'Kılıçdaroğlu, Esad’ın savunuculuğunu...'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu, eli kanlı Esad’ın savunuculuğunu yapmakla suçladı.

Bekir Bozdağ, AK Parti İl İstişare Toplantısı'na katılmak üzere Yozgat’ın Şefaatli ilçesine geldi. Bozdağ, Halk Eğitim Merkezi salonundaki toplantıda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştiriler yöneltti.

CHP'nin geçmişteki ve bugünkü siyasetinin bambaşka bir noktada olduğunu kaydeden Bozdağ, "Suriye’de yüz bini aşkın insan Esad yönetimi tarafından öldürüldü. Bütün dünya Esad’a 'eli kanlı diktatör' diyor. Türkiye’nin yaptıklarını takdir ediyor. Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Türk hükümeti, Türkiye’de kamp kurdu, işte terörist eğitiyor onlara silah veriyor, Suriye’ye gönderiyor.' Yahu sen bugüne kadar bir defa olsun yüz binden fazla orada çoluk çocuk, yaşlı kadın demeden öldüren, Banyas’ta çocukların, o temiz masum bedenlerini üst üste koyan o canavar ruhlu yapıya dönüp, 'Ey Esad niye bunu yapıyorsun, bu zulüm değil midir, bu diktatörlük değil midir?' diye bu güne kadar söyledin mi? Tek bir defa söylemedi, sürekli dönüp Türkiye’ye, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine dönük iftiralar yapıyor. Yahu bu Esad’ın ölen insanların kanında eli var mı yok mu? Bu ölenlerin Esad’ın adamlarımı öldürdü mü öldürmedi mi? Bu kadınlar, çocuklar, yaşlılar Suriye’de düğün var da bayram var da onun için mi kaçarak imdat diyerek Türkiye sınırlarına geldiler. 'Bize eman verin bizi koruyun' dediler. Bir dönüp neden bakmazsın, bu kadar insan bu sıkıntıyı yaşarken, dönüp dönüp hükümetimizi eleştiriyor." dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Eğer insanlar yangında hayatını kaybediyorsa, komşumuzda bir ev var orada yangın çıkmış, insanlar cayır cayır yanıp imdat diyorsa, bizim kapımıza dayanmış 'bizi kurtarın' diyorsa; biz kapımızı kapattık aman bana ne deyip yastığa başımızı koyup uyuyacak merhametsizlerden, vicdansızlardan hiçbir zaman olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bosna Hersek’te Sırplar orada katliam yaptığı zaman, o zaman Boşnak kardeşlerimize de sahip çıktık. Bulgaristan'da dönemin yönetimi Bulgaristan’daki Türklere zulüm uyguladığında isimlerini, dinlerini zorla değiştirdiğinde Türkiye kapılarını yine açtı, 'biz buradayız' dedi, imdadına koştu. Biz böyle bir medeniyetin, tarihin, kültürün, geleneğin mirasçısıyız. Darda olana, zorda olana, ölümle baş başa olana, şakağında tetik çekilmiş vaziyette duran insanlara kapımızı kapatamayız, gözümüzü kapatamayız, kulağımızı kapatamayız." diye konuştu.

"ESAD FİRAVUN'UN YAPTIĞINI YAPIYOR"

Geçmişte Firavun'un yaptığını şimdi Esad’ın yaptığını ifade eden Bozdağ, "İktidar kaygısına kapılan dönemin Firavun'u talimat veriyor. Ne kadar kundakta çocuk varsa, ne kadar anne karnında çocuk varsa onların öldürülmesi talimatı veriyor. Binlerce yıl önce, şimdi Esad’ın Banyas’ta öldürdüğü çocuklar iktidar kaygısıyla değil mi, öldürdüğü kadınlar, öldürdüğü yaşlılar, çaresizler iktidar kaygısıyla değil mi? İktidarını korumak için değil mi. Öyleyse o dönemde yaptığı zulümden Esad’ın yaptığı zulmün ne farkı var?" diye sordu.

Reklam
Reklam

Geçmişte Suriye yönetimi ve Esad ile ilişki kurduklarını ve ortak basın toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Bozdağ, "Esad’la gidip fotoğraf çektirenler bizim milletvekillerimiz değil. Esad'la biz de ilişki kurduk, bizim iktidarımız döneminde Suriye ile ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yapıyorduk, ortak çalışmalar yapıyorduk, aramızdaki ticaret çok iyiydi. Esad Türkiye’ye geldiğinde ağırladık biz onu. Şimdi Kılıçdaroğlu’na bugün yaptıkları sorulunca, 'Esad’ı ben ağırlamadım, Esad'a ben kardeşim demedim, Esad’ın ellerini sıkmadım' diyor. Doğru, biz ağırladık, elini biz sıktık, ortak Bakanlar Kurulu toplantısını biz yaptık. Ama ey Kılıçdaroğlu, o zaman Esad’ın elinden kan damlamıyordu." ifadelerini kullandı.

"ESAD HALKINA ZULME BAŞLAMASIYLA BİZ İLİŞKİLERİMİZİ KESTİK"

Esad’ın halkına zulmetmeye, katliam yapmaya başlamasıyla ilişkileri bitirdiklerini kaydeden Bozdağ, "O zaman Esad yüz bin kardeşini kurşuna dizmemişti, Esad Azrail olup gökten karadan, denizden, kendi masum vatandaşlarının üzerine ölüm yağdırmıyordu. Biz o zaman elini sıkmıştık ama ne zaman ki ölüm yağdırdı, havadan, karadan, denizden, Esad’ın askerleri ölüm kusmaya başladı, biz o zaman Esad ile olan hukukumuzu bitirdik, masumların yanında yer aldık, zalimin karşısında durduk. Aramızdaki fark bu. Sen elinden kan damlayan Esad’ın elini sıkıyorsun, yüz binden fazla insanını öldürmüş Esad'la yan yana fotoğraf çektiren milletvekilleri ekibini peş peşe gönderiyorsun. Esad, kan dökerken, biz Esad'la fotoğraf çektirmedik, sen Esad’ın sözlerinin Türkiye’de bir nokta da savunuculuğunu yapıyorsun. 'Suriye yönetimi ortak bir ekip kuralım da Reyhanlı'yı araştırsın' diyor. Buradan Kılıçdaroğlu aynı lafı o da söylüyor. Yetmedi ta gidip Brüksel’de Avrupa’nın başkentinde Esad’ın savunuculuğunu yaptı, arada fark var fark var. Senin savunduğun Esad elinden kan damlayan Esad, senin savunduğun Esad yüz binden fazla insanını kurşuna dizmiş Esad, öldürtmüş Esad, sen onu savunuyorsun. Bizimle bunu kıyaslayamazsın, 'dün böyle yaptınız' diyerek bugün eli kanlı Esad’ı savunmanı meşru gösteremezsin." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

(CİHAN)

Tüm haberler

Anahtar Kelimeler: