Kılıçdaroğlu: Hırsızlar, Başbakan'ın kankaları arasından çıkıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin hırsızlıkta devrim yaptığını ileri sürerek, hırsızların Başbakan'ın kankaları arasından çıktığını iddia etti.
Bir grup vatandaş, kentsel dönüşüme ilişkin taleplerini içeren mektuplarını Kılıçdaroğlu'na verdi. Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, "Beterin beteri vardır" atasözünü hatırlatarak, bu hükümet döneminde akla gelmeyen hırsızların görüldüğünü iddia etti.
"Hükümet eşittir hırsızlık" diye iddiada bulunan Kılıçdaroğlu, şeytanı bile şaşırtacak hırsızlık türünün yapıldığını ileri sürdü. Fitreden, sadakadan, kurbandan hırsızlık yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, hükümetin hırsızlıkta devrim yaptığını savundu. Hırsızı sorgulayan savcıların yargılandığını iddia eden Kılıçdaroğlu, savcıların söylemlerinin dikkatle dinlenmesini istedi. Hırsızlığın sorgulanmasının neden sorun olduğunun yakında öğrenileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, hırsızların Başbakan'ın kankaları arasından çıktığını ileri sürdü. Yakınlarını finanse edilmesi yönünde algılanması gerektiğini, olaya böyle bakıldığını savunan Kılıçdaroğlu, Almanya cumhurbaşkanının eleştirilere dayanamayarak istifa ettiğini hatırlattı.
"Bu, Almanya'nın hukuk devleti olduğunun göstergesidir." dendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bir Almanya örneği var, bir de Türkiye örneği var." dedi. İhale yolsuzlukları Türkiye'nin öteden beri başını ağrıttığını dile geren Kılıçdaroğlu, kamu ihalelerinde yapılan yolsuzlukları anlattı. Operasyonu, polisin başına bir şey gelip gelmeyeceğini, soruşturmayı yapan savcının başına birşey gelip gelmeyeceklerini göreceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, Erzurum'da Leyla'nın 9 yılla yargılandığını ifade etti.
Başbakan'a çete verme kanununun geçen hafta Meclis'ten geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hukuk devletinde bu olmaz. Kişiye göre yasa olmaz. Hukuk cinayetidir dedik. Ne olursa olsun, bu ülkede demokrasi, özgürlük, hukuktan yana bir güçlü damarın olduğuna inanıyorum. AKP'liler ellerini kaldırırken, vicdanlarını da sorgulamalarını çok isterim." dedi. Başbakanın, "Devletin kurumları uyum içinde çalışıyor." sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Çalışıyorsa niye bu yasayı çıkarıyorsun. Savcı görevini yapıyor. Gidip ifadesini versin, sorun bitsin. Devletin kurumları arasına da kin tohumları ekiyorsun." diye konuştu. Emniyetin MİT'e ve Başbakan'a güvenmediğini; Başbakanın ise emniyet ve savcılığa güvenmediğini; savcının ise MİT'e ve emniyete güvenmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, hukuk cinayetinin hesabının tarihin soracağını, hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacağını savundu.
Başbakanın, hukuk ve adalete olan güveni harcadığını, ancak suç işleyenleri koruduğunu ve kanun çıkardığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bu kanunu imzalayan cumhurbaşkanının devlet adamlığı kimliğine bir şey katmadığını, aksine çok şey götürdüğünü iddia etti. Hiçbir cumhurbaşkanının bu kadar hızlı sürede yasayı onaylamadığını ve bu rekorun Guinness rekorlar kitabına girdiğini savunan Kılıçdaroğlu, yasanın onaylanması için okunmasına da gerek olmadığını öğrendiklerini kaydetti. Gözü kapalı yasayı onaylamayı hiçbir hukuk, adalet ve ahlakın vermeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun cumhurbaşkanlığını yıprattığını, onun görevinin makamı yüceltmek, eleştiri konusu olmaktan koruması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, seçimlere ilişkin yasa konusundaki açıklamalarını hatırlatarak, "Bizim bu yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyeceğimiz ayrı bir konu. Siz niye bu yasayı imzaladınız?" diyen Kılıçdaroğlu, "Sizin hakkınız, hukukunuzu da sokaktaki vatandaşın da hakkını hukukunu da korumak CHP'nin görevidir. CHP'nin varlık nedenlerinden biri de budur. CHP, kim haksızlığa uğradıysa onun hakkını savunacaktır." şeklinde konuştu.
"Başbakan söyler cumhurbaşkanı onaylar" algısının oluşturulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, eleştirilere kulak verilmesini istedi. Devletin kurumları arasında bir uyum olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, ilk defa başbakanın ruh sağlığından endişe duymaya başladığını ifade etti. Konuşmada mantık, gerçeklik, bilimsellik, sağduyu olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, kin tohumlarının ekildiğini iddia etti. "Allah akıl fikir versin. Akıl yok arkadaşlar, akıl yok." diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın, seçilmişler ile atanmışlar arasındaki farkı da bilmediğini ileri sürerek, hapishanedeki milletvekillerini hatırlattı.
Başbakan'ın, seçilmişler ile atanmışları zıt kutuplar olarak algıladığını ve buradan da bir fay hattı yakalayıp yakalayamadığını düşündüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, içerdekilerin seçilmiş olup olmadığını sordu. "Recep Tayyip tipik bir bölücüdür." diye iddia eden Kılıçdaroğlu, çatışma çıkarsa sorumlusunun Başbakan olacağını savundu. Başbakan konuşma yaparken ruh halinin nasıl olduğunu hekimlerin açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Hastalık insanlar için, hepimiz ameliyat olabiliriz. Ağır da olabilir hafif de olabilir. Hatta hasta iseniz daha yumuşak bir üslup kullanırsınız. Siz gençlere önce kin tutun sonra tuttuğunuz kine sahip çıkın diyorsunuz." dedi.
"Hangi dinde kin vardır, hangi ahlakta kin vardır?" diye soran Kılıçdaroğlu, bunun sıradan bir insan olmadığını, Başbakanın geçmişinin sorgulanması gerektiğini savundu. "Sevgili gençler asla ve asla kin tutmayınız." diyen Kılıçdaroğlu, Yunus Emre'nin mısralarını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, gençlerden haksızlığa isyan etmelerini istedi ve "Kin tutarsanız insan değilsiniz." diye ifade etti.