KGF başvuruları başladı

**Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kredi Garanti Fonu (KGF) başvurularının bugün başladığını bildirerek, bankalarla protokollerin tamamlandığını, 20 banka ile anlaşma yapıldığını kaydetti. Tüketici Kanunu ile kredi kartlarına vatandaşların gelirine göre limit getirilmesi gerektiğini ifade eden Ergün, bu konu üzerinde çalışacaklarını belirtti.

**

Reklam
Reklam

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldi. Küresel ekonomide yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi de etkilemeye başladığını belirterek, uçağın türbülansa girdiğini, burada yaralanmalar ve berelenmelerin de olduğunu söyledi. Ergün, “Önemli olan yıkıcı etkiler olmamasıdır. Biz baştan beri Türkiye bu türbülanstan çıkar, biz yeniden toparlanırız. Tamamen dış şartlardan kaynaklanan sorun yaşıyoruz. Bu süreçte kötümserliğin kimseye faydası olmazdı. Kötümserlik, daha da karmaşık hale getirirdi” dedi.

2009’un Şubat’ına kadar devam eden kriz sürecinin Mart’tan itibaren toparlanmaya döndüğünü ifade eden Ergün, bunun trend haline gelmesinin önemli olduğunu söyledi.

KOMŞULARLA SIFIR PROBLEM, MAKSİMUM İŞBİRLİĞİ Dış pazarlarda daha agresif bir şekilde yönelinmesi gerektiğinin altını çizen Ergün, komşuyla sıfır problem safhasının geçildiğini maksimum işbirliği safhasına ulaşıldığını söyledi. Ürdün’le geçen hafta serbest ticaret anlaşmasının yapıldığını, vizenin kaldırıldığını anımsatan Ergün, Ürdün’de yapılan görüşmeler sonrasında Türk işadamlarının sorunlarıyla ilgilenecek özel bir büro kurulacağını dile getirdi. 2009’da ihracatta yüzde 30 gibi bir kayıp olduğunu belirten Bakan Ergün, miktarın yüzde 10 artmasına karşın, fiyatta düşüş olması nedeniyle ihracatta gerileme yaşandığını ifade etti.

Reklam
Reklam

“HIZLI BÜYÜMEYE İHTİYACIMIZ VAR”
İşsizlik sorununa da değinen Ergün, bir miktar istihdam kaybı yaşandığını söyledi. Ekonomik krizin etkileriyle birkaç puan işsizliğe eklendiğini dile getiren Ergün, “İstihdamın artması için daha çok büyümemiz, daha çok ihracat yapmamız, dış pazarlara daha agresif bir şekilde asılmamız icap ediyor. Çünkü, yüzde 10’a yakın birikmiş bir işsizlik 27 çeyrek büyüme olmasına karşın yüzde 8-10 bandında gitti geldi. Bizim büyümemiz nüfus artış hızına paralel olarak ortaya çıkan işgücüne katılımı eritebildi. Stoğu eritemedi. Bundan daha hızlı büyümeye ihtiyacımız olduğu gerçek” dedi.

BAKAN ERGÜN’DEN YÖK ELEŞTİRİSİ
Bakan Ergün, mesleksizliğinde işsizliği etkilendiğine dikkat çekerek, mesleki eğitimin son 10 yılda zayıfladığını kaydetti. Ergün, “Bunda meslek liselerine karşı alınan tutumun, YÖK’ün aldığı tutumun çok katkısı var. Bizim lise eğitim sistemimizin yüzde 65’i meslek eğitimi olması, yüzde 30-35’nin genel lise olması lazım. Herkes imam hatip liseleri meselesine takılıyor. İmam hatip liseleri de bir meslek lisesi. Orda da nitelikli eğitime ihtiyaç var. Mesleksizlik sorunu mutlaka aşmamız lazım. Meslek lisesi denildi mi imam hatip… Meslek liselerini bir yanlış düşünceye heba edemeyiz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“YÖK VE MAHKEME EVVELA ADALETİ TESİS ETMESİ LAZIM”
YÖK’ün katsayı uygulamasının anımsatılması üzerine Ergün, YÖK’ü eleştirdi. Ergün, “Lise son sınıfta üniversiteye yönelmek isteyen bir çocuk ilave çabayla, ilave zaman harcayarak o yarışmaya katılmak istiyorsa katılsın. Kapasitesini zorlamak istiyorsa ayağına taş bağlama. Bu insan potansiyelimizi heder etmekten başka mana etmez. YÖK’ün ve mahkemenin evvela adaleti tesis etmesi lazım. Adaleti teslim edin sonra çok çalışan kazansın. Sen bir kere buraya girdin, başka bir yere gidemezsin diyemezsin. Bu insani, vicdanı ve hukuki değil. Üniversiteye gitmek isteyen adama ayağına pranga vurduk gidemezsin diyemezsin” diye konuştu.

KREDİ KARTLARINA GELİRLE ORANTILI LİMİT GELİYOR
Konuşmasının ardından basının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Sanayi Bakanı Ergün, tüketici haklarıyla ilgili kanun tasarının Bakanlar Kurulu’nda müzakere edildiğini, ancak imzaya açılmadığını belirtti. Gazetecilerin kredi kartı ile ilgili çalışmanın hatırlatılması üzerine Bakan Ergün, kredi kartlarıyla ilgili çalışma için hem bankalarla hem de tüketicilerle bir araya gelinilmesi gerektiğini ifade etti. Kredi kartlarına bir sistem getirilmesi gerektiğinin önemine değinen Ergün, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“Çarşıda pazarda sebze meyve satar gibi kart satışı olmamalı. Maaşın belli bir katı kadar kredi limiti olmalı, fakat 10 katı 20 katı kadar limiti olması gerçekçi değil. Hem verilişi hem limiti hem de satışı itibariyle bir düzene ihtiyacı var. Tüketici yönüyle bizim tasarımız da olacak. Bir de bankalar ilgili değişiklikler var. Kart sayısı fazla olabilir ama toplam kartların limiti o kişinin ücretiyle belirli bir kat sayıda olması gerekir. İsterse yüz tane kartın olsun. Bankacılık havuzunda hangi limite ulaştığı görülsün. Gelire orantılı olacak.”

“BANKACILIK SİSTEMİNİ DÜZENLEMEYE KALKMIYORUZ”
Gazetecilerin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile mutabakata varıldığı, bundan sonra bankacılıkla ilgili bütün yasal düzenlemelerin BDDK’dan yapılacağı” sözlerini hatırlatılması üzerine Ergün, bankacılık sistemini düzenlemeye kalkmadıklarını, tüketicinin haklarını düzenleme içerisinde konuyu değerlendirdiklerini kaydetti. Ergün, tasarıların birbirini etkileyen nitelikte olabileceğinin altını çizdi.

Reklam
Reklam

“CAZİP ŞEYLER TÜKETİCİDE BASİRET FALAN BIRAKMIYOR”
Ergün, kredi kartlarında asgari ödeme limitinin düşük tutulması halinde döndürülebileceğinin düşünüldüğünü ifade ederek, “Ticaret Kanunu’nda ‘basiretli tüccar gibi davranmalıdır’ diye şeyler söylüyoruz. Tüketicilere tek başına basiretli davranın demek yetmiyor. O kadar cazip şeyler oluyor ki tüketici de basiret falan bırakmıyor. Gerçekten bu kadar cazip şeyler karşısında tüketicinin nasıl basiretli davranabilir. Bu yüzden yanıltıcı reklamları da denetleyelim diyoruz” dedi.

Bir gazetecinin GDO ile ilgili yönetmelikte etiketlemeye ilişkin sorusu üzerine Ergün, tüketiciye zararlı hale gelen ürünler varsa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile görüşebileceklerini söyledi.

