CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şangay temasları sırasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"PARİS'İN DEĞİL, HALKIMIN SÖZCÜSÜYÜM"
Başbakan Erdoğan'ın "Kılıçdaroğlu Paris'in sözcüsü" ifadesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Ciddiye alınacak bir şey mi Allah aşkına bu laf! Eğer beni sözcü olarak tanırlarsa ben mutluyum. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sözcüsüyüm ben. Halkımın sözcüsüyüm ben. Nerede bir mazlum insan varsa, nerede sorunu olan insan varsa, ben o insanların sözcüsüyüm. Böyle kalkıp da başka bir ülkenin sözcülüğünü yapmak bize yakışmaz. Ama kendisi bunları laf edip, bunları söyleyip, kapalı kapılar ardından bazı insanlarla, bazı ülkelerle görüşüyorsa, ben ona da iki yüzlülük derim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin geleneğinde de tarihinde de iki yüzlülük yoktur. Biz neyi düşünüyorsak oturur onu söyleriz. Biz perdenin önüne çıkıp başka şey, perdenin arkasında başka şey söyleyen siyasal anlayışa sahip değiliz. Bu Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürür" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, Paris'te öldürülen PKK'lı kadınlarla ilgili CHP içinde bir uzlaşma olmadığı yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "İyi, kendisi Cumhuriyet Halk Partisi'ni izlemekten zaten ülkenin sorunlarını izlemeye vakit bulamıyor. Zaten sorunumuz da bu" karşılığını verdi.
CHP lideri cevabının devamında şunları şöyledi:
"Sen ülkeyi yönetiyorsun. Başbakansın. Başbakanlık kimliğine sahip çıkman lazım. Bir ülke nasıl yönetilir, sorunları nedir, sorunları nasıl çözülür, enerjisini buraya harcaması gerekirken, o herşeyi bırakmış 'acaba ben Cumhuriyet Halk Partisi'ni nasıl eleştiririm,Cumhuriyet Halk Partisi'nde açığı nasıl bulurum'... Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne kadar çaba harcarsa harcasın, hiçbir açık bulamayacak. Partimizin kuralları bellidir, ilkeleri bellidir. Kurallara, ilkelere uyanlarla yolumuza devam ederiz."
Kılıçdaroğlu ayrıca, " Bizim düşüncemiz bu. Sayın Başbakan'dan benim istediğim eğer gerçekten bu ülkeye hizmet etmek istiyorsa, bıraksın bu kısır çekişmeleri. Halk güzel şeyler bekliyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Şangay temasları sırasında, öğretim üyelerinin derslere türban ve sakalla girmesinin önünü açacak taslakla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Şimdi Çin Halk Cumhuriyeti'ndeyiz. İşadamlarımız burada. Türkiye'de üretimi nasıl artırabileriz onu düşünüyoruz, işadamlarımız Çinli işadamları ile temasa geçtiler. Ne kadar güzel şeyler yapıyoruz. Ama Türkiye, kendi iç işine, kendi çapraşık işine dönerek zaman kaybediyor. Bu doğru değil" dedi.
"BU YÖK BAŞKANI'NDAN ÜLKEYE YARAR GELMEZ"
Kılıçdaroğlu, Hepimiz bu ülke için neler yapmılıyız, onun mücadelesini yapmalıyız. YÖK Başkanı önce durup bir kendisine baksın. Şu üniversitelerin hali nedir, öğretim üyelerinin sorunları nedir, üniversite öğrencilerin sorunları nedir, üniveritelere nasıl
daha fazla kaynak ayırabiliriz, bilim toplumunu nasıl yakalayabiliriz. YÖK Başkanı'nın düşünmesi gereken bu, YÖK Başkanı başka şeyler düşünüyor. Dolayısıyla bu YÖK Başkanı'ndan da bu ülkeye bir yarar gelmez" ifadesini kullandı.
CHP lideri ayrıca, " Tasarıyı önce öğretim üyeleri oturur kendi aralarında konuşur, tartışırlar, akademisyenler, üniversiteler konuşurlar, sonra biz siyasetçiler olarak değerlendiririz. Bugünden, bir sözden, bir cümleden yola çıkarak görüş bildirmeyi doğru bulmuyorum" diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şangay'da gazetecilere yaptığı açıklamada CHP'nin Suriye politikasının, "Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerini belirlediği "Yurtta Barış, Dünyada Barış" politikası" olduğunu söyledi.
Çin'li yetkililerle görüşmelerinde bunu dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir komşumuzla çatışma içine girmek istemiyoruz. Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Kendi kültürümüzü, ticaret alanımızı büyütmek, genişletmek istiyoruz. Başka ülkelerle iyi diyalog kurmak istiyoruz. Bunları anlattım. Çinli yetkililer son derece memnun oldular ve bizim bu konudaki düşüncelerimizi de paylaştıklarını ifade ettiler" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Çin'in BM'de önemli bir gücü var. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerini dinlemekten memnun olduklarını söylediler" şeklinde konuştu.
CHP lideri ayrıca, "Başka bir ülkenin sözcülüğünü yapmak bize yakışmaz ama kendisi bunları laf edip, bunları söyleyip, kapalı kapılar ardından bazı insanlarla, bazı ülkelerle görüşüyorsa, ben ona da iki yüzlülük derim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin geleneğinde de tarihinde de iki yüzlülük yoktur. Biz neyi düşünüyorsak oturur onu söyleriz. Biz perdenin önüne çıkıp başka şey, perdenin arkasında başka şey söyleyen siyasal anlayışa sahip değiliz. Bu Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürür" dedi.