CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Silivri'yi toplama kampına benzettiği için hakkında hazırlanan fezleke Meclis Başkanlığı'na ulaştı.
Kılıçdaroğlu, 2011'de Ergenekon sanıkları CHP milletvekillerini Silivri'de ziyaretinin ardından hakimleri eleştirmiş ve cezaevini toplama kampına benzetmişti.
Bu sözlerinin ardınan Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu hakkında "Kurum halinde çalışan kamu görevlisine hakaret" ve "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs"ten fezleke hazırlamıştı.
"21'inci yüzyılın Türkiye'sinde bir toplama kampının bahçesindeyiz" sözleri nedeniyle hazırlanan fezleke bugün Adalet Bakanlığı'ndan TBMM Başkanlığı'na ulaştı.
4 sayfalık fezlekede Kılıçdaroğlu'nun milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor.
Savcılık fezlekesinin Adalet Bakanlığı'na gönderildiği günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dokunulmazlık zırhına ihtiyacım yok" diyerek dokunulmazlığının kaldırılmasını istediği dilekçesini Meclis Başkanlığı'na vermişti.
Kılıçdaroğlu 9 Kasım 2011'de cezaevi önünde şunları söylemişti: "Parlamentoya gelip, yeminlerini ederek Anayasa'nın 90'ıncı Maddesi'nde öngörülen kurallar içinde görevlerini yapmak istiyorlar. Ama bu görevler maalesef bazı yargıçlar tarafından engelleniyor. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir. İktidara muhalif olmanın bedeli, 21'inci yüzyılın Türkiyesi'nde Silivri'de toplama kampında olmaktır. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Bu ayıbı ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye'ye yakışmıyor."
**'DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRIN'**
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hakkında hazırlanan fezlekenin TBMM Başkanlığı'na ulaşmasıyla ilgili "Dokunulmazlığımı kaldırın. Fezlekeyi hazırlatanların da hazırlayanların da önünde düşüncemizin hesabını verelim" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, "Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı olan benim ifade özgürlüğümü kısıtlamak, susturmak, konuşturmamak için hazırlanan fezleke TBMM Başkanlığı'na ulaşmış. Suçum yargılamaya müdahale etmekmiş" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bunu söyletenler ve söyleyenler, basılmamış kitabı toplatıp, yazarını içeriye atanlar. Bunu söyleyenler yüzyılın soygunu diye adlandırılan Deniz Feneri yolsuzluğunu soruşturan savcıları görevden alanlar, aldıranlar. Bunu söyleyenler
Silivri toplama kampında yapılan savunmaları bile suç sayanlar. Yani hak hukuk tanımayanlar. Amaç belli, konuşturmamak ve susturmak. Ama buna güçleri yetmeyecek. Konuştum ve konuşmaya devam edeceğim.
Bu nedenle başta TBMM Başkanı olmak üzere Meclis Genel Kurulu'na, ilgili komisyonların başkan ve üyelerine sesleniyorum. Dokunulmazlığımı kaldırın. Çünkü, benim hakkımda hazırlanan fezleke yolsuzluk, kalpazanlık fezlekesi değil. Ben düşüncemi açıkladım, açıklamaya da devam edeceğim."