Kılıçdaroğlu Atalay'a cevap verdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'deki yolsuzluk iddiaları ile ilgili dün İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yaptığı açıklamalara tepki göstererek sadece hakarete varan söylemler dile getirdi

Bunu ben İçişleri Bakanı'na yakıştıramadım" dedi. Bakan Atalay'ın bazı şeyleri gizlediğini savunan Kılıçdaroğlu, Atalay'a bazı sorular yönelterek, "Allah aşkına bu soruya yanıt vermeyen bir bakan, bu soruyu soruşturmayan bir bakan, o koltukta hangi yüzle oturabilir" diye konuştu.

Swissotel'de gerçekleştirilen bir toplantıya katılan Kılıçdaroğlu, girişte basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Son yaşananlara ilişkin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yorumlarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı bildiğini açıklayabilir, bence hiçbir sakıncası yok" dedi.

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu, Önder Sav'ın açıklamalarının sorulması üzerine, "Sayın Önder Sav'a yaptığı açıklamadan dolayı teşekkür ediyorum. Kurultaya zaten gidiyoruz. Ben başkan beri aynı düşüncedeyim. Mevcut tüzüğe göre gideceğiz ama delegeler blok olmasın çarşaf olsun diyorsa da ona da saygı duyacağız" diye konuştu.

Balyoz davasına bakan hakimin değiştirilmesiyle ilgili bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, son yaşananların sürpriz olmadığını söyledi. "Yargı artık yürütmenin emrinde" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sayın Başbakan da zaten 'ben bu davanın savcısıyım' diye söylemişti. Bu dava da siyasallaşmış bir davadır. Siyasallaşan davada kendilerini haklı çıkarmak için yargıç da değiştirirler, savcı da değiştirirler, mahkemeye yazı da yazarlar, mahkemeye baskı da kurarlar. AKP'nin varmak

istediği hedefe ulaşmak için göze alamadığı hiçbir yol yok. Hukuk devleti bana göre ayaklar altında" dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın dün yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine de, Atalay'ın, sordukları hiçbir soruya yanıt vermediğini savundu. Bakan Atalay'ın sadece hakarete varan söylemler dile getirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti;

Reklam
Reklam

"Bunu ben İçişleri Bakanı'na yakıştıramadım. Sayın bakan şunu acaba kendi vicdanına sordu mu? Biz belge gizlemişiz. O gizlediğimizi söylediği belge bir gün önce basın mensuplarına dağıtıldı. İçişleri Bakanı'nın bundan haberi yoksa o koltuktan ayrılsın. İkincisi, belgeyi gizleyen asıl İçişleri Bakanıdır. Olayda rüşvet, irtikap ve resmi evrakta sahtecilik vardır diyen ve Gaziantep'e gönderilen vali vekilinin hazırladığı raporu niçin kamuoyuna açıklamıyor. Sayın Bakan sen bunu niye gizliyorsun. Sayın bakan

elini vicdanına koy. Şu sorumu düşün. Bir muhakkik heyet kuracaksınız, başında bir vali yardımcısı var. Bilirkişi ayın 4'ünde atanacak, siz raporu bir gün önce ayın 3'ünde vereceksiniz. Allah aşkına bu soruya yanıt vermeyen bir bakan, bu soruyu soruşturmayan bir bakan, o koltukta hangi yüzle oturabilir. Bizde belge olmasa biz konuşur muyuz? Bir avukat var, bu avukat kimdir dedik ve şu soruyu soruyoruz. Bu avukat, rüşvet topladığı iddia edilen kişinin davasına sahte vekaletle gitmiş midir, gitmemiş midir?

Reklam
Reklam

Adalet Bakanı baksın, barolar baksın. Bugün Adalet Bakanlığı ve barolara şikayet edeceğiz. Sahte vekaletleri de ekleyerek. Adalet Bakanı neden konuşmuyor. Bir soru daha. Rüşvet topladığı söylenen kişinin davasına giren bu avukat Kayseri'ye gittiğinde otelde yatıp kalkıyor, bunun faturasını neden Kayseri Büyükşehir Belediyesi ödüyor."

Sordukları sorulara cevap alamadıklarını tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı'nın konuşup, hakaret ettiğini, olaylar için "Aymazlık" dediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, söylediği her şeyin belgesi olduğunu belirterek, "Biz kimseye hakaret etmiyoruz. Ben parlamentoda konuşurken şunu söyledim. Dedim ki, 'Sayın Başbakan, belediye, valilik ve adliye arasında bir organize dosya kapatma süreci var. Siz bu olayı lütfen soruşturun. Soruşturma açarsanız CHP olarak biz sizin arkanızdayız. Eğer açmazsanız bu rüşvet olayının bir parçası olursunuz' dedim. Sayın Başbakan çıkıp açılan ve kapanan bir davadan söz etti. Biz ondan bahsetmiyoruz. Bütün bu olayların hepsini Sayın Başbakan veya sade bir vatandaş, elini vicdanına koyup da yolsuzluklardan şikayet eden bir vatandaş, 'bütün bunlar normal' derse, ben bütün sözlerimi geri alıyorum. 'Soruşturulmalı, böyle kepazelik olmaz' deniyorsa ve Sayın Başbakan da 'evet böyle bir şey olmaz, siz beni kandırıyorsunuz. Beni parlamentoda yanılttınız' diyorsa bu olayı soruştursun. Biz kimseyi suçlamıyoruz, olayı sağlıklı soruşturun diyoruz. Biz ipi çektik, arkası gelecektir. Varan 2 dedik sahte vekaleti söyledik. Bugün kendi sitemizden onları da göreceksiniz. Olay budur. Eğer bir şey söylüyorsak bilin ki bunu en az 5-6 kez soruşturmadan söylemiyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

"Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yerelde belediye, valilik ve adliye arasında organize dosya kapatma var. Bu çok önemli bir şey. Eğer bu olay soruşturulmazsa, bu hükümet bunun altında kalır" şeklinde konuştu.