"Kıbrıs Cumhuriyeti fiilen tanındı"

LEFKOŞA (İHA) - KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Türkiye-Güney Kıbrıs arasında gümrük birliğine gidilmesini "yılların yanlış politikasının getirdiği sonuç" diye değerlendirdi ve bunun ciddi etkiler yapacağını söyledi. Başbakan Talat, bunu lehe çevirmek için çözüm vizyonunu kaybetmeden çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Gümrük birliğinin Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdığı anlamına gelmediğini ancak fiilen varlığını kabul ettiğini kaydeden Talat, Türkiye'nin "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanımasının KKTC'yi tanımamasını gerektireceğini, bunun da kaos olacağını, ancak böyle bir endişesi bulunmadığını açıkladı.

Reklam
Reklam

Talat, Türkiye'nin Rum tarafını istekli şekilde gümrük birliğine almadığını belirterek, "Eğer biz mazallah yanlış bir politika gütmeye başlar, tekrar çatışmacı politikalara dönersek ve AB'yi, dünyayı düşman görüp yedi düvele karşı savaş açarsak, o zaman Türkiye istemeye istemeye Kıbrıs sorunu çözülmeden o tanıma noktasına doğru sürüklenebilir" dedi.

Başbakan Talat, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni gümrük birliğine aldığını açıklamasının ardından düzenlediği basın toplantısında bunun beklenen bir gelişme olduğunu kaydederek, hazırlıklarla ilgili bilgisi bulunduğunu söyledi.

Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü nedeniyle bu kararın KKTC ve Kıbrıs Türk halkına ciddi etkiler yapacağını ifade eden Talat, özellikle Serbest Ticaret Tüzüğü'nün Avrupa

Konseyi'nce onaylanmaması halinde Kıbrıs Türklerinin serbest ticaretini, Güney Kıbrıs'a kayma nedeniyle sıkıntılı noktalara taşıyacağını belirtti.

Başbakan Talat, Avrupa Konseyi'nin, Türkiye'nin bu yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra Serbest Ticaret Tüzüğü'nü geçirmenin yollarını bulmasını isteyerek, bu yönde umutlu olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Durumun nereye gideceğini pratik uygulamanın göstereceğini belirten Talat, önceden dikkat çektikleri, olacaktır dedikleri bir şeyin olduğunu ifade etti. Talat, şöyle devam etti:

"Yıllarca yürütülen yanlış politikaların Kıbrıs Türkü'nü bu noktaya getireceği biliniyordu ve Türkiye'nin gümrük birliğini Kıbrıs'ı da alacak şekilde genişleteceği biliniyordu. Ancak geçmiş hükümetlerin yanlış politikaları, Türk tarafının yanlış politikası, bizi bugünkü noktaya taşımıştır. Bilinen, beklenen bir noktaydı bu. Olacağı biliniyordu, oldu. Bundan sonra önümüze, ileriye bakmak zorundayız. Bu gelişmeden en az zarar göreceğimiz şekilde ama hiçbir zaman Kıbrıs sorununun çözümünün zorunluluğunu unutmadan ve bütün sorunların çözümünün ancak öyle olabileceğini bilerek, çözüm vizyonumuzu kaybetmemeliyiz. Çözüm vizyonunu koruyarak Kıbrıs Türkü'nü Kıbrıs'ın eşit ortağı yapacak çalışmaları, dünyanın desteğini arayışlarımızı sürdürmek zorundayız"

Başbakan Talat, geçmiş politikaların geçmişte bırakılması ve yeni politikalarla dünyayla uyum içinde Kıbrıs Türk halkının maksimumum faydası için düzenlemeler yapılması gerektiğini anlattı.

Reklam
Reklam

Başbakan Mehmet Ali Talat, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Talat, Serbest Ticaret Tüzüğü'yle ilgili soruya karşılık, yanlış politikalar sonucu Rum tarafının temsil ettiği Kıbrıs'ı AB'ye soktuğunu, o nedenle Türkiye'nin Kıbrıs'ı gümrük birliğine alırken aslında Kıbrıs Rum tarafını aldığını, Avrupa Konseyi'nde Kıbrıs Cumhuriyet'nin oturduğunu ve Serbest Ticaret Tüzüğü'nü engellediğini anlattı.

Kıbrıs Rum tarafının diğerleri yanında küçük bir uluslararası aktör olduğununun unutulmamasını isteyen Talat, diğer üye ülkeler istiyorsa Kıbrıs'ın bu tüzüğü veya herhangi bir uygulamayı veto etme şansı olmadığnı söyledi.

Başbakan Talat, "O yüzden hala ısrarlıyım, AB kurumları Kıbrıs Türkü'ne serbest ticareti sağlayabilirler" diye konuştu.

İş adamlarının Türk mallarının Güney'de daha ucuz olacağı ve acenteliklerini kaybedecekleri yönündeki endişelerine işaret eden bir gazeteciyi yanıtlayan Başbakan Talat, beklenen bir gelişme yaşandığını ancak uygulamada Kıbrıs Türklerine nasıl bir rol biçileceğini göreceklerini iş adamlarının endişelerine alınacak önlemler bulunduğunu ve bunları alacaklarını, iş adamlarına eşit rekabet koşulları sağlamak için çalışacaklarını vurguladı.

Reklam
Reklam

Başbakan Talat, Türkiye ve AB'yle temasları olduğunu, durumu lehe çevirmek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirterek, Kıbrıs Rum Yönetimi hariç, hiç kimsenin Kıbrıslı Türkleri zor durumda bırakmak, ekonomilerini geliştiremez hale getirmek düşüncesi taşımadığını, Kıbrıs Türklerine düşman olmadığını söyledi.

Başbakan Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin aldığı kararın uygulamasının zaman alacağını, olayın bir de psikolojik boyutu bulunduğunu, Kuzey Kıbrıs'tan soğan bile almayan bir korkunun Türkiye'den gelecek ürünlere karşı tutumunun ne olacağının zamanla görüleceğini, yarın için endişeye gerek olmadığını, uzun vadeli planlar yapmanın önem taşıdığını anlattı.

Bugünkü duruma yanlış politikalarla gelindiğini yineleyen Talat, bu gelişmenin bu tarihlerde olacağını önceden söylediğini anımsattı ve "Kıbrıs'ı Kıbrıs Rumlarının temsil ettiği şekilde AB'ye sokan politikaların bizi getirdiği noktadır" dedi.

Başbakan Talat, bir gazetecinin Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın "Gümrük birliği Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdığımız anlamına gelmez" şeklinde açıklama yaptığını ancak AB

Reklam
Reklam

normlarına göre konumun ne olacağı yönündeki soruya da özetle şöyle yanıt verdi:

"Türkiye, istekli ve arzulu olarak Rum tarafını gümrük birliğine almadı. Arzulu ve istekli olarak Kıbrıs'ı tanıma gibi bir noktaya gelmeyecek ama eğer biz mazallah yanlış bir politika gütmeye başlar, tekrar çatışmacı politikalara dönersek ve AB'yi, dünyayı düşman görüp yedi düvele karşı savaş açarsak, o zaman Türkiye istemeye istemeye Kıbrıs sorunu çözülmeden o tanıma noktasına doğru sürüklenebilir"

Şu anda gümrük birliğiyle Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımış olup olmadığı sorusuna karşılık da Talat, "Bu içinde saklıdır. Tanıma-tanımama arasında bir durumdur aslında. Resmen tanımıyor ama fiilen varlığını kabul ediyor" dedi.

Başbakan Talat, Türkiye'nin Kıbrıs'ı isteyerek ve arzu ederek ancak Kıbrıs sorunu çözüldüğünde tanıyacağını kaydetti.

Türkiye'nin şu anda Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımadığını ama gelecekte o noktaya gelip gelmeyeceğinin çok çetrefilli bir konu olduğunu belirterek, Türkiye, şimdiki haliyle Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma noktasına gelirse o zaman kaçınılmaz olarak KKTC'yi tanımaması zorlamasıyla karşılanacağını, bunun da kaos oluşturacağını anlattı.
"Böyle bir endişeniz var mı?" sorusuna karşılık "Hayır" diyen Başbakan Talat, "O bir kaostur. Umarım ki o zamana kadar Kıbrıs sorununu çözüm vizyonumuzu kaybetmeyiz ve güdeceğimiz doğru politikalarla kaybedilmiş bu davayı tekrar kazanma yoluna gelebiliriz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Halkın 24 Nisan'daki evetiyle kaybedilmiş bir davayı yeniden canlandırıp kazanmaya doğru gidildiğini belirten Başbakan Mehmet Ali Talat, bunun kolay olmadığını vurguladı. Dibe vurmuş bir davayı yeni baştan oluşturup ileriye götürme aşamasında olunduğunu kaydeden Talat, bu yüzden politikalarda siyah noktalar olabildiğini ifade etti.

Başbakan Talat, ayrı devleti tanıtma davasının başarısızlığa uğradığını belirterek, şimdi 24 Nisan'daki halk iradesine uygun yeni bir politika örüldüğünü, bunun başarıya götürülmesinden başka çare olmadığını söyledi.

Rumların istekleri arasında, Türkiye'nin Kıbrıs bandıralı gemilere limanlarını açmasını da bulunduğunu kaydeden Talat, bunun da gündeme geleceğini ama hava sahasının açılmasının ülkelerin kendi iradelerine bağlı olduğu için Rumların talep edebileceği birşey olmadığını, Kıbrıs sorunu çözüm sürecine girerse bu sorunun ortadan kalkacağını belirtti.

Başbakan Talat, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Ankara'da büyükelçilik açmasının söz konusu olup olmadığı sorusuna da şöyle yanıt verdi:

Reklam
Reklam

"Şu an için değil. O kaotik durum gelecekteki Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıma mecburiyetine doğru yönelme, aynı zamanda KKTC'yi tanımamaya doğru zorlanma, ancak şu anda güdülen doğru politikanın terk edilip, gerginlik, çatışma üzerine kurulu bir politikaya geçilmesi durumunda kapımızı çalacak bir tehlikedir. Yoksa şu anda dünya çözüm isteyen ve bunu kanıtlayan bir halkın varlığı şartlarında Türkiye'yi böyle birşeye zorlamaz, zorlayamaz."