Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanın görev süresi 5 yıldır, tartışılmamalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan anayasa değişikliği sonrası milletvekillerinin görev süresinin 5 yıldan 4 yıla düştüğünü ifade ederek, "Cumhurbaşkanı’nın da görev süresi 7 yıldan 5 yıla düştü. Milletvekillerinin görev süresi dolduğunda seçime gidildiği gibi, burada da aynı prosedür izlenmeli. Seçime gidilmeli halk kime en çok oy verdiyse onu yeni Cumhurbaşkanı olarak seçmelidir. Aksi durumda görev süresi beyanlarda bulunmak Cumhurbaşkanının görevini tartışmaya açar." dedi. Kılıçdaroğlu, Konya TV'de katıldığı bir programda konuştu. CHP Genel Başkanı, etnik kimlik üzerinden yapılan siyasetin yanlış sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. Batılı Emperyalist güçlerin, Türkiye’ye nifak sokmak için bu yöntemi kullanıldığını ifade etti. Etnik kimlik üzerinden yapılan siyasetin tehlikeli sonuçlar doğuracağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Gelişmiş demokrasilerde, etnik kimlikler üzerinden siyaset yapılmaz. Bunlar siyasetin konusu değil. Bakın Avrupa’ya 100 yıl savaşlarını bu etnik kimlik tartışması üzerinden yaptılar. Daha sonra da hata yaptıklarını anlayıp barışıp birlikte yaşadılar. Kimlikler üzerinden siyaset yapmak insanları böler." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, etnik kimlik ve siyaset üzerinden yaptığı değerlendirmelerinin ardından secerelerine (soy kütüğü) ilişkin açıklamalarda da bulundu. Ailesinin İran Horasan’dan Anadolu’ya geçtiğini Adıyaman Malatya üzerinden Konya’ya geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Seyit Mahmut Hayrani bizim şeyhimizdir. Önce Akşehir’e yerleşmiş orada yaşadığı problemlerden dolayı Dersim’e geçti. Ailemizin bir kısmı da Adıyaman’da bulunmaktadır." ifadelerini kullandı. İnsanları doğup büyüdüğü yere göre değerlendirmenin yanlışlığında da değinen Kılıçdaroğlu, bu şekilde sınıflara ayrılmanın beraberlik değil, ayrılık getireceğini savundu. Etnik aidiyetin siyasetin konusunun olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Siyasetin konusu işsizliktir. Kapanan fabrikalar, aç kalaninsanlar, Türkiye’nin gelişmesidir. Ama bizim gibi demokrasinin az geliştiği ülkelerde, etnik kimlikler ön plana çıkarılarak siyaset yapılmaktadır.”dedi. "PROJELİRİMİZİ HALKA ANLATAMADIK" CHP’de ilerleyen günlerde yapılacak seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, öz eleştirilirde de bulundu: "Projelerimizi tam anlamıyla halka anlatamadık. Çünkü önce tabanımıza anlatmamız lazımdı. Ancak zamanımız yoktu. Böyle bir sıkıntı ile şu an karşı karşıya değiliz. Ancak projelrimizin bir kısmı Ak Parti tarafından gerçekleştirildi. Bu konuyla ilgili de tebrik ederim. Tabanımıza anlatamadığımız bir diğer konusu ise, milletvekillerinin halk tarafından belirlenmesi durumu oldu. Demokrasi, gerçekten halkın seçtiği milletvekilleri ile işleyen bir rejim ise vekilleri halk belirlemeli. Şu an olduğu gibi, halkın seçmediği ve genel başkanlar tarafından belirlenen listelerle belirlenen milletvekilleri ile halkın iradesi meclise tam yansıtılmaz.” "CUMHURBAŞKANININ DEDİĞİ GİBİ, TUTUKLULUK SÜRESİ CEZAYA DÖNÜŞMEMELİ" CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin durumu ile çeşitli değerlendirmelerde de bulundu. Kılıçdaroğlu, öteden beri DGM, Özel Güvenlik ve sıkıyönetim mahkemelerine karşı olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: "Adnan Menderes’in asılması kabul edilemez olduğu gibi, Deniz Gezmiş’ler ve Erdal Eren’in asılması da kabul edilemez bir durumdur. Geçmişte yapılan hatalar sonucu bu insanlar hayatlarını kaybettiler. Biz, bu hatalardan ders almalıyız. Ben siyasi mahkemelerde alınan bu kararlara karşı olduğum gibi, bugün yapılan bu tutuklamalara da karşıyım. Unutmalım ki, geçmişte yapılan hataları, hatalarla örtmeye çalışırsak hata ederiz. Eğer geçmişimizden ders alacaksak, kin tohumları ekmemeliyiz. Cumhurbaşkanının dediği gibi ‘Tutukluluk süresi cezaya dönüşmemeli." Kılıçdaroğlu, veto edilen Şike Yasası’nın meclisten geçmesini de doğru bulduğunu ifade etti. Yasanın yaptırımın orantılı olması ve kamu vicdanını yaralamaması gerektiğini altını çizdi.