KESK, “Herkesin referandum sonucu ortaya çıkan yeni siyasal atmosferi doğru okuması, yakın geleceğimizde toplumsal sorunlarımızın çözümü yolunda önemli bir adım olacaktır” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Merkez Yönetim Kurulu, yapılan referandumu ve sonucunu değerlendirerek, sonucun başta siyasi iktidar olmak üzere tüm siyasi partiler, yapılar ve kitle örgütleri tarafından önemli dersler içermekte olduğunu ifade etti. KESK, “Herkesin referandum sonucu ortaya çıkan yeni siyasal atmosferi doğru okuması, yakın geleceğimizde toplumsal sorunlarımızın çözümü yolunda önemli bir adım olacaktır” dedi.
KESK Merkez Yönetim Kurulu, referandumun sonuçlarının değerlendirmesine işikin yazılı bir açıklama yaptı. Kurul, referandumun en temel sonucunun yeni bir Anayasa ihtiyacının kitlesel olarak temel bir talep olarak ortaya konduğunu savundu. KESK, “Özgür, demokratik ve eşitlikçi bir Anayasa talebi oyunun rengi ne olursa olsun referandumda oy kullanan ya da boykot tutumunu sergileyen yurttaşların ortak paydasıdır” diye konuştu.
Referandum sonuçlarını, geniş bir toplumsal uzlaşma olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade eden Yönetim Kurulu, bunun iki temel nedeni olduğunu belirtti. KESK, “Birincisi referandumda oylanan değişiklik paketinin ülkenin birikmiş sorunları karşısında halkın ve toplumsal kesimlerin taleplerini karşılamaktan uzak oluşu, Anayasa değişiklik önerisinin geniş bir toplumsal mutabakatı hedefleyen demokratik ve katılımcı yöntemlerle hazırlanmamış olmasıdır. İkinci önemli nokta referandum sürecinin siyasi partiler tarafından toplumsal gerilimleri tırmandıran polemiklere kurban edilmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ İKTİDAR REFERANDUM SONUCUNU GÜVEN OYU OLARAK ALGILAMAMALI”
Siyasi iktidarın referandum sonuçlarını kendi ekonomik politikalarına verilen bir güven oyu olarak okumaması gerektiğini ifade eden KESK Yönetim Kurulu, “Yeni bir Anayasa ihtiyacının ancak en geniş toplumsal katılımın temel alındığı; ülkenin Kürt sorunu, Alevi sorunu, çalışma hayatının demokratikleşmesi ve siyasal katılım önündeki engellerin kaldırılması gibi temel sorunlarını çözmenin merkeze alındığı kapsamlı bir çabayla karşılanabileceğini görmelidir” dedi. KESK, referandumun en temel sonuçlarından birisinin ise barış olduğunu savunarak şöyle konuştu:
“Bir yandan referandum kampanyasını, ülkenin bölünmesi engelleme misyonu etrafında yürüten ırkçı-şoven, ülkücü yaklaşımların iflas etmesi; diğer yandan ülkenin doğusunda etkili bir karşılık bulan boykot tutumu Kürt sorununun demokratik-barışçı yollarla çözümü yönünde geniş bir toplumsal mutabakatı ortaya koymaktadır. Boykot tutumu Kürt yurttaşlarımızın yeni bir Anayasa yapılması sürecinde yer almak, muhatap alınmak yönündeki iradelerinin açık bir tezahürü olarak okunmalıdır.”
“1980 darbecilerine dava açın”
KESK yaptığı değerlendirmede, değişiklik paketindeki bazı maddelerin vurgulanması gerektiğini ifade ederek, vatandaşları 12 Eylül 1980 rejiminin sorumlularına dava açmaya çağırdı. KESK, “12 Eylül rejiminin faşizan uygulamalarına maruz kalmış, maddi manevi bedeller ödemiş tüm yurttaşların 12 Eylül’de sorumluluk almış, baskıcı uygulamalara imza atmış tüm yetkili ve görevlilere karşı suç duyurularında bulunmaları, dava açmaları, hesap sormaları tarihsel bir hesaplaşma görevi olarak önümüzde durmaktadır. Tüm yurttaşları ve üyelerimizi bu göreve davet ediyoruz” diye belirtti.
Anayasa’nın 53. Maddesinde ki kamu emekçileri için yapılan düzenlemenin mevcut yasallığın gerisinde kaldığını ifade eden Kurul, “Bilindiği gibi siyasi iktidarların ısrarla inkar etmesine rağmen toplu sözleşme hakkımız hem ulusal mahkemelerde ve hem de Avrupa insan hakları mahkemesinde defalarca tescil edilmiştir. Bu anlamıyla 53. maddede zaten mevcut bir hak veriliyor gibi gösterilerek zorunlu tahkim uygulamasına gidilmiştir. Zorunlu tahkimin olduğu bir yerde gerçek anlamda bir sendikadan söz edilemez. Yapılacak yeni Anayasada bu madde değiştirilmeli toplu sözleşme ve grev hakkımız anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır” dedi.
KESK açıklamasını, “Özgürlükçü, eşitlikçi, etnik, dinsel kimlikler arasında bir hiyerarşi kurmayan, cinsiyetçiliği dışlayan, emeği temel insani değer olarak kurumsallaştıran ve en geniş siyasi katılımı temel alan Anayasa talebimizi bir kez daha yükseltiyoruz. Bu yönde geliştirilecek tüm çabalara katkı sağlayacağımızı bir kez daha taahhüt ediyoruz” diye tamamladı.(ANKA)