de devletler kurdular. Suriye’de de durum farklı değildir. Suriye’deki Türkmenler’de Sulçuklu Devletinin torunlarıdır. Bu coğrafyada yer edindiler. Osmanlının vefalı vatandaşları oldular. Araplarla kaynaştılar. Aynı dini, aynı coğrafyayı, kültürü paylaştılar ama 20. Asırda Osmanlıdan sonra bunlarda sancılı bir dönemden geçmeye başladılar. 21. Asır Suriye ve Irak’ta ki Türkmenler için adeta kabus haline dönüştü” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: