İşverenler işçi çıkartırken en fazla başlarını ağrıtan mesele hiç kuşkusuz kıdem tazminatı ödenmesi. Birçok işveren faaliyetlerine devam ederlerken kıdem tazminatı karşılığı ayırmadığı için özellikle uzun süredir çalıştırdığı işçiyi işten çıkartırken maddi anlamda zor duruma düşebiliyor. Bu durum da beraberinde uyuşmazlıkları ve alacak davalarını getiriyor.
Kıdem tazminatı ile ilgili işverenlerin kafasını karıştıran bir diğer husus ise kıdem tazminatı tutarının hesaplanması ile ilgili. Öyle ki birçok işveren kıdem tazminatının hesaplanması noktasında profesyonel destek almak zorunda kalıyor. Ayrıca iş mahkemelerinin de bilirkişi raporuna en fazla ihtiyaç duyduğu hususların başında kıdem tazminatı hesaplaması geliyor.
Kıdem tazminatının hesabında çok ince noktalar mevcut. Öncelikle kıdem tazminatının miktarı tespit edilirken işçinin işe başladığı tarihten itibaren her geçen tam yıl için işverence 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir. Şayet bir yıldan artan süreler varsa bunlar için de aynı oranda ödeme yapılır.
Bir başka deyişle, kıdem tazminatı hesaplanırken aylık ödemeler 30’a, yıllık ödemeler ise 365’e bölünerek bulunan bir günlük kazançlar toplanır ve kıdem tazminatı hesabında kullanılacak bir günlük brüt ücret bulunur.
Kıdem tazminatı işçinin son ücreti üzerinden hesaplanır. Bu ücret işçinin en son hesaplanan brüt ücretidir. Yani, kıdem tazminatı hesaplanırken sigorta primi ve vergi kesintileri yapılmadan önceki tutar dikkate alınmalıdır.
Şayet son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapılmışsa, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Hemen belirtelim ki kıdem tazminatı hesabında işverenin SGK’ya yapmış olduğu bildirimler dikkate alınıyor. Bu sebeple, gerçekte alınan ücretin altında SGK’ya bildirim yapılması söz konusuysa kıdem tazminatı da eksik hesaplanır. Dolayısıyla, işçilerin SGK’ya bildirilen primlerini takip etmeleri oldukça önemli.
Kıdem tazminatı matrahının (yani brüt ücretin) hesabında brüt ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de gözönünde tutulur. Bu nedenle, ikramiye, prim, çocuk/aile zammı, yemek/sağlık/giyim/yakacak/konut/aydınlatma gibi yardımlar da parayla ölçülmesi mümkün olmak koşuluyla hesaba katılır.
Bununla birlikte işveren tarafından işçiye işyerinde kullanması için verilen kıyafet ve gereçler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz.
Genel bir ifadeyle, bir ödemenin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması için devamlı nitelik taşıması gerekir. Buna karşılık arızi nitelikte olan prim ve ikramiyeler ile evlenme ve doğum yardımları, jübile ikramiyeleri, yıllık izin ücretleri, hafta tatili ücretleri, fazla çalışma ücretleri, teşvik primi/ikramiyesi ve yolluklar kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmamalıdır.
Ayrıca her ay değil de yıl içinde belli periyodlarda ödenen devamlı ödemeler varsa bunların yıllık toplamı 365’e bölünmeli ve günlük tutarı bulunarak kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır.
Kıdem tazminatı hesaplarken dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise hesaplanan tazminatın belli bir tutarı aşamayacak olmasıdır. Buna göre 2018 yılı ikinci dönemi için kıdem tazminatının yıllık miktarı 5.434,42 TL’yi geçemeyecektir.
Ayrıca, belirttiğimiz esaslara göre hesaplanmış olan kıdem tazminatı tutarına %0,759 oranında damga vergisi uygulanması gerekiyor. Böylece ödenecek net kıdem tazminatı tutarı hesaplanıyor. Nitekim kıdem tazminatı tutarından gelir vergisi ve sigorta primi kesintisi yapılmıyor.
Sorularınız için: mehmet.bulut79@mynet.com