Kerkük'te askeri önlemler arttırıldı

KERKÜK (İHA) - Irak'ı siyasi krizin eşiğine getiren yerel seçimler yasasına ilişkin kaos tüm hızıyla sürerken, tartışmaların odağındaki Kerkük'te ABD ve Irak ordusuna ait askeri güçler, yeni bir gerginliğe karşı devriyelerini sıklaştırdı.

Irak Parlamentosu'ndaki Kürt İttifakı'nın boykotu ile baş gösteren siyasi gerilim, ülkedeki diğer siyasi kesimleri de içine alırken, hükümet bütün siyasi çevreleri memnun edecek ortak bir formül üzerinde çalışıyor.
Irak'ı siyasi krizin eşiğine getiren yerel seçimler yasasına ilişkin Kürtlerin başlattığı gerginlik devam ederken, kaotik ortamın odağındaki Kerkük'te güvenlik kolları önlemlerini artırdı.
Başbakan Nuri El-Maliki'nin talimatı ile önceki gün takviye olarak Kerkük'e gönderilen bir tabur asker ile Amerikan kuvvetlerine ait askeri güçler, geçen hafta yaşanan etnik gerginliğin bir daha tekrarlanmaması için devriye turlarını sıklaştırdı.

Reklam
Reklam

Askeri güçler, kentteki devriye turlarını sıklaştırırken, Arap, Kürt ve Türkmen bölgeleri arasına ise bir dizi barikat kuruldu.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Süleymaniye, Erbil ve Dohuk gibi Kürt yerleşim bölgelerinden gelerek Kerkük'te gösteri düzenleyen ve ardından da Türkmenleri hedef alan bir dizi olayların ardından alınan bu tür önlemlerin, kentte tırmanan gerilimi düşüreceği savunuluyor.

Kentteki gerilim halen devam ederken, Kürt yönetimine ait milis güçlerin Kerkük'teki yasadışı eylemlerinin sürdüğü öğrenildi.

Öte yandan başkent Bağdat'ta, yerel seçimler yasasına bağlı olarak Kerkük konusuna ilişkin yaşanan sorunlar için taraflar arasında ortak mekanizmanın arandığı toplantılar da aralıksız sürüyor.
Bu konu ile ilgili son toplantı, ülkenin kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani'nin de aralarında yer aldığı, Başbakan Maliki, siyasi parti liderleri ve ABD Büyükelçisi Ryan Crocker, İngiltere Büyükelçiliği temsilcisi ile BM Irak Özel Temsilcisi Stephan de Mistura'nin katıldığı 'kritik' olarak nitelendirilen bir toplantı gerçekleştirildi.

Reklam
Reklam

Irak'taki bütün siyasi kesimleri kapsayabileceği ortak bir mekanizmanın arandığı hassas toplantıdan da bir sonuç çıkmadı. Ülkeyi siyasi krizin eşiğine getiren olayların başlangıcı, parlamentonun 22 Temmuz'daki yerel seçimler yasasının oylamasında baş göstermiş, 3'te 2'lik salt çoğunluğun oyu ile kabul edilen seçim yasası, Kürt İttifakı'nın kışkırtması ile krize dönüşmüştü.

Ardından da Kerkük'te gösteri yapan Kürt gruplar, Türkmenlere ait kurum ve kuruluşları ateşe vererek yakmıştı.