İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suruç'taki olaya ilişkin, "İnsanlar politikacılara zaman zaman tepki gösterebilirler. Bunu da anlayışla karşılamak gerekiyor ama karşılıklı gerginliği besleyecek söylemlerden her şeyden önce politikacıların dikkatle kaçınması zorunlu" dedi.
Show TV'de Seçim Özel yayınında Ece Üner'in soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Suruç'ta AK Partililere yönelik saldırıya ilişkin seçimlerde farklı görüşteki insanların kendi tercih ettikleri partiye veya kişiye oy verdiğini söyledi.
Demokratik bir ortamda bunun olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bir çatışma, hele hele yaralama gibi bir tablonun olmaması lazım. Umarız kimse hayatını kaybetmemiştir, umarız yine oradaki gerginlik sona erer. Politikacıların da bu konuda çok dikkatli dil kullanmaları gerekiyor. İnsanlar politikacılara zaman zaman tepki gösterebilirler. Bunu da anlayışla karşılamak gerekiyor ama karşılıklı gerginliği besleyecek söylemlerden her şeyden önce politikacıların dikkatle kaçınması zorunlu. Bizim de Konya'da seçim büromuza saldırıldı, gençler yaralandı, darp edildi. Arkadaşlarımızı Konya'ya gönderdik. Mevlana'nın türbesinin olduğu bir yerde bu tür acı ve insanı üzen olayların olmaması lazım. Biz, Suruç'ta da, Konya'da da bu tür olaylar olmamalı ve artık bunlar artık tarihte kalmalı diye düşünüyoruz."
Kılıçdaroğlu, geçen yıl başlattığı yürüyüşün yıl dönümü olduğuna ilişkin soru üzerine de yaklaşık 450 kilometre yolu kendisi için değil adalet için yürüdüklerini belirterek, adalete duyulan özlemin giderilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"9 Temmuz'da geldik Maltepe'de bir duvarın önüne. Bir duvar var önümüzde ve o duvarın yıkılması lazım. Adalet duygusunun önünde hiçbir duvar ve engel kalmamalı, bizler adalet sağlamalıyız. O duvarı 24 Haziran'da yıkacağız inşallah. Demokrasiye, adalete susamış milyonlarca kişi kullandıkları oylarla adaletin önündeki duvarı yıkacaklar."
- Dip dalga
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte farklı partilere oy veren vatandaşların huzur, kavgasız ve gürültüsüz bir yaşam tarzı istediğini ifade ederek, 16 yılda ciddi gerginlikler oluştuğunu, bunun da toplumun belli kesimini rahatsız ettiğini kaydetti.
"Farklı siyasi görüşler, kimlikler ve inançlar olabilir ama bunlar kavga aracı olmamalı" diyen bir dip dalga olduğu belirten Kılıçdaroğlu, "Geçmişte iktidar partisine oy vermiş ama verdiği oyun karşılığını alamamış, daha huzurlu bir Türkiye isterken daha gerilimli bir Türkiye'yle karşı karşıya olan bir kitle var ve bu kitle yönünü değiştirmek istiyor. Dip dalgadan kast ettiğimiz bu." diye konuştu.
Bu dip dalganın tanımlamasının önce referandumla olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, zor ve eşit olmayan koşullarda referandum yapıldığını, belli bir ivme yakalandığını, bu süreçte çok daha farklı bir sonuç elde edeceklerini belirtti.
- "İnce AK Parti ve MHP seçmeninin desteğini alacak"
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin AK Parti ve MHP seçmeninin birinci turda desteğini alacağını, kalması durumunda da ikinci turda ise bu desteğin daha güçlü olacağını belirterek, geçmişte AK Parti ve MHP'ye oy veren ciddi bir kitlenin İnce'ye oy vereceğini gördüklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "İnce'nin alacağı oy cumhurbaşkanı olmaya yetmedi. Dönüp CHP'nin başına geçmeli mi sizce?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"İnce'nin alacağı oyların CHP'in alacağı oylardan daha fazla olması kadar doğal bir şey olabilir mi? Hiç endişe etmeyin İnce cumhurbaşkanı seçilecektir. Bizim bir A planımız var. Doğru bir plan, doğru bir tercih. Dolayısıyla Sayın İnce kazanacak ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muharrem İnce'ye yönelik "Birinci olamazsanız siyaseti bırakacak mısınız? Kılıçdaroğlu da rahat etsin." şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben hayatım boyunca hep rahat oldum. Onun gibi değilim. En temel farkım o. O gece yatağında rahat uyuyamıyor ama ben rahat uyuyorum. Benim verilemeyecek hiçbir hesabım yok." dedi.
- Millet ittifakı
Cumhur İttifakı'nın ne kadar süreceğine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, "O ittifak şekli bir ittifak. İlkelere dayanan bir ittifak değil. Bizim oluşturduğumuz millet ittifakı ilkelere dayalı. Belki bugün yarın Meral Hanım'ın ziyaretinden sonra yeni bir kamuoyuna bilgi sunulacak ittifakın devamı olarak. İlkelerimiz devam ettiği sürece, ilkeler çerçevesinde ittifaktan yana olan bütün partiler ortak hareket edecektir." yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, "Muharrem İnce, ikinci tura kalırsa, Selahattin Demirtaş'a başkan yardımcılığı teklifi yapmalı mı?" şeklindeki soruyu, "Sayın İnce adına konuşmak benim açımdan şık olmaz. Bu tercihi kimlere götürür, nasıl götürür, ne zaman götürür, tümüyle Sayın İnce'nin tasarrufu altında olacaktır." diye yanıtladı.
- "Eminim Sayın Muharrem İnce'nin Diyarbakır mitingini izleyemedi"
"HDP'nin terörle arasına mesafe koymakta sıkıntı çektiğini düşünen çok ciddi bir yüzde var. Bu anlamda çok eleştirildi." şeklindeki soruya ise Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi:
"Eleştiriyi kim yapıyor? Erdoğan cephesi yapıyor. Niye yapıyor eleştiriyi? Eleştirecek başka bir şey bulamadılar mı? Ne oldu, 'Efendim orada Türk bayrağı yok' diyordu mesela Sayın Erdoğan. Bakmadın mı meydana Allah aşkına, gözlerin mi görmüyor senin? Ön yargı o kadar, yani kin, öfke o kadar ki iç dünyasını sarmış, Türk bayrağını dahi görmüyor. İnce'nin Diyarbakır mitingini izleyemedi. 'Nasıl olur da bu kalabalık burada toplanabilir' diye yediremiyor kendisine. AK Partililer de vardı, MHP'liler de vardı, CHP'liler de vardı HDP'liler de vardı, İYİ Parti'liler de vardı."
Seçilme hakkı için eğitim ve Cumhuriyet Savcılığından iyi hal kağıdı alınması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, " 'Girmeyeceksin seçime'... Bir diktatörün olduğunu düşünün, rakibi var, oyu gittikçe artıyor, hemen 'Ey x' diye başlayacak, savcılar harekete geçecek, hemen iddianameler hazırlanacak, hakim tutuklayacak. Bu olayı Türkiye'de yaşamıyor muyuz? Yaşıyoruz. Boğaziçi Üniversitesindeki öğrenciler. Alındı, yakalandı, hapse atıldı, hep beraber gördük, sonra da çıkarıldılar. Seçim olsaydı ve bunlardan birisi aday olsaydı, Erdoğan'a göre bunların hiçbirisi seçime giremeyecekti. Niye giremiyor?" ifadelerini kullandı.
- "OHAL'i kaldıracaksa niye şimdi kaldırmıyor"
Erdoğan'ın OHAL'in kaldırmasıyla ilgili açıklamalarını nasıl değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Erdoğan'a inanmıyorum. Dün söylediğine bugün 180 derece aksini söyleyerek, dün söylediğini bugün yalanlayabiliyor zaten. Öyle bir kişiliği var Sayın Erdoğan'ın. OHAL'i kaldıracaksa niye şimdi kaldırmıyor, daha önce niye kaldırmıyor? OHAL'siz yönetemiyor, baskısız yönetemiyor, şiddetsiz yönetemiyor Türkiye'yi. Onun için OHAL'i kaldıracaksa daha önceden kaldırabilirdi. Şimdi, OHAL'in toplum için risk oluşturduğunu, demokrasi kültürümüzü zedelediğini ve OHAL'in kaldırılmasının toplumda kabul gördüğünü görünce, 'Efendim işte OHAL'i kaldıracağım seçimden sonra' diye bir düşünce dillendiriyor. Ben inanmıyorum. Onun OHAL'i kaldırmasına gerek yok, OHAL'i Muharrem Bey kaldıracak."
(Sürecek)