CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "82 milyon insan bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kardeşçe, dostça yaşamak istiyoruz. Bizim ülkemizde her kimlikten insan var. Bayrağına, vatanına bağlıysa benim başımın üstünde yeri vardır." dedi.
Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin, bir ulusun dirilişi, bağımsızlığın ve özgürlüğün korunması, milli Kurtuluş Savaşı'nın ön sözü, Mustafa Kemal'in kendisini ilk gösterdiği savaşlardan birisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu savaşta İstanbul'un kurtulduğunu ancak 3 yıl sonra düşman güçlerinin tek bir mermi atmadan Dolmabahçe'nin önüne demirlediğini kaydetti.
Bu durumu gören Mustafa Kemal Atatürk'ün "Geldikleri gibi giderler" dediğini ve öyle de olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Çanakkale'nin her karışında şehitlerin kanı, acısı ve gözyaşının olduğunu, burada güçlü bir destanın yazıldığını ifade etti.
Çanakkale'de o dönemin düşman askerlerinin de yattığını anımsatan Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün burada ölen düşman askerleri için "Burada ölen çocuklarınız bizim evlatlarımızdır. Bizim bağrımızda yatıyor" diyerek, bir insanlık dersi verdiğini vurguladı.
"Yerel seçim kampanyalarının nasıl gittiği" sorusuna Kılıçdaroğlu, belediye başkan adaylarının 24 saat çalıştığını, kendisinin de elinden geldiği kadar çalıştığını söyledi.
Kampanyalarının ana unsurunun "mutfaktaki yangın, işsizlik, ekonomik kriz" olduğuna, çalışmalarını büyük ölçüde bu çerçevede götürdüklerine değinen Kılıçdaroğlu, sadece sorunu değil, nasıl çözüleceğini de vatandaşlara anlatmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, iki ayaklı bir seçim çalışması yürüttüklerini, bunlardan birincisinin sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, meslek kuruluşlarının başkanları, muhtarlarla küçük toplantılar yapmak, ikincisinin ise mitinglerle doğrudan doğruya vatandaşın ayağına gitmek olduğunu aktardı.
- "Niye tamamını yayımlamıyorsun?"
"Kapalı salon toplantıları seçmene ulaşabiliyor mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, görüştükleri kişilerin kanaat önderi olduğunu, bunların pek çok kişi ile konuştuğunu anlattı.
"Yeni Zelanda'daki terör saldırısından sonra yaptığınız 'İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyadan kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara yol açtı. İslam dünyasının da oturup düşünmesi gerekiyor neden benim ülkemde terör var?' açıklaması ağır tepki aldı. Bununla ilgili ne demek istersiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Bir öncesini de okuyabilir misiniz o açıklamanın. Açıklama bir bütün." yanıtını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En başta bir, Yeni Zelanda'daki terör olayını kınadım, kınanması gerekiyor. İki, lanetlenmesi gerekiyor. Üç, bunu sadece İslam dünyasının değil, Hristiyan dünyasının da lanetlemesi lazım. Dört, asıl olan bu teröristin yetiştiği atmosferin nasıl oluştuğuna bakılması lazım. Bir makinalı terörist içeri giriyor. Öyle bir terörist ki önceden bilinçli, programlı, insanları nasıl öldürdüğünü kameraya alıyor. Bütün dünyanın bunu izlemesini istiyor vesaire. İslam dünyasında da dünyanın her tarafında da terör olayları var. Dolayısıyla biz bütün bu olayları dikkate alarak, batısı, doğusu, İslam, Hristiyan dünyası neyse bu atmosferin önlenmesi konusunda ortak çaba harcamak zorundayız bütün dünya olarak. O söyleniyor. Oradan bir cümle çıkarıyor Erdoğan, 'İşte Kılıçdaroğlu geldi, şunu söyledi' diye. Eğer yayınlayacaksanız orada niye benim konuşmamın tamamını yayınlamıyorsunuz? Çok kısa, 5 dakika bile sürmüyor. 5 dakika ver, vatandaş da öğrensin benim ne söylediğimi."
- "Bay Kemal vatandaşın derdini dile getirdi"
Bunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşa söyleyecek bir şeyinin olmamasından kaynaklandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, "İşsizlik dese felaket, 8 milyona yaklaşıyor geniş tanımlı işsizlik. 'Ekonomi' dese, mutfaklarda yangın var. 'Enflasyon' dese, almış başını gidiyor. 'Zam' dese, zamlar var, bugün yine akaryakıta zam geldi. 'Çiftçinin durumu iyi' dese, çiftçinin durumu felaket, hacizli, borç batağında. 'Esnaf' dese, doğru dürüst siftah yapamıyor. Erdoğan ne diyecek?" şeklinde konuştu.
"Erdoğan'ın tek konusu benim, 'Bay Kemal, Bay Kemal ne yaptı?' Bay Kemal sadece ve sadece vatandaşın derdini dile getirdi, bundan rahatsız. Rahatsız olduğunu biliyorum ama birisinin bu ülkenin sorunlarını dillendirmesi lazım." diyen Kılıçdaroğlu, işsiz iki kişiden birinin TBMM duvarının dibinde kendini yaktığını, diğerinin ise çatısına çıktığını söyledi.
"Şunu merak ediyorum, 17 yıldır bu ülkeyi yöneten bir insan nasıl oldu da 17 yılın sonunda 82 milyonu soğan kuyruğuna sokuyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, ekonomik krizden nasıl çıkılacağı konusunda 13 maddelik bir açıklama yaptığını, iktidarın bununla ilgili bir şeyler söylemek yerine kendilerini "teröristlikle, bir şey bilmemekle" suçladığını ifade etti.
Ekonomide yaşanan sorunun çözülemeyeceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Mümkün değil çözemez. Ekonomi nedir bilmiyor. Nereye, ne yapacağını bilmiyor. Türkiye ekonomisini, devasa bir ekonomiyi, Hazineyi damada teslim ediyorsun, ondan sonra 'ben ülkeyi yönetiyorum' diyorsun. Ülkeyi yönetemezler. Ülke bir kaosa doğru gidiyor. Türkiye freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Ne olacağını yarın kimse bilmiyor." diye konuştu.
- "Teröristin istediği neydi"
"Yeni Zelanda'daki saldırı konusunda yaptığınız açıklamaya itiraz 'İslam dünyası ve terör neden aynı cümle içinde geçiyor?' şeklinde geliyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, terör olayını yaratan atmosferin dünyada sonlandırılmasını istediğini, bu konuda Batılı ülkeleri de suçlayarak "Sizin, İslam karşıtı söylemleriniz ve olaylara ırk temelli yaklaşımınız böyle bir atmosferin doğmasına yol açıyor" dediğini aktardı.
Erdoğan'ın bunu söylemediğini, bu konuşmasını miting meydanlarında yayımlamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun, iç politikada kullanılacak bir malzeme olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Kalktı ne yaptı? O terörist, alnına bağladığı kamerayla insanları nasıl öldürdüğünü kayda alıyor ve bütün dünyanın bunu görmesini istiyor. Erdoğan ne yaptı? O teröriste yardım ve yataklık yaptı. Teröristin istediği neydi? 'Benim yaptığım katliamı bütün herkes görsün.' Kim gösteriyor miting meydanlarında? Erdoğan. Erdoğan, o cinayetleri, teröristin insanları katletmesini kendi torunlarına gösterebilir mi? Sarayda oturup onu seyredebilir mi? Acaba her kahvaltıdan sonra onu mu seyrediyor? İnsanda biraz insanlık olur, insanda biraz vicdan olur. Ölen insanlar oraya gelip ibadetlerini yapan tertemiz insanlar ve sen bu insanların nasıl katledildiğini miting meydanlarında gösteriyorsun. Bu, insanlık mıdır? Dünyanın her tarafında yasaklandı, bizde de eğer Erdoğan göstermeseydi RTÜK de diğer bütün kanallar da bunu gösteremezdi. Siz kalkıyorsunuz gösteriyorsunuz. Terörist neyi istiyor? 'İnsanları nasıl öldürdüğümü dünya görsün.' Kim ona hizmet ediyor? Erdoğan hizmet ediyor. Nasıl öldürüldüklerini gösteriyor herkese. Şimdi o tutuklanan terörist herhalde Erdoğan'a teşekkür ediyordur, 'Benim yaptığım terör eylemini, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan sözde zat, 81 milyona gösteriyor.' Aklın alacağı bir şey değil. Aklın, vicdanın alacağı bir şey değil. İnsan biraz utanır."
- "Teröre ortaklaşa karşı çıkılmalı"
Hollanda'da da bugün silahlı bir saldırı gerçekleştiğinin anımsatıldığı Kılıçdaroğlu, "Terör kimden ve nereden gelirse gelsin, teröre karşı çıkmak zorundayız. Teröristin kimliğinin hiçbir önemi yoktur. Rahmetli Mumcu derdi, 'Katil katildir, katilin sağcısı, solcusu olmaz.' Terörist, teröristtir. Teröristin 'a-b' kimliğine sahip olması, şu veya bu ülkenin vatandaşı olmasının hiçbir önemi yoktur." karşılığını verdi.
Teröre bütün dünyanın ortaklaşa karşı çıkması gerektiğini, bunun bir insanlık suçu olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, masum insanların öldürülmesine dünyanın izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
Bu teröristleri yetiştiren ortamın yok edilmesi gerektiğine ifade eden Kılıçdaroğlu, bunu yok etmek için dünyanın bütün politikacılarının, kanaat önderlerinin, düşünce insanlarının nefret söyleminde bulunmaması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, nefret söyleminin dünya gelinde politikacılarla yaygınlaşırsa terörün, teröristlerin çıkacağını, masum insanların katledileceğini ifade etti.
- "BM çalışmalar yapabilir"
Kılıçdaroğlu, saldırıda ölenlere rahmet, yaralılara şifa dilemenin yetmediğini, benzer olayların bir daha olmamasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, gerekirse Birleşmiş Milletler'in (BM) nefret dili konusunda daha ciddi çalışmalar yapabileceğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, masum insanların öldürülmesini hiçbir vicdanın kabul etmeyeceğini vurguladı.
"HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin açıklamaları, iktidar tarafından 'gizli bir ittifakın gün yüzüne çıkması' şeklinde değerlendiriliyor. Temelli'nin açıklamalarını duyduğunuzda ne hissettiniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, açıklamayı dinlemediğini ancak gazetelerden okuduğunu kaydetti.
Bir siyasi partinin eş genel başkanının yaptığı açıklamanın kendilerini ilgilendirmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, her seçmenin oyunu istediklerini, bu yüzden "sandıkta ittifak" dediklerini belirtti.
Kılıçdaroğlu, bu kapsamda en çok da AK Partili ve ülkücü-milliyetçi seçmenlere hitap ettiğine değinerek, "Hiçbir vatandaşın oyu, bir partinin siyasi ipoteği altında değildir. Sonuçta insanlar sandığa gidecek, oylarını kullanacaklardır. CHP, herkesin oyuna taliptir." dedi.
- "Yazık günahtır bu memlekete"
"Hükümet vergi alırken vatandaşlar arasında ayrım yapıyor mu? Herkes vergi ödüyor. Herkes oy kullanacak. Herkes oy kullanacaksa bir siyasi parti herkesin oyuna taliptir. Biz de herkesin oyuna talibiz." diyen Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
"Eğer etnik kimlik üzerinden bir siyaset güdülüyorsa 'Kürtlerin oyu kabul edilemez, çünkü Kürtlerin tamamı teröristtir' diye söylüyorsa Erdoğan, ülkesine ihanet ediyor demektir. Ne demek? Kimlik üzerinden politika mı yapılır Allah aşkına? 82 milyon insan bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kardeşçe, dostça yaşamak istiyoruz. Bizim ülkemizde her kimlikten insan var. Bayrağına, vatanına bağlıysa benim başımın üstünde yeri vardır. Nokta. Ben onun yaptığı gibi siyaset yapmam, ben onun yaptığı gibi insanları ayırmam, kutuplaştırmam, germem. Bu ülkenin taşında, toprağında Yunus'un, Mevlana'nın sözleri var. Bunları tamamen unuttuk."
Her şeyin insafsızca kullanıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yazık günahtır bu memlekete. Yeni Zelanda'da terörist kalkar nasıl insanları katlettiğini filme alır, sen kalkarsın o teröriste hizmet edersin, o filmi getirirsin seçim meydanlarında gösterirsin. Aklın alacağı şey değil. Götür sarayda ailecek seyredin günün 24 saati, eğer ondan zevk alıyorsan. Bir insanın öldürülmesinden nasıl insanlar zevk alır? Bu acımasız bir şey değil midir?" diye konuştu.
- "Toplumun yarısı düşman oldu"
Hitler döneminde telle boğulan muhaliflerin filme alınıp Hitler'e izletildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu, insanlık mı? Ayrışma değil, beraber birlikte. Kimliği Türk olur, Kürt olur, Laz, Çerkez, Roman, Arnavut, Boşnak olur, biz hepimiz büyük Türk milletini oluşturuyoruz. Biz hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni oluşturuyoruz. Biz hepimiz bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Huzursuzluk kaynağı kim? Beyefendi. Toplumu bölüyor, ayrıştırıyor. Toplumun yarısı düşman oldu. Pazarcı esnafını 'terörist' diye suçladı. Hal esnafı, diğer esnaf 'terörist' oldu. Onun gözünde kendisine oy vermeyen herkes terörist. Nereden çıktı bu? Nasıl oldu bu? Hangi siyasi anlayıştır? Hangi vicdani, dini, kültürel anlayıştır? Ben bunları anlamış değilim."
(Sürecek)