Kıbrıs konusunu istismar etmeyeceğiz

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbrıs konusunu asla istismar etmeyeceğiz. Hükümet Irak ve Kıbrıs meselesi konusunda en az 10 kez düşünerek adım atıyor. Kıbrıs meselesi konusunda beni ve hükümeti eleştirenler, statükoyu korumak isteyen, ülkede taş üstünde taş bırakmayan kişiler" dedi. "Ayakta duramayan hükümetlerle Türkiyemizi idare ettiler" diyen Erdoğan, "Yabancı bir ülkeye gitmek şurada dursun, ancak vekaleten birileri giderse gitti. Bu ne kadar kabul görür" sözleriyle kendisinden önceki hükümetleri eleştirdi. Konuşmasında Star televizyonunda başlatın kampanyaya da değinen Erdoğan, "Cumhuriyet'in 14., 15. gününü ilan edenler var. Eyvah; cumhuriyet kimlerin eline kalmış. Atatürk'ün isminin arkasına sığınarak politika yapıyor, Cumhuriyet'i sömürmeye kalkıyor. O Cumhuriyet sizin sömüreceğimiz kadar sermayesinden kaybetmedi. Onun sahibi var. Biz hep birlikte 70 milyon Cumhuriyet'e sahibiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Grand Cevahir Otel'de düzenlediği bayramlaşma töreninde partililerle bir araya geldi. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in de hazır bulunduğu törende bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, "Bundan sonra bayram kutlamalarımızı stadyumlarda yapacağız. Başbakan Erdoğan, dün çok önemli bir geziden döndü. Gerçekten başarılı bir gezi oldu. Diğer icraatlarımızı olduğu gibi, bunu da kıskananlar olacak. Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını gerçekleştiriyoruz. 2004 yılı Başbakan'ın önerisiyle trafik yılı olarak ilan edildi. Amaç can ve mal kaybını daha aza indirmek. Milletimize trafik bilicini yerleştirme konusunda yardımcı olmak, yapılanları gözden geçirmek... 15 bin kilometre bölünmüş yol hedefledik. Geçen yıl bunun bin 600 kilometresini gerçekleştirdik. Yüzde 70 kazalarda azalma oldu. 15 bin kilometrelik hedefimizi de gerçekleştireceğiz" dedi.

"DEVAMLI İLERİYE GİDİYORUZ" Bakan Aksu'nun konuşmasının ardından kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partililer ile Türk ve İslam aleminin bayramını kutladıktan sonra, eski bayramlardan bahsetti. Bayramların kendileri için tatil mantığı taşıyan günler olmadığını kaydeden Erdoğan, bayramların, sevgi ve saygının doruğa çıktığı, küçük ve büyük arasındaki bağların kuvvet bulduğu günler olduğunu belirtti. Türk insanının bu değerlerden biraz uzaklaştığını da sözlerine ekleyen Erdoğan, Türkiye'de istenmediği kadar tatil olduğunu söyleyerek, yeniden toparlanmak gerektiğinin altını çizdi.

Reklam
Reklam

Türkiye'yi, Cumhuriyet'in 100. yılında dünyanın ilk 5 ülkesi arasına sokmak istediklerini, bunun için inanç, azim ve gayret gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Bunları yapabilmek için insan malzemesi bizde var. Bütün mesele önünü açmak ve dürüst olmak. Fakat önün açılması için hep engel olmuşlar. Ocak ayı ihracatı açıklandı. Geçen yılın Ocak ayına göre yüzde 38 daha fazla. Devamlı ileriye gidiyoruz. Geçen yılın ihracat rakamları yüzde 30 iken, bu yıl yüzde 70'lere çıktı. Bu hükümet bu işadamlarının arkasındadır. Yabancı iş adamlarını sesleniyoruz, hemen gelin bağlantıları kuralım. Gelin burada yatırım yapın, biz gelip sizin ülkenizde yatırım yapalım. Ayakta duramayan hükümetlerle Türkiyemizi idare ettiler. Yabancı bir ülkeye gitmek şurada dursun, ancak vekaleten birileri giderse gitti. Bu ne kadar kabul görür? Rahmetli Özal'dan sonra her şey kaldı. İçine kapanmacı bir mantığın egemen olduğu bir ülke, bu dünyada hiç bir işe yaramaz. Bizi de aynı duruma sokmak gayreti içinde olanlar var. Size söz verdik, 'Dünyayı iş adamlarıyla birebir fellik fellik dolaşacağız. Piyasa, pazar arayacağız. Türkiye'yi pazar olmaktan çıkaracağız' dedik. Pazar günü Kore'ye gidiyoruz. Kore'de yine başta Başbakan olmak üzere sektörler bazında görüşmeler yapacağız. İş adamlarımız onların iş adamlarıyla görüşecek. 2004 çok önemli bir yıl olacak. Aralık 2004 inşallah AB ile ilgili müzakere çalışmaları başlayacak. Türkiye dünya gündeminde lokomotif olmalı artık, vagon olmaktan çıkarılması gerekir. Dış politikaya Türkiye'nin adını yazdırması lazım" diye konuştu.

Reklam
Reklam

KIBRIS TARTIŞMASI Konuşmasında, Kıbrıs meselesine de değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuyu asla istismar etmeyeceklerini söyledi. Hükümetin Irak ve Kıbrıs meselesi konusunda attığı adımları en az 10 kez düşünerek attığını kaydeden Başbakan Erdoğan, konularla ilgili önce düşünülüp müzakere yapıldığı, sonra açıklanması gereken kararların açıklandığını söyleyerek, Kıbrıs meselesi konusunda kendisini ve hükümetin kararlarını eleştirenleri statükoyu korumak ve ülkede taş üstünde taş bırakmamakla suçladı.

2004 yılının trafik yılı olacağını belirterek konuşmasına devam eden Erdoğan, "Bin 500 kilometre bölünmüş çifte yol dendiği zaman adam şaşırıyor, hayal etmesi mümkün değil. 1 yıl önce 9 günlük bayram tatilinde 28 kişinin hayatını kaybettiği yerde, bu yıl 7 kişi öldü. Bu kadar açık ve net, rakamlar konuşuyor. Bu yatırımlar olmasaydı orada kimbilir neler olurdu? Bu yıl hedefimiz 3 bin kilometre. Biz otoyol yapmıyoruz, duble yol yapıyoruz. Trafikte yaşananların bedelini insanımıza ödetmeyelim. Trafik terörüne çok kurban verdik. İstanbul'da yaşanan terör olaylarında 52 vatandaşımız gitti diye feryat figan edenler, trafik teröründe ölenler için niye feryat etmiyor? Orada ölenler insan değil mi? O da insan. Bu mantığı anlamak mümkün değil" dedi.

Reklam
Reklam

"REEL FAİZ YÜZDE 35'TEN YÜZDE 10'LARA KADAR DÜŞTÜ" New York'ta dünyanın en önemli finans kuruluşlarıyla görüşmeler yaptıklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, "Bize Türkiye'den çok memnun olduklarını söylediler. 1 yılda bu sıçramanın nasıl olduğunu sordular. 'Bir yandan enflasyonun düşmesi, bir yandan büyümenin gerçekleşmesi nasıl oldu?' Bunu sordular. Talep yaklaşık 5 milyar dolar. Biz 1.5 milyar dolarını aldık. Niye, ihtiyaç duymuyoruz. Bizden önceki hükümetler bu noktada adete duman olmuşlar. Bu paraları bulmaları mümkün değil. Aynı şey iç borçlanmada da geçerli. Bileşik faiz göreve geldiğimizle yüzde 36'daydı, şimdi yüzde 22'lere kadar düştü. Reel faiz yüzde 35'ten yüzde 10'lara kadar düştü. Türkiye artık parayı gayet ucuza alabiliyor. Ucuza mal ediyor ve finansını da elde ediyor. Bunu ifade ediyor. Mart sonuna kadar kendisini garantiye almış bir hükümet var" diye konuştu.

Yaklaşık yerel seçimlere de değinen Erdoğan, "Popülizm diye bir kavram bizim siyaset kitabımızda yer almıyor. Seçim geliyor diye, şunu ya da bunu yapalım mı diye düşünmüyoruz. Eğer gerçekten yapılması gereken bir işse yapılır. Yoksa seçim geliyor diye AK Parti hiç bir icraat yapmaz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Sözlerine, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda dağ fare doğurdu denildi" şeklinde davam eden Erdoğan, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu, son 10 yılı incelememiş. İnceleseydi bunları söylemezdi. Biz, bütün bu olumsuz şartlara rağmen son 10 yılın en büyük rakamını verdik. Tabi 6 ay için. İnşallah diğer 6 için de tekrar yeni bir rakam belirleriz. Bütün bunları ABD'de IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle görüştük. Aynı şey Bağ-Kur ve işçi emeklileri için de geçerli. Seçim çalışmalarında '3. yılın sonunda cepler bir şey görmeye başlayacak' dedik. Biz sizin içinizden geldik, acıyı bildiğimiz için böyle yapıyoruz. Bu yıl 800 bin ton kömür dağıttık. 1.5 milyon ailenin evine kömürü götürdük. Yani sizin paranızla biz fakirleri ısıttık. Yine ilk öğretim okullarına, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki okullara ücretsiz kitap gönderdik. Eskiden bu paralar hortumcuya gidiyordu, fark bu" dedi.

"O MÜESSESENİN KAPISINDA NEDEN SENİN BAYRAĞIN DALGALANIYOR?" Konuşmasında Star televizyonunda başlatılan kampanyaya da değinen Erdoğan, "Cumhuriyetin 14., 15. gününü ilan edenler var. Eyvah, cumhuriyet kimlerin eline kalmış. Milletin parasını maalesef kendilerine ait özel yatırımlarda kullanmak suretiyle kendi bankasını mudisini para veremeyecek duruma düşürenler, benim üzerinde mal beyanında en ufak bir şey yok diyenler, bir gazetenin patronajı yok demesine rağmen üstleniyor. Gidip o kanalda konuşma yapıyor. Hani burası senin değildi. Patronları kimse gelip onlar konuşsun. O müessesenin kapısında neden senin bayrağın dalgalanıyor? Buranın sahibi kimse onlar gelsin konuşsun. Duygu sömürüsü ile milleti aldatmaya devam ediyor. Atatürk'ün isminin arkasına sığınarak politika yapıyor, Cumhuriyet'i sömürmeye kalkıyor. O Cumhuriyet sizin sömüreceğimiz kadar sermayesinden kaybetmedi. Onun sahibi var. Biz hep birlikte 70 milyon Cumhuriyet'e sahibiz. Hiç bir şirketin ödenmeyen maaşlarını TC Hazinesi ödemiyor. Temmuzda bu iş bitiyor. Bu tuzağa gelmeyiz. Bu bankanın riski nedir diye soruyoruz BDDK Başkanı'na. '600-700 milyon dolar' diyor. Hesaplarda ortaya çıkan rakam 6 milyar dolar. Medyaya sesleniyorum. Bunu daha açık ve net yazın. Bu milletin alın terini, imkanlarını, belli duygu ve yasal boşlukları değerlendirme suretiyle kimsenin meşru olmayan emelleri için kullanmaya hakkı yoktur. Biz sizin bu emanetinizi bu noktada kullandırtmayacağız. Yasal mecburiyetler bize 8.5 katrilyonu ödemeye mahkum etti. Mudiler aldatıldı ama yasal olarak kanunun güvencesi altında. O yüzden ödüyoruz. Mudiler devletin bu işte samimi olduğunu gördü. Sizleri yanlışa görülenleri ve aldatanları iyi tanıyın. Bizim gazetelerimiz, televizyon kanallarımız yok" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan'ın sözleri sık sık, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesildi.

"ADAY OLMAYANLAR KALKIP GÖNÜL KOYMAMALI" Erdoğan, yerel seçimlerdeki aday adaylarına da şöyle seslendi:

"Seçimlere 57 gün kaldı. Kadını ve erkeğiyle bütün kapıları dolaşacağız. AK Parti'nin yerel belediyecilik anlayışını yaşatmalıyız. Aday olmayanların hiç biri kalkıp gönül koymamalı. Herkes yüreğini koyarak çalışmaya devam etmeli. Sıralamada görev alacak arkadaşların sayısı belli. Modern bir İstanbul meydana getirmemiz lazım. Merkez ve yerel birleşip el ele vereceğiz. Beyoğlu'nda yıkılan binalar duymak istemiyoruz. Dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir hükümet tam anlamıyla afetler karşısında başarılı olamıyor. Bunlar olağanüstü haller. Bütün bunlara rağmen kendini ispatlayan yönetimlerin orada olması lazım. Göreve adam anlayışını ortaya koyacağız. Hiç bir arkadaşımız bir diğer arkadaşımızın gıyabında konuşmamalı."

Reklam
Reklam

Konuşmasının ardından tek tek partililerle bayramlaşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Grand Cevahir Otel'den ayrıldı.