Kılıç, yaptığı açıklamada, toplu görüşme sürecinin devam ettiğini belirterek, "Görüşmelerde KESK olarak taleplerimizi net bir şekilde ortaya koyduk. İnsanca yaşanır bir ücret ve çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ettik. Ayrıca, sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını, kamu yönetiminin ve çalışma koşullarının demokratikleşmesini istedik. Toplu sözleşme ve grev hakkı içermeyen sendikal alana yasaklar ve sınırlar getiren 4688 sayılı yasanın, taleplerimiz doğrultusunda değiştirilmesi ve kamu çalışanlarına siyaset yasağının derhal kaldırılması gerektiğini ifade ettik" diye konuştu.
Ücretler arasındaki adaletsizliğe bir an önce son verilmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
"İkinci toplu görüşme 26 Ağustos'ta yapılacak. Bu nedenle toplu sözleşme taleplerimizi bir kez daha tekrar ediyoruz. İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz. Bugün yoksulluk sınırı 1 milyarı aşmışsa temel ücret 1 milyarın üzerinde olmalıdır. Ücretler arasındaki adaletsizlik son bulmalıdır. Sosyal yardımlar yükseltilmelidir. Aylığımız tutarında yıllık 4 ikramiye verilmeli, zorunlu tasarruflarımız reel kayıplar karşılanarak derhal nakden ve bir defada ödenmelidir. Çalışma koşullarımız da insanca yaşanır olmalı, evrensel demokratik değerlere uygun düzenlenmelidir. Günlük çalışma sürelerimiz 7 saati aşmamalı, yıllık ve mazeret izinlerimiz uzatılmalıdır. Daha nitelikli ve yaygın kamu hizmeti için kamu çalışanlarının sayısı artırılmalıdır. Bizler sendikalarımız aracılığıyla katılım ve denetim hakkı istiyoruz. En az 50 çalışanın bulunduğu işyerleri için, çalışma alanına yakın ücretsiz ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır."
KESK olarak seçim atmosferi yaklaşırken bütün partilere seslendiklerini belirten Kılıç, "IMF'den yana olan, kamunun tasfiyesinden yana olan, ücret erimesinden yana olan baskıcı, gerici, emek ve demokrasiden yana olmayan hiç bir partiye oy vermeyeceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması halinde sonbahar aylarını eylem aylarına çevireceğiz" diye konuştu.