Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, yumurta fırlatmayı bir düşünce biçimi, özgürlük ve hak kullanımı olarak görmediğini belirterek, hayatında bu tarz romantik protestoları hiç benimsemediğini ifade etti.
Bakan Kılıç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte, Gaziantep Zirve Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilere hitap eden Kılıç, eğitimin önemine vurgu yaparak, iyi eğitimlerle geleceğe sağlam adımların atılması ile ülke gençliğinin ayakta tutacağı bir memleketi hiç kimsenin yere düşürüp, diz çöktürebilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
Öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Kılıç, yumurta eylemleriyle paralel olarak gençliğin özgüvenleri konusundaki bakış açısının sorulması üzerine, “Yumurta fırlatmayı bir düşünce biçimi olarak görmüyorum. Bir özgürlük, bir hak kullanımı olarak da asla değerlendirmiyorum. Bugün yumurta atan yarın devekuşu yumurtası atar, öbür gün taş atar. Bunun sonunun nereye gideceği belli olmaz. Dolayısıyla ben bu tarz romantik protestoları hiç benimsemedim hayatımda. Bizim de öğrenciliğimiz üniversitelerden geçti. Hiç kimseye yumurta atmadım. Atmayı da düşünmedim. Atana da tolerans göstermeyi düşünmem. Bunu bir özgürlük olarak görmüyorum. Ama kendini bağırmadan, çağırmadan, çığırmadan, hakaret etmeden, küfür etmeden, taş atmadan, mermi atmadan, bomba patlatmadan bir insan mamur ifadelerle kendini ifade edebilir. Bu, son derece normal ve doğal yollardan yapılır. Ama ‘yumurtanın sarısı kravatının sarısına yapışsın’ filan gibi şeyleri fazla romantik buluyorum. Hiç bana göre değil.” cevabını verdi.
Eğitimin ideallerle taçlandırılması gerektiğini belirten Bakan Kılıç, “Eğitiminizi ideallerinizle taçlandırmazsanız, bilgi küpü olursunuz. Bir süre sonra sırtınızdaki bilgi küpü ağır gelmeye başlar, belinizi büker, ‘Ben bu yükün hamalı niye oldum’ diye hayıflanırsınız ama iş işten geçer. Bilgiyi anlamlı kılan, ayağa kaldıran, bilgiyi ayağa kaldırarak kültür ve medeniyet bilincimizi ayağa kaldıracak olan şey, idealizmdir. Onun için okumalısınız.” şeklinde konuştu.
"VAN’DAKİ DEPREMİN YARALARINI SARMAK İÇİN YARDIM KAMPANYALARINA ESASINDA İHTİYAÇ YOK"
Bir öğrencinin, depremde yapılan yardım çalışmaları hakkındaki ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in, yardım için 50 milyon dolar gönderip göndermediği sorusuna cevap veren Kılıç, şunları söyledi:
"Biz Pakistan depremi olduğunda 150 milyon dolar nakit yardımı yapan bir ülkeyiz. Bunu niye söylüyorum. Bir zamanlar 70 cente muhtaç edilen bir ülkeydik. 4 sene önce Pakistan’a 150 milyon ayni ve nakdi yardımı tamamen devlet imkânlarından gönderdik. Somali yardımları yanlış hatırlamıyorsam 200 milyon dolara ulaştı. Sadece Türkiye’den, Somali’deki açlık ve kuraklık nedeniyle oraya intikal ettirilen yardımlar. Türkiye Devleti’nin Van’daki depremin yaralarını sarmak için yardım kampanyalarına esasında ihtiyacı yok. Ama biz istiyoruz ki bu toplum kendi yaralarını, kendi bağışıklık sistemiyle sarabilsin. Bu toplumun kardeş olduğu, coğrafyamızın her bir parçasında yaşayan her bir bireyin birbirine aynı bağlarla, kendine yakın hissettiği duygusu toplumun her kesiminde hissedilsin. İstediğimiz buydu. Van’ın yarasını Gaziantep, Antalya, Mersin, Samsun, Trabzon, Erzurum, İstanbul, İzmir sarsın ki sarılan bu yaralarla birlikte kardeşlik bağlarının önemi bir kere daha anlaşılsın. Aynı vatan, aynı devlet, aynı bayrak, aynı millet ve aynı inanç ve kültürden gelen bu coğrafyanın insanları, bu kardeşliği terennüm etsin. Arzu ettiğimiz şey buydu. Bu da sağlandı. Sayın Başbakanımız, kardeşinin ölüm haberi üzerine taziye ziyareti için, Suudi Arabistan’a gitti. Kral Abdullah bin Abdulaziz 50 milyon doları Van depremzedelerine yardım olarak göndermek istediğini, bu ziyaret sırasında sayın Başbakanımıza ifade etti. Bunlar çok çok önemli rakamlar.”
"ÇOK OKUMAYAN BİRİ ÇOK GÜZEL KONUŞMA HAYALİ KURMASIN"
Bir öğrencinin, Bakan Kılıç’ın diksiyonunun niçin çok düzgün olduğu ile ilgili sorusunu da cevaplayan Kılıç, kelime dağarcığı ve okuma kapasitesinin önemine vurgu yaparak, “Çok okumayan biri çok güzel konuşma hayali kurmasın. Çünkü cümlenin yarısında bildiği kelimeler muhtemelen bitecektir. Kelime haznesini, dağarcığını kuvvetlendirmeden çok iyi metinler ortaya çıkarmak çok mümkün değil. Gerçi hukuk eğitimi aldık. Hukuk eğitimi biraz kelime oyunları ve lugatı biraz bilmeyi gerektiren bir eğitimdir.” şeklinde konuştu.
Bu sırada, araya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin girerek, “Genetik miras var biraz. Annenin sesi de güzel.” dedi. Gülüşmelere neden olan diyalogun ardından Kılıç da “Biraz anama çektim galiba. Babam ilkokul 3’ten terk, annem okuma yazmayı 2 sene önce öğrendi. Ama annemi Gaziantep Üniversitesi’ne getirseniz, siyaset bilimi dersini rahat idare eder.” ifadelerini kullandı. Kılıç’ın bu cevabı da salonda gülüşmelere neden oldu.
Programın sonunda, Zirve Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Taner Nakıboğlu, Bakan Kılıç’a çeşitli hediyeler takdim etti. Kılıç, ardından öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz