NEW YORK (İHA) - Birleşmiş Milletler (BM) Bin Yıl Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'nin New York kentinde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de belli bir etnik gruba demokratik haklar vermek gibi bir yaklaşımlarının olmadığını, Türkiye'de halkın tümünün demokratik haklarını geliştirmek gibi bir yaklaşımları olduğunu söyledi.
New York'ta faaliyet gösteren Dış İlişkiler Konseyi'nin toplantısında konuşan Erdoğan, bir soru üzerine kendisinin Kürt sorunu ifadesini daha önce de kullanmış olduğunu belirterek, "Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu sorunu olduğu gerçektir. Ancak Türkiye'de etnik unsura 'alt kimlik olarak söylüyorum' ya da bir bölgeye yönelik demokratik haklar anlayışı yoktur. Tüm Türkiye halkına yönelik olarak böyle bir anlayışımız vardır" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise, Türkiye'nin 1963'te başlayan bir sürecin sonuna gelmiş olduğunu belirterek, "AB Türkiye'ye karşı böyle davranacaktı ise neden 1996'da Gümrük Birliği Anlaşması imzaladı, niçin Helsinki zirvesinde Türkiye aday ülke ilan edildi, niçin 2002 Kopenhag Zirvesi'nde kriterleri yerine getirdiği takdirde müzakerelere başlanacak dendi?" ifadelerini kullandı.
"Türkiye bütün bunları yaptı hala müzakere süreci başlar mı başlamaz mı tartışması yaşanıyor. Bu uluslararası diplomasiye sığmaz. Birbirimize olan güvenimizi kaybederiz" diyen Erdoğan, Güney Kıbrıs ile ilgili Türkiye'nin önüne çıkarılan engellerin de çok çirkin olduğunu belirterek, "Kıbrıs'ın AB'ye üye olması hata. Güney Kıbrıs Kopenhag Kriterlerini bile yerine getirmedi ki" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Kerkük'ün statüsü konusunun Irak'ın geleceği açısından hassasiyet taşıdığı kanaatinde olduklarını da belirtti. Erdoğan, "Kerkük'ü, bir kesimin sahiplenmeye çalışmasının Türkmenler de dahil olmak üzere bu bölgedeki diğer gruplar tarafından hoş karşılanmayacağı aşikardır. Ortaya çıkacak huzursuzluk tüm Irak'ı ateşe atacak bir karmaşayı tetikleme riski taşımaktadır. Kerkük'ün geleceğine Türkiye ilgisiz kalamaz" ifadelerini kullandı.
Başbakan, terör örgütü PKK/Kongre-Gel'in Kuzey Irak'taki varlığının da Türkiye'nin güvenliği bakımından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve PKK'ya karşı önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.