"BANKALAR KGF ŞUBESİ GİBİ ÇALIŞACAK"
Kredi Garanti Fonu ile önemli adım attıklarını anlatan Sanayi Bakanı Ergün, şöyle devam etti:

“Önce KGF’nin sermaye yapısı güçlendirildi. 240 milyona çıktı. Hazine 1 milyar kendisi kaynak koydu ve 12 milyarlık kredi hacmi oluşturuldu. Şimdi burada yaklaşık 20 bin orta ölçekli işletme maksimum 1 milyon TL kredi kullanabilecek. Grup şirketi ise 1.5 milyon TL limiti olan kredi kullanabilecek. Bununla ilgili çalışmalar tamamlandı ve başvurular bugün başladı. Yeni Garanti Fonu sisteminden bugün bankalara başvurular başlayabilecek. 20 bankanın her biri KGF’nin şubesi gibi çalışacak. Bankalarla imzalar tamamlandı. Teminat sıkıntısı çeken KOBİ’ler bu sistemden daha çok yararlanacaklar. Kredi riskinin yüzde 65’ini Hazine üstlendiği halde, Hazine bankaların istediği teminattan daha fazla teminat istemeyecek. Bankalar yüzde 35’ini üstleniyorlar.”

Reklam
Reklam

"2010’DA HURDA İNDİRİMİ DÜŞÜNÜLMÜYOR"
2010 yılı bütçesinde hurda indirimine ilişkin herhangi bir uygulama öngörüsünde bulunmadıklarını söyleyen Ergün, hurda indirimine ilişkin bir uygulamanın düşünülmediğinin altını çizdi. Şu anda Ulaştırma Bakanlığı’nın hurda indirimi sistemi uygulandığını anımsatan Ergün, Ulaştırma Bakanlığı’nın kendi bünyesindeki kaynağı kullandığını kaydetti. Kasım ve Aralık’ta da sanayi üretiminin artmasını beklediğini ifade eden Ergün, son çeyrekte de pozitif büyüme olmasının öngörüldüğünü belirtti.

Gazetecilerin bankaların KOBİ’lere yönelik tutumları sorulması üzerine Bakan Ergün, son bir iki aydır bankaların KOBİ’leri arayarak kredi açmak istediklerini ilettiklerini söyledi. Bankaların sıkı tavrını ilelebet sürdüremeyeceğini dile getiren Ergün, kredi kaynaklarını daha çok açmaya başladığını belirtti.

BAKAN ERGÜN’DEN TERÖR YORUMU
Son dönemlerdeki terör olaylarının anımsatılması üzerine Ergün, terör olaylarının iktisadi aktörleri etkileyen olaylar olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin artık bu üzerindeki yüklerden kurtulması gerektiğini söyledi. Terör olaylarının daha fazla yaşanmaması gerektiğinin altını çizen Ergün, “Artık Türkiye’nin iç şartları da, bölgesel şartlar da, uluslar arası konjonktür de terörü taşımaya, sürdürmeye imkan vermeyen noktadadır. Terörden başka işi olmayanlar, terörü meslek haline getirmiş olanlar da var ve onlar da bu işler bitmesin diye çaba harcayacaklardır. Bu bitmek zorundadır başka yolu yok. Bu olayların arkasında ne var kim var? Tokat’ta bu eylem hangi sebeple yapılır. Bunun arka planını da araştırmalar ortaya koyacaktır. Bu tür olaylarda mutlaka arka plan oluşuyor” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Danıştay saldırısını da hatırlatan Ergün, Türkiye’nin üzerine adeta kara bulut çöktüğünü, olayın birbiriyle ilişkilerini nasıl sıkıntıya soktuğunun görüldüğünü, zaten eylemlerin biraz da bu amaçla gerçekleştirildiğini kaydetti. Herkesi bu durumlarda sağduyulu olmaya çağıran Ergün, tek tek hesabın sorulması gerektiğini söyledi. (ANKA)