ANKARA (İHA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, kıdem tazminatının uygulama şekline karşı olduğunu belirterek, bu tazminatların bir fonda toplanmasını ve işçilerin emekli olduklarında kıdem tazminatı almalarının sağlanmasını istedi.
ASO Başkanı Çağlayan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun da katıldığı ASO Aylık Olağan Meclis Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasına, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın AB'ye üyelik sürecinde Başmüzakereci olarak seçilmesi konusuna değinerek başlayan Çağlayan, "Bizim açımızdan bir belirsizlik ortadan kalkmıştır" dedi. Babacan'ın bu göreve seçilmesini son derece olumlu karşıladığını belirten Çağlayan, müzakere takımının kaptanın belirlendiğini, takımın diğer oyuncularının da iyi seçilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin son 3 yılda yakaladığı büyüme rakamlarının özel sektör kaynaklı olduğunu ifade eden ASO Başkanı Çağlayan, Türkiye'de büyüme ile işsizlik arasında bir senkron uyuşmazlığının bulunduğunu, büyümeyle istihdamın aynı ölçüde gelişmediğinin altını çizdi. Çağlayan, Türkiye'deki kayıtdışı istihdam oranının yüzde 53 seviyesinde olduğunu sözlerine ekledi.
Konuşmasında, kıdem tazminatı, işgücü maliyeti, istihdam zorunluluğu ve mesleki eğitim konularına değinen Çağlayan, kıdem tazminatının Türkiye genelindeki boyutunun 34 katrilyon lira olduğunu ve zaman zaman amacı dışında kullanıldığını dile getirdi. Kıdem tazminatına değil, şu andaki uygulama şekline karşı olduğunu kaydeden Çağlayan, kıdem tazminatlarının bir fonda toplanmasını ve işçilerin, emeklilik zamanı geldiğinde bu fondan tazminatlarını almalarının sağlanmasını istedi.
ASO Başkanı Çağlayan, asgari ücretin işverene maliyeti olarak OECD ülkeleri içinde Türkiye'nin şampiyon olduğunu bildirdi. Türkiye'de yüzde 42 civarında olan prim yükünün AB ülkelerinde yüzde 27 seviyesinde olduğuna işaret eden Çağlayan, aradaki 15 puanlık farkın üç yıl içinde kademeli olarak indirilmesi talebinde bulundu. Çağlayan, asgari ücretin işverene yükünün yüksek oluşunun yabancı sermayenin Türkiye'ye girişinin önündeki en büyük engellerden olduğunu kaydetti. Pirim indirimi konusunda Bakan Başesgioğlu'nın her 1 puanlık indirimin devlete 500 trilyon liralık yük getireceği yönündeki açıklamasını anımsatan Çağlayan, yapılacak indirimin kayıtdışı istihdamın kayıt altına alınmasını sağlayacağını ve bunun da söz konusu kaybı telafi edeceğini ifade etti.
Türkiye genelinde tek bir asgari ücret uygulanmasının bölgeler arasında adaletsizliğe yol açtığını da vurgulayan Çağlayan, bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi gerektiği mesajını verdi.
Çağlayan, sanayicinin önündeki engellerden birisinin de nitelikli eleman sıkıntısı olduğunu söyledi. Türkiye'de her üç üniversite mezunundan birinin işsiz olduğunu, ancak kendisinin nitelikli eleman bulma konusunda sıkıntı yaşandığını dile getiren Çağlayan, mesleki eğitim konusunun bir şekilde çözülmesi gerektiğini belirtti. Çağlayan, zorunlu istihdam uygulamasının da özürlü, terör mağduru ve eski hükümlüler hariç yanlış olduğunu, bunun sonucu olarak Türkiye'deki 246 bin 899 işyerinin 242 binin, sınır rakam olan 49'un altında işçi istihdam yapmaya dikkat ettiğini bildirdi.