Kılıçdaroğlu, 12 Eylül’deki referanduma ret oyu vereceklerini belirterek “Hayırda hayır vardır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin il ve belediye başkanları ve il yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi.
CHP'nin de içinde bulunduğu 111 milletvekilinin yapılan Anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak Türkiye'nin ve demokrasinin önünü açmadığı, yargıyı yürütmenin emrine verdiğini düşüncesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Şunun atını özenle çizmemiz gerekiyor, verilen karar Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte vermiş olduğu kararların bir izdüşümüdür. Anayasa Mahkemesi geçmişteki içtihatlarına bağlı kalarak bir karar vermiştir. İkinci önemli nokta, karar pek çok çevrede doğal olarak tartışılmıştır, tartışılmaya da devam edecektir.
Biz Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcılığına inanan bir siyasal partiyiz. Ve bu tartışmaların da demokrasi kültürümüze, hukuk kültürümüze önemli katkılar yaptığına inanan bir siyasal partiyiz. Tarihe baktığımızda siyasallaşan yargının topluma ağır bedeller ödettiğini biliyoruz.
Siyasallaşan yargı toplumun vicdanını kanatmıştır. Bir dönem alkışlanan mahkeme kararlarının bir süre sonra toplum vicdanınında yanlışlığı ortaya çıkmıştır. O nedenle 'demokrasiyi getirelim, güçler ayrılığı ilkesini getirelim' derken yargının siyasallaşmamasına özen gösteren bir siyasal partiyiz."
Yargıcın kendi teminatıyla, yargıç güvencesiyle oturduğu koltuğun hakkını vermeli ve verdiği kararın kamu vicdanınında kabul görmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Onun için biz demokrasi çıtasını yükseltmek zorundayız. Güçler ayrılığı ilkesinin Türkiye'de ne kadar önemli olduğuna inanan bir partiyiz. Biz bütün bu kararları alırken tabii ki doğal olarak anayasa mahkemesinin aldığı kararlara da saygı göstereceğiz, onlara inanacağız. Ama Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu kararın demokratik hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesine dayanarak aldığının da altının özenle çizilmesi gerekiyor. Yani anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine aykırılık nedeniyle bu kararı aldığının altının da özenle çizilmesi gerekiyor. Biz Anayasa Mahkemesi kararının bizi tatmin etmediğini biliyoruz. Bugün için iptal kararınından sonra bile yargıç güvencesinin ve güçler ayrılığı ilkesinin tehlikede olduğunu biliyoruz. Bizim elimizde itiraz edip, bir üst mahkmeye gitme hakkımız elimizden alınmıştır.
Yargının siyasallaşmasının toplumun ayrışmasına, toplum vicdanının kanamasına yol açacağını savunan Kılıçdaroğlu, yapılan Anayasa değişikliğinin Cumhuriyet savcısını adalet bakanının emrine soktuğunu savundu.
'HAYIR'DA HAYIR VARDIR'
Bu değişiklikleri uygun bulmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''O nedenle 12 Eylül'de 12 Eylül değişikliklerinin bir uzantısı olarak gördüğümüz bu anayasa değişikliklerine 'hayır' diyeceğiz'' dedi.
Topluma karşı sorumluluk hisseden herkesi referandumda ''hayır'' demeye çağıran Kılıçdaroğlu, ''Halk arasında dendiği gibi hayırda hayır vardır'' diye konuştu.
12 Eylül Anayasası'nın eksikliklerini ve Türkiye'nin daha çağdaş ve güçlü bir anayasaya ihtiyacı olduğunu bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, onun için yeni parlamentoda, CHP iktidarında daha çağdaş daha uygar, toplumun geleceğe güvenle bakabildiği yeni bir anayasa yapma sözünü verdi.
Kendisini topluma karşı sorumlu hisseden herkesi elini taşın altına koymaya çağıran Kılıçdaroğlu, parlamentoda temiz siyaseti egemen kılmak zorunda olduklarını vurguladı.
Sadece Anayasa değişikliklerine kilitlenmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasası çıkaracaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyaset kirilikten arınmak zorundadır ve biz bunu arındıracağız. Bunun sözünü ve teminatını da veriyoruz halkımıza'' dedi.
CHP'nin kafasının arkasında başka düşünceler bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, içten pazarlıklı bir siyasal parti olmadıklarını, söylemleriyle yaptıklarının aynı olduğunu bildirdi.
'TELEFONDA RAHAT KONUŞABİLİYOR MUSUN?'
Üniversitelerin baskı altında olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bir ülkede üniversiteler susmuşsa bilin ki demokrasi askıya alınmıştır. Hak, adalet, demokrasi diyenler sokağa inip vatandaşa 'sen telefonda rahat konuşabiliyor musun' diye sorduklarında alacakları cevap bellidir'' dedi.