İnsanca yaşamak için yürüdüklerini belirten KESK Dönem Sözcüsü Kemal Tunçdemir, emekçilerin hak ve özgürlüklerini tırpanlayanlara, demokrasiye, hak ve özgürlüklere düşman olanlara, IMF'ye itaat edenlere oy vermeyeceklerini söyledi.
Ellerinde pankartlarla hazırlıklarını tamamlayan KESK Van Şubesi'ne bağlı Eğitim-Sen, Tüm-Bel-Sen, Ses, Bes, Tarım Orman-Sen, Enerji Yapı Yol-Sen, Haber-Sen, Kültür-Sen, YYÜ Temsilcisi'nden oluşan 90 kişilik grup, Ankara'ya gitmeden önce Van İl Kültür Müdürlüğü önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. İnsanca yaşamak için yürüdüklerini belirten KESK Dönem Sözcüsü Kemal Tunçdemir, emekçilerin hak ve özgürlüklerini tırpanlayanlara, demokrasiye, hak ve özgürlüklere düşman olanlara, IMF'ye biat edenlere oy vermeyeceklerini söyledi. Enkaz altındaki ekonominin, her geçen gün artan hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluğun halkın hayatını çekilmez hale getirdiğini kaydeden Tunçdemir, çözümün işsizlerin, kamu emekçilerinin, ezilenlerin, işsizlerin özgür ve demokratik Türkiye talebini güçlendirmekten geçtiğini bildirdi.
Yoksulluk sınırının 1 milyar lira, açlık sınırının 370 milyon lira, asgari ücretlinin 184 milyon lira olarak belirlendiği Türkiye'de 400 milyon lira ücrete mahkum edilen emekçisiyle ülkenin yangın yerine döndüğünü dile getiren Kemal Tunçdemir, "Her evde bir işsiz, her mutfakta bir yangın, ücretlerdeki adaletsizlik, yönetimde keyfilik ve hukuksuzluk devam ediyor. Ekonomi ve siyaseti, küresel sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendirme çabası devam ediyor. Eğitime, sağlığa, yatırıma ve personele ayrılan paylar düşüyor. Bölge müdürlükleri kapatılıyor, özelleştirme sürüyor. Üretim yok, yatırım yok ve istihdam yok. Devletin faiz ve silahlanmada büyümeye devam ederken; sosyal yanı budanıyor, yükümlükleri görmezden geliniyor. Hükümet batan gemiyi borç alarak yüzdürmede inat ediyor, gemi ise borç yüküyle su almaya devam ediyor" dedi.
Haklı ve meşru talepleri alıncaya kadar yürüyüşlerine devam edeceklerini açıklayan KESK Dönem Sözcüsü Tunçdemir, "Temel ücretlerimiz yoksulluk sınırının üzerinde olmalı. Zorunlu tasarruf hesabındaki birikimlerimiz derhal ödenmeli. Kamudaki boş kadrolar doldurulmalı. Çalışma saatleri düşürülmeli. Çalışma koşullarının tek yanlı belirlenmesinden vazgeçilmeli. Doğum izinleri artırılmalı. Kreş sorunu çözülmeli. Çalışma yaşamı demokratikleşmeli" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından çeşitli sloganlar atan üyeler, daha sonra otobüslere binerek Ankara'ya doğru yola çıktı.