Kılıçdaroğlu, Kayseri'de konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri’de hükümetin kendilerinin sorduğu sorulara yanıt veremediğini, bunun dünkü bütçe görüşmeleri sırasında da tekrarlandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Sorunların aşılması için mevcut iktisat programlarının yetersiz olduğunu da görüyoruz. Bütçe görüşmelerinde, bütün bu ayrıntıları olabildiğince, bütün çıplaklığıyla kamuoyunun önüne getirmeye çalıştım. Ama, benim sorduğum hiçbir soruya maalesef hiçbir yanıt alamadım. Neden bizim sorularımıza yanıt veremiyorlar ya da vermiyorlar?" diye konuştu.


Ankara'dan karayoluyla Kayseri'ye gelen ve CHP Parti Kayseri milletvekili Çetin Arık ile İl Başkanı Feyzullah Keskin ve çok sayıda partili tarafından kent girişindeki Boğazköprü mevkiinde karşılanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il başkanlığı önünde kalabalık bir grup tarafından 'Başbakan Kemal', 'Seni seviyoruz'’ sloganları arasında sevgi gösteriyle karşılandı. Kılıçdaroğlu, yoğun ilgi nedeniyle il binasına girerken izdiham yaşandı.
Burada medya mensuplarına açıklamada bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu ; "Kayseri kendi olanaklarıyla gelişen ve iç dinamikleri olan bir şehir. Kendi iç dinamikleriyle büyüyen, gelişen bir şehrimiz.

Reklam
Reklam

O açıdan hepimizin gurur kaynağı. Kayseri’ye her gelişimde, Kayseriliye şu soruyu sormaktan kendimi alamamışım, 'Neden bizim oylarımız burada biraz düşük' İsteriz ki daha nitelikli üretimin, daha kaliteli üretimin daha çok istihdam yaratan bir sanayinin Kayseri'de giderek büyümesini ve gelişmesini isteriz. Çok çetin sorunların olduğunu biliyoruz, Kayseri'de de olduğunu biliyoruz. Ama bu sorunların aşılması için mevcut iktisat programlarının yetersiz olduğunu da görüyoruz ve biliyoruz. Dün yaptığımız bütçe görüşmelerinde, bütün bu ayrıntıları olabildiğince, bütün çıplaklığıyla kamuoyunun önüne getirmeye çalıştım. Ama benim sorduğum hiçbir soruya maalesef hiçbir yanıt alamadım. Umarım, Kayseri'nin de dikkatini çekmiştir bu. Neden bizim sorularımıza yanıt veremiyorlar ya da vermiyorlar? Sadece içeride değil, dışarıda da sorunlarımız var.

İzlenen yanlış dış politika nedeniyle özellikle işadamlarımız, ihracatçılarımız ciddi sorunlarla karşı karşıya. Umarım Türkiye'nin bu tablosu değir. Umarım daha güzel, daha huzurlu, tartışmanın olmadığı, kavganın olmadığı güzel bir Türkiye’yi hep birlikte inşa ederiz. Kayseri’ye geldiğim için son derece mutluyum."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partide il ve ilçe başkanlarıyla yaptığı kısa süreli toplanın ardından İl Özel İdaresi salonunda CHP Gençlik kolları ve Halkçı Gençlik Derneği'nin toplantısına katıldı.

Reklam
Reklam

BU ÜLKENİN GENÇLERİNE ÖZÜR BORCUMUZ VAR

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu Halkçı Gençlik Derneği’nin (HAGED) İl Özel İdaresi Salonu’nda düzenlediği toplantıya katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, "Sevgili gençler, sizin bugünlerde yaşadığınız heyecanı, ben de 1968’lerde yaşadım. Gençlere büyük acılar yaşattılar ve ağır bedeller ödettiler. Bugün biz onları saygıyla anıyoruz. Haklı davalarının arkasında cesaretle durdular. Geçmişi çok iyi bilirsek, geleceği daha iyi inşa etmeliyiz. Bizim bu ülkenin gençlerine bir özür borcumuz var. Önlerini kestik hep, ‘sen sus biz konuşacağız’ dedik. Şimdi gençler bizlere ‘sen sus, biz konuşacağız’, diyorlar’’ ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ KOLAY KURMADIK

Kılıçdaroğlu, geçmişi iyi bilmeyenlerin, geleceği inşa edemeyeceklerini ifade ederek, gençlere tarihten bazı konular aktaracağını bildirdi. Konuşmasında, ‘’Türkiye Cumhuriyetini kimse bize altın tepside vermedi, biz Türkiye Cumhuriyetini kolay kurmadık’’ diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Koskoca bir imparatorluk battı ve bu imparatorluğun batışının üzerine gencecik bir cumhuriyet kuruldu. Osmanlı niye battı? İlk önce eğitim sistemindeki çarpıklıktan battı. Osmanlı’da bir usta yetiştirmek yerine, dışarıdan usta getirilmiştir. Eğer siz bir ülkeyi batırmak istiyorsanız, eğitim sistemini bozacaksınız. Eğitim sistemi bozulan bir ülke, çabucak yıkılır. Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Cumhuriyetin en büyük sorunu eğitimdir. Savaşın sonucunda binlerce çocuk, babasız, sