Ankara - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Kıbrıs konusunun, Türkiye'nin teknik müzakerelerine hiç karıştırılmadan kendi hattında devam etmesi gereken bir konu olduğunu belirterek, "Kıbrıs'ı müzakere sürecinde adeta bir pazarlık olarak kullanmak AB'nin temel ilkeleriyle de çok bağdaşmıyor" dedi.
Babacan, CNN TÜRK'te "Ankara Kulisi Programı"na katılarak soruları yanıtladı.
Devlet Bakanı Babacan, Türkiye'nin AB müzakere süreciyle ilgili 12 Haziran tarihinin en az 17 Aralık ve 3 Ekim kadar önemli olduğunu belirterek, "Bugün, sürecin en önemli aşamalarının test edildiği, (herhangi bir problem çıkacak mı, üye ülkelerden herhangi bir şey önümüze getirilecek mi, nelerle karşı karşıya kalacağız?) gibi pek çok soru işaretinin cevabını bulduğu bir gündü" dedi. Babacan, Başbakan Erdoğan'ın daha önce de Türkiye'nin limanlar ve havaalanları konusunda geri adım atmayacağını vurguladığını belirterek, Kıbrıs konusunun sürekli Türkiye'nin önüne getirilmesinden rahatsızlık duyduklarını kaydetti.
Kıbrıs'ın 30 yılı aşkın süredir devam eden bir konu olduğunu dile getiren Babacan, şöyle konuştu:
"Kıbrıs, nihai ve kapsamlı bir çözüme ulaşmadığı sürece hep önümüzde önemli bir konu olarak duracak. İhtilaf ve anlaşmazlığın olduğu bir konuyu çözebilmek için
bambaşka bir sürecin adeta araç olarak kullanılmasını yaklaşım olarak çok yanlış buluyoruz."
Babacan, "Kıbrıs nedeniyle görüşmelerin kesileceğine inanıyor musunuz?" sorusuna yanıt verirken, "Bundan sonra Türkiye'den ve KKTC'den adımlar atmasını beklemek çok gerçekçi değil" dedi.
"AB ile Türkiye ilişkilerinin sadece ve sadece Kıbrıs nedeniyle özellikle Güney Kıbrıs'ın bu tutumu sebebiyle sıkıntıya girmesi, Avrupa Birliği için çok yazık olur" diyen Babacan, bunun eksilerinin sadece AB ile Türkiye ile sınırlı kalmayacağına işaret etti.
Babacan, Türkiye ile AB'nin ilişkilerinin aksamasının sonuçlarının sorumluluğunu hiç kimsenin üstlenemeyeceğini ifade etti.
"Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de yazarlara yönelik davaların alınan mesafeyi gölgelediğini ifade etti. Yazarlara, gazetecilere, dava açmalar ne zaman son bulacak?" sorusunu yanıtlarken de Babacan, iş eyleme dönüşmediği sürece ifade özgürlüğünün Türkiye'de doyasıya yaşanması gerektiğini söyledi.
Devlet Bakanı Babacan, küresel ekonomideki hareketin bu yıl için enflasyonun hedeflenenden yüksek çıkmasına yol açabileceğini ifade etti.
Hükümetin, bütçe disiplininden asla vazgeçmemeye kararlı olduğunu anlatan Babacan, serbest kur rejiminin de sürdürüleceğini vurguladı.
Cari açığın kontrolünde mali disiplinden sapmamak gerektiğini belirten Babacan, "Bir numaralı tercihimiz, kararımız, önceliğimiz enflasyonun düşmesidir" dedi.