Epilepsi, kanser gibi hastalıkların tedavi programına alınmasının yanı sıra, zayıflama konusunda da oldukça başarılı olan ketojenik diyet, karbonhidrat alımını azaltan bir listeyle ilerler. Vücuda alınan karbonhidrat miktarı azaldıkça, vücudun tepkisi de değişir. Diyetin başarılı olmasının ardında bu temel nokta yatar. Kelime kökü olan ketosiz, karbonhidrat alımının azalması durumunda vücudun yağ yakmaya başlamasını ifade eder. Bu diyet sırasında aç kalınması söz konusu değildir. Hedeflenen, vücudun enerji üretim alanını değiştirmektir.
Ketojenik diyet, aslında beslenmede değişiklik yapılması demektir. Ketojenik diyette tek bir tip yoktur. Bu farklar karbonhidrat alımına bağlı olarak değişir. Ketojenik diyet biçimini seçerken mutlaka öncesinde bir araştırma yapılması ve hekime danışılması gerekir. Çünkü bu diyetin adaptasyon sürecinde ve uygulama kısmında bedenin vereceği tepkiler bazı hastalıklar ile olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bazı ketojenik diyet tipleri hastalıkların tedavisi için daha uygunken, bazıları da zayıflamak için idealdir. Peki ketojenik diyette ne yenir?
Ketojenik diyette yenilebilecek besinlerin arasında deniz ürünleri gelir. Somon, sardalya, uskumru gibi yağ yönünden kuvvetli balıklar ve karides, yengeç, midye gibi diğer deniz ürünleri rahatlıkla tüketilebilir. Sebze seçiminde ise düşük karbonhidratlı olanlar tercih edilir. Brokoli, ıspanak, lahana gibi sebzeler tercih edilebilir. Et ve tavuk bu diyette tüketilebilecek gıdalar arasındadır. Yumurta ise hem diyetin temel besinlerindendir, hem de iyi bir protein kaynağıdır. Yoğurt, kefir, peynir gibi süt ürünleri de diyet listesinde bulunur.
Zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, tereyağı, kaymak, avokado, böğürtlen, ahududu ve çilek ketojenik diyet için uygundur. Bununla birlikte kakao oranı yüksek bitter çikolata da bu diyet sırasında tüketilebilir.
Ketojenik diyette yasaklar nedir? Öncelikle karbonhidrat grubu ürünlerin yasak olduğu söylenebilir. Bu demek oluyor ki, nişasta bazlı sebzeler de yasak. Ekmek, makarna, pilav, hamur işleri başta gelir. Bunlarla birlikte patates gibi kök sebzeler de bu diyet için uygun değildir. İçerisinde glikoz şurubu bulunan hazır gıdalardan ise tamamen kaçınmak gerekir.
Ketojenik diyet yapanlar ikiye ayrılır; hastalıklarla savaşmak için diyet yapanlar ve zayıflamak için diyet yapanlar. Diyet türünü belirleme sırasında amaç önemlidir.
Karbonhidrat alımının en alt düzeyde olduğu standart ketojenik diyette, protein alımı da kısıtlıdır. Yoğunluklu olarak yağ tüketilir. Bazı kanser türlerinin tedavisinde beslenme programı olarak uygulanır.
Ketojenik diyet ile zayıflayanlar genellikle bu tipi tercih ederler. Ayrıca kas kütlelerini korumak isteyenler için de uygun bir beslenme programıdır. Bu diyette de karbonhidrat alımı en alt seviyededir. Protein gurubu gıdalar ise beslenmenin yaklaşık %30'luk kısmını kapsar.
Bu diyetin amacı kan şekeri seviyesini yüksek tutmaktır. Besinlerden alınan karbonhidrat, yavaş yavaş kana geçince kan şekeri seviyesi yükselir ve beden karbonhidratlardan önce yağ tüketimine yönelir. Bu diyet tipi diğerlerine göre daha az kısıtlama içerir. Beslenmenin yaklaşık %10'luk kısmı karbonhidrat, %25'lik kısmı protein ve geri kalanı da yağ alımına yöneliktir.
Orta zincirli yağ asitleri ile karbonhidratların aynı hızda metabolize edilmesi fikrine dayanır. Metabolizma bu tür yağ asitlerini hızlı bir şekilde enerjiye dönüştürmeye çalışır. Protein ve karbonhidrat miktarı eşit, yağ alımı daha düşüktür.
Bu diyet, kuralları gereği kafaları sıkça karıştıran diyetlerden biridir. Herkes için uygun bir diyet olmadığı için karar verilmesi zor bir diyettir. Ketojenik diyet, diyabet hastaları, aşırı kilosu olan kişiler, Tip-2 diyabet hastaları, parkinson gibi hastalıklarla mücadele edenler için uygundur. Bunlar dışında ketojenik diyet hamile ve emziren kadınlar ile böbrek hastaları için kesinlikle uygun değildir. Ketojenik diyet listesine uymakta zorlananların da bu diyete başlamaması tavsiye edilir.
Uzmanlar ketojenik diyete birden değil kademeli olarak başlanması gerektiğini söylerler. Yani günde bir öğünü ketojenik menü ile başlanan diyetin ikinci gününde öğün sayısı da artar. Dördüncü günde diyete tamamen geçilmiş olur. Ketojenik diyet sırasında öğünlerin tamamen tüketilmesi ve özellikle tedaviye destek amaçlı kullanılanların da miktarı doğru belirlenmiş olmalıdır.