Kılıçdaroğlu: Çözüm Arayışının Öcalan Tarafından Yönetilmesine Izin Vermezdik

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı, çözüm sürecinde yanlış tutum ve tavır sergilemekle suçladı. Kılıçdaroğlu, “Biz olsaydık, çözüm arayışının Öcalan-Kandil tarafından yönetilmesine de izin vermezdik.” dedi.

İstanbul’da gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle kahvaltıda bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi’ başlığıyla çözüm sürecindeki kaygılarını açıkladı.

Kürt meselesi ve terörün tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Biz olsaydık çözüm sürecini şöyle yürütürdük: Bir; Kürt meselesi ve terör, hükümeti aşan, bütün toplumu ilgilendiren ve çözüm için her kesimin katkısını gerektiren bir konudur diye düşünüyoruz. Ve bunun için çözüm arayışı, hukuk devleti ilke ve kurallarına ve ülkenin yasalarına göre yürütülmelidir’ derdik. PKK’nın belirleyeceği çerçeve ve koşullara göre değil, hükümetin de içinde yer alacağı bir yöntemle oluşturulacak geniş ve kapsayıcı, toplumsal bir mutabakat doğrultusunda yürütülmelidir’ derdik. Çözüm arayışının Öcalan, Kandil tarafından yönetilmesine de izin vermezdik.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Ayrıca, ‘AKP iktidarı süreç sırasında demokrasiden uzaklaşılmamalı, samimi ve dürüst davranmalı, kişisel ve gizli bir gündem gütmemeli, halkımızın kabul etmeyeceği bir taahhüdün altına girmemeli ve şeffaf olmalı’ derdik. Adalet ve Kalkınma Partisi bugüne kadar bu taahhütleri ya da bu sürecin bu şekilde yürütülmesinin hiçbir şekilde yanında olmamış ve bu ölçülerin hiçbirisine de uymamıştır.” ifadelerini kullandı.

“Adalet ve Kalkınma Partisi, çözüm sürecini değerlendirme komisyonu kurdu. Cumhuriyet Halk Partisi bu komisyonu niçin üye vermiyor?” şeklindeki sorunun sürekli gündeme geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin araştırma komisyonu önerisi, PKK ile yapılan pazarlıkların uygulanmasında meşruiyet ihtiyacını karşılayacak, hükümetin elini rahatlatmak ve yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni hükümetin icraatına ortak etmek amacıyla atılmış bir adımdır. AKP’nin önerdiği araştırma komisyonunun gerekçesindeki şu ifade çok önemlidir; ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin süreçle sağlıklı şekilde irtibatı kurulabilecektir’ diyor. Hükümet, özellikle silahlı PKK unsurlarının ülke dışına çekilmesi konusunda karşılaşılan sıkıntıları aşmak için Meclis’i kendi icraatının içine çekmeye, yani çözüm süreciyle ilişkilendirmeye çalışmıştır. Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir icra organı değildir, bir yasama organıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğinden hareketle icra organının tek taraflı ve yanlı icraatlarına Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortak etmemek için AKP’nin önerdiği komisyona üye vermemiştir. Temel nedeni budur.