Kılıçdaroğlu: 'getirilmek Istenen Sistemin Freni Yoktur, Çünkü Hesap Vereni Yoktur'

Yaprak KOÇER- Hakan AKGÜN- Sinan HARMANCI- Savaş TUTAK/ AMASYA, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak referandum için partisinin

Yaprak KOÇER- Hakan AKGÜN- Sinan HARMANCI- Savaş TUTAK/ AMASYA, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak referandum için partisinin başlattığı kampanya kapsamında düzenlenen ilk il miting programına katılmak üzere Amasya’ya geldi. Kılıçdaroğlu, kent girişinde vatandaşlar ve partililer tarafından karşılandı. Ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün 12 Haziran 1919’da silah arkadaşları ile birlikte geldiği Amasya’da ‘Amasya Genelgesini’ yayınladığı Saraydüzü Kışla’nı ziyaret etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saraydüzü Kışlası binasını gezdikten sonra Yavuz Selim Meydanı’nda düzenlenen miting alanına geldi. Kılıçdaroğlu’ndan önce Türkiye’nin çeşitli yörelerinden halk oyunlarını oynayan ekipler gösteri yaptı. Alanın çevresine Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri açıldı. Alanda toplananlar ise üzerinde ‘Hayır’ yazan bayraklar ile Türk Bayrakları ve üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı bayrakları taşıdı.
CHP'NİN REFERANDUM MÜZİĞİ ÇALINDI
Miting programı saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Ardından CHP’nin referandum kampanyasında kullanacağı ilk müzik çalındı. Partililer de müziğe alkışlarla eşlik etti. Şarkı iki defa çalındı.
Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı yağmur altında düzenlenen mitigde konuşan Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan sandığa giderken düşünmelerini isteyerek, “Diyebilirsiniz ki neden Amasya da böyle bir toplantı yaptınız. Amasya bizim tarihimizin önemli bir kilometre taşıdır. Gazi Mustfa Kemal Atatürk Amasya’ya geldiğinde bir Amasya Tamimi yayınlandı. Dedi ki o genelde ‘Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ Amasya ne kadar gurur duysa azdır. Böyle bir genelgeye sahip olmak, her şehre nasip olmaz. Evet şehzadeler kenti Ferhat ile Şirin'in kenti ama Amasya genelgesinin de kenti” dedi. Konuşması sırasında slogan atılmamasını isteyen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda bu meydanda her partiden insanımız var. Her partiden insana gönül borcumuz var. Her partiden insana kardeşime sesleniyorum. Biz Türkiye’de yaşıyorsak aynı havayı teneffüs ediyorsak bir anayasa hepimizin canını ve malını güvence altına alan bir anayasa olmalıdır. O anayasa hepimizin anayasası olmalıdır. Benim gibi düşünmeyen insanın da anayasası olmalıdır. Ben düşünüyorum diye herkes benim gibi düşünmek zorunda olmamalıdır. Anayasa bir uzlaşma belgesi olmalıdır. Anayasa hepimizin ortak paydası olmak zorundadır. Beraber düşüneceğiz hepimiz. Hangi partiden olursak olalım. Bakın burada hiçbir siyasi partinin bayrağı yok. Niye yok? Çünkü anayasa bir partinin anayasası değil hepimizin anayasası. O nedenle sandığa giderken, ister sağcı olalım ister solcu ister ortacı ister doğuda yaşayayalım ister batıda, ister güneyde ister kuzeyde. İstersek yaşam tarzımız farklı olabilir, kimliklerimiz inançlarımız farklı olabilir ama biz bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kutuplaşmak, kavga etmek değil birarada yaşamak istiyoruz. Anayasa bize bu güvenceleri sağlamalı.”
Kendisini dinleyen vatandaşlara ‘Bu anayasa değişikliği Türkiye’nin hangi sorununu çözecek” diye soran Kılıçdaroğlu, “Çiftinin, esnafın sorunun çözecek mi? Terör sorunun çözecek mi, istikrar sorununu çözecek mi hangi sorunu çözecek. Gençlerin işsizlik sorununu çözecek mi? O zaman niye bu anayasa değişikliği yapılıyor. Hangi gerekçe ile yapılıyor. Bütün vatandaşlarımdan sadece bir şey istiyorum. Sandığa giderken düşünün elinizi vicdanınıza koyun. Bu işin vebalı ağırdır. Sevgili anneler size sesleniyorum. Siz freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz. Siz nereye gittiği belli olmayan bir trene çocuklarınızı bindirir misiniz? Bu getirilmek istenen sistemin freni yoktur, çünkü hesap vereni yoktur. Bir apartman düşünün. Apartmanda bir yönetim kurulu vardır aidatları veririz. Bir de onu denetim kurulu vardır. Ödediğimiz aidatlar doğru harcanıyor mu harcanmıyor mu onu denetlerler. Bu sistemde parayı veriyoruz ama denetim sıfır, denetim yok. Apartmanı bile denetliyoruz koskoca Türkiye Cumhuriyeti denetim dışında kalıyor. Vebalı, günahı ağırdır bunun. Çocuklarımıza karşı güzel bir karar vermeliyiz.”
TEKLİK ALLAH'A MAHSUS
Getirilmek istenen sistemde bir kişiye yetki verildiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Bu sistemin asıl tehlikesi nerede onu size anlatayım. Bütün yetkiyi bir kişiye verdik. Devleti yeniden yapılandırıyor. İstediği kişileri atıyabiliyor. Eğer bu bir kişiyi bir devlet kandırırsa, bir grup kandırırsa, bir kişi kandırırsa 24 saatte Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirir. Bir daha söylüyorum. Bu sistemde bir kişiyi başkanı ikna etitğiniz zaman Türkiye Cumhuriyeti’ni en geç 24 saat içinde ele geçirebilirsiniz. Hiçbir mekanizması yoktur. Nasıl geçirirsiniz müsteşarları o tayin edecek, bakanları o tayip edecek. Genel müdürleri, emniyet müdürlerini, müftüleri, müsteşar yardımcılarını, daire başkanları o tayin edecek. Bir saatte resmi gazede yayınlanır devletin bütün kadroları 24 saat içinde değişir. Hani diyorlar ya FETÖ. FETÖ örgütü devleti ele geçirmek için hani paralelel devlet yapılanması ne kadar çalıştı. 30, 35 yıldır çalışıyor diyorlar. 30, 35 yıla gerek yok bir kişiyi kandıracaksın, bir kişiyi ikna edeceksin devleti zaten ele geçiriyorsun. Neden biz bunu Amasya’da başlattık. Bunun için başlattık. Sivas kongresini, Erzurum kongresini düşünün. 2 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını düşünün. Hiçbir yerde tek adam yoktur. Erzurum kongresinde, Sivas kongresinde yoktur. Amasya Genelgesi hazırlanırken de tek kişi yoktur. Kuvai Miliye vardır burada. 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi açılırken yine tek kişi yoktu. Osmanlı da da tek kişi yoktur. Ama şimdi biz bütün yetkileri bir kişiye veriyoruz. Teklik Allah’a mahsustur. Beşer şaşar insanoğlu hata yapar. Dünyadaki bütün canlılar içinde hata insana mahsusutur. Allah’ın verdiği en değerli şeydir akıl. Biz çünkü bakarız, konuşuruz, sorgularız, tartarız aklımızı kullarız. O nedenle yüce yaradan kutsal kitapta der ki ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz’ şimdi aklımızı kullanma zamanı. Bu işin sağı solu doğusu batısı güneyi kuzeyi yok. Bu iş bir memleket meselesi geleceğimiz meselesi."
HOLLANDA'DAKİ BÜYÜKELÇİMİZ NEREDE?
Kılıçdaroğlu, millet kavramının en güzel şekilde resmi belgelere girdiği tarihin Amasya Tamimi’nin yayınlandığı tarih yani 1919 olduğunu söyleyerek, “Şimdi biz bu tarihten vazgeçiyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan bir modele gidiyoruz. Bakın Hollanda’da olaylar oldu iki bakanımız alınmadı. Milli bir meseledir. Biz de destekledik mi destekledik. Milli meselede beraberiz bir sorunumuz yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanları başka bir yere gidiyorsa hiçbir ülke onları geri çeviremez. Geri çevriliyorsa sorgularız ortak duruş sergileriz. Ama size bir şey söyleyeyim Sayın Dışişleri Bakanımız Hollanda’ya gittiğinde bizim büyükelçimiz neredeydi. Hiç duydunuz mu, hiç sordunuz mu. Niye büyükelçi konuşmaz. Nerede bu büyükelçi. Bu sorunun cevabını bekleyelim değil mi. Bir Dışişleri Bakanı bir ülkeye gidecek, gittiği ülkede kendi ülkesinin büyük elçisi onu karşılamayacak. Orada olmayacak niçin. Niye büyükelçi orada yok bunu sorgulamamız lazım” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz