ZONGULDAK (ANKA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Zonğuldak mitinginde Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın Zonguldak 1. sıradan milletvekili adayı olarak gösterilmesine yönelik eleştirilere yanıt verirken, “Haberal bizim onurumuzdur, Zonguldak’ın onurudur, Türkiye’nin onurudur” dedi.
Kılıçdaroğlu, Zonguldak Madenci Anıtı Meydanı’nda düzenlenilen mitingde halka seslendi. Mitingde CHP Zonguldak 1. sıradan milletvekili adayı olarak gösterilen Haberal’dan “Bir kardeşiniz, bir hemşehriniz, bir yiğit adam” olarak söz eden Kılıçdaroğlu, “Haberal’ın suçu ne? Ben size suçunu söyleyeyim. Haberal’ın suçu bir; üniversite kurdu. Sana ne üniversite kurmaktan.Haberal’ın suçu iki; dünyanın sayılı cerrahlarından biri. Niye okuyorsun? Suçu üç; bu milleti düşünüyor, fakir fukarayı düşünüyor. Suçu dört; bütün malvarlığını bir üniversiteye verdi, dünyalık edinmedi. Benim çocuklarım, bu ülkenin çocukları okusun diye, bu ülkenin çocuklarına katkı olsun diye yaptı bunları” diye konuştu.
-“BABASININ CENAZESİNE GELEMEDİ, BU AYIP İKTİDARA YETER”-
Babası Zonguldak’ta vefat ettiğinde Haberal’ın tutuklu olması nedeniyle cenazeye katılamadığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bu ayıp bile bu iktidara yeter. Ne olacak yani, bir insan babasını defnedemez mi? İnsanda biraz vicdan, biraz ahlak olur. Bir insan, babasını kaybederse o acıyı en azından dostlarıyla paylaşmak ister. Siz, bir hücrede o acısını bile paylaşmasına izin vermediniz. Sonra kalkıyorlar, CHP, Haberal’ı milletvekili gösterdi diye bizi suçluyorlar. İnsanda biraz vicdan olur” dedi.
-“SEN KİM, HABERAL KİM ALLAH AŞKINA?”-
Kılıçdaroğlu, Haberal’ın suçlu olduğuna dair ortada bir mahkeme kararının bulunmadığını, milletvekili adaylığına başvururken “Parlamentoya gelirsem dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili ilk imzayı ben atacağım” şeklinde bir dilekçe imzaladığını belirterek şöyle konuştu:
“Biz birileri gibi dokunulmazlık dosyalarının arkasına saklananlardan değiliz. Bizim ahlakımız var. Biz verdiğimiz sözü tutarız. 2002’de milletin önüne çıkacaksın, dokunulmazlıkları kaldıracağım diye söz vereceksin, sonra verdiğin sözü unutacaksın. Buna ne denir? İkiyüzlülük denir, riyakarlık denir. Adam gibi adamsan verdiğin sözün arkasında dur, kaldır dokunulmazlıkları. Zaten hakimi de sen tayin ediyorsun, savcıyı da. Bak biz ona rağmen korkmuyoruz, ‘Kaldır dokunulmazlığı’ diyoruz. Kaldırır mı, kaldıramaz. Çünkü kaldıracak yüreği yok. Bir adamda mangal gibi yürek olacak ki verdiği sözün arkasında duracak. Şimdi gelmiş, Haberal’ı suçlayacak. Sen kim, Haberal kim Allah aşkına?”