Kıdem tazminatı konusunda Bakan Çelik'ten sendikalara eleştiri

Bakan Faruk Çelik, kıdem tazminatı düzenlemesi konusunda açıklama yaptı. Çelik açıklamasında sendikaları eleştirdi ve sendikaların kıdem tazminatı konusunda konuşmaktan kaçındıklarını belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Konferans Salonu'nda yapılan 2015 yılı Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada SGK'nın faaliyetlerini anlatan Çelik, 2014 yılında sağlığa 54 milyar lira harcandığını belirtti. Öte yandan Çelik konuşmasında, son dönemin merak edilen konularından kıdem tazminatına da değindi. Çelik, işçilerin kıdem tazminatı alamadıklarına vurgu yaparken, konu hakkında sendikaların bile konuşmaktan kaçındıklarını belirtti.

Reklam
Reklam

Çelik konuşmasında, sigortalı çalışan sayısının 19 milyon 822 bine, dosya bazında emekli sayısının da 10 milyon 225 bine yükseldiğini belirten Çelik, 2014'de sağlığa 54 milyar lira harcandığını bildirdi. Ayrıca SGK açığının yüzde 2,27'den yüzde 1,14'e gerilediğine dikkat çekti ve yıllık hasta müracaat sayının 450 milyon, yazılan reçete sayısının da 340 milyon civarında olduğunu kaydetti.

SGK KONUSUNDA ELEŞTİRİYE AÇIĞIZ

SGK konusunda her türlü eleştiri, görüş ve öneriye açık olduklarını belirten Çelik,SGK'nın 830 kamu hastanesi, 107 üniversite hastanesi ve bin 650 özel sağlık kuruluşuna hizmet sağladığını belirtti.

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu toplantısının farklı görüş ve önerileri de kapsayan bir rapora dönüştürülmesi gerektiğini isteyen Çelik, hazırlanacak söz konusu raporun da tekrar tarafların dikkatine sunulmasının faydalı olacağını dile getirdi.

SGK TEKNOLOJİYİ KULLANIYOR

Sosyal güvenlik hizmetlerinde teknolojinin kullanımının son derece önemli olduğunu ve SGK'nın teknolojiyi etkin bir şekilde kullandığını ifade eden Çelik, teknolojinin kullanılması sayesinde eczanedeki işlemlerin 2 kat, hastane işlemlerinin 10 kat, e-bildirge işlemlerinin ise 3 kat arttığına dikkati çekti.

Reklam
Reklam

SGK VERİ VEREBİLMELİ

Çelik, kendisinden önce konuşan bazı katılımcıların kişisel verilerin kullanımıyla ilgili eleştirilerine de değinerek, şöyle konuştu: "Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki kişisel verilerin satılması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. Burada anonimleştirilmiş verilerden bahsediyoruz. Kamu kurumlarının bu konudaki taleplerinden bahsediyoruz. Bilimsel çalışmalardan kullanılması gereken verilerden bahsediyoruz. Kişinin kendisine ait bazı veriler varsa bu verileri konusunda muvafakat şartından bahsediyoruz. Yani kişinin muvafakati yoksa, 'bu veriler kullanılamaz' diyoruz. Bunları söyleyenlere sesleniyorum, varsa katkın gel buyur, öneride bulun. Bu verilere ihtiyaç var. Şu anda SGK, Çalışma Bakanlığına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına veri veremiyor. Bu veriyi vermemiz gerekiyor, bu verinin de anonimleştirilmiş veri olası gerekiyor."

Çelik, "Genel Sağlık Sigortasının sürdürülebilirliği risk altında" yönündeki ifadelere katılmanın mümkün olmadığını belirterek, "Çünkü bizim genel sağlık sigortası primlerimiz şu anda yüzde 107 oranında. Kamu katkısını çıkartırsanız, bu oran yüzde 80 oluyor. Dolayısıyla böyle bir risk söz konusu değil. Bu tablo bizim savurgan olmamız anlamına da gelmiyor" dedi.

Reklam
Reklam

SGK GELİRLERİ İÇİNDE KATKI PAYLARI

Sağlıkta katkı paylarının vatandaşlara ciddi bir yük getirdiği yönündeki değerlendirmelere de katılmadığını ifade eden Çelik, SGK gelirleri içindeki katkı paylarının, sadece 10 binde 8 civarında olduğunu, bu oranın yapılan artışların gelir amaçlı yapılmadığını açık bir şekilde gösterdiğini kaydetti.

Çelik, "Katkı paylarının amacı gelir etmek değil. Böyle olsaydı katkı paylarının SGK bütçesi içerindeki payı 10 binde 8 değil yüzde 1, 2 olurdu. Amaç sağlık alanında yaşanabilecek suistimallerin önüne geçmek, gereksiz ilaç ve muayene işlemlerini ortadan kaldırmak" diyerek, sağlık kuruluşlarına ve ilaca erişimin kolaylaşmasının bu hizmetlerinin gereksiz kullanımını da beraberinde getirdiğini söyledi.

Katkı paylarındaki artışla sağlık alanın piyasalaştırılmasının ya da paralı hale dönüştürülmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Çelik, SGK'nın sağlık harcamalarını sadece yüzde 22'sinin özel sağlık kuruluşlarına verildiğini vurguladı.

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem tazminatıyla ilgili yapılması planlanan düzenlemede, işçinin hiçbir kaybının olmayacağını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: "Şu an işçi kaybediyor, bütün işçiler. Gelin çözelim diyoruz, sendikalarımız konuşmaktan bile kaçınıyor. Bu sermayeden yana olmaktır, açık söylüyorum. Sermayeden yana olmak demek, işçinin kıdem tazminatını alamaması demektir. İşçi kıdem tazminatı alamıyor. Ben bu kadar işçiyi dinlemekten yorulmadım ama ruhum daraldı. Yüzde 85'e varan oranda kıdem tazminatını alamama riski altına olan işçilerimiz var. Bunun sürdürülebilirliği yok. Oturup konuşmamız ve bu işi işçinin lehine çözmemiz lazım."

Reklam
Reklam

YERLİ İLAÇ ÜRETİMİ

Faruk Çelik, yerli ilaç üretiminin stratejik yatırım olarak değerlendirildiğini, bu yöndeki yatırımların devlet tarafından desteklendiğini ve yerli ilaç üretimine ağırlık verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu'nun 2015 yılı toplantısına, SGK Başkanvekili Murat Yazıcı, TESK Başkanı Pendevi Palandöken ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul başta olmak üzere ilgili kurumların temsilcileri katıldı.

Anahtar Kelimeler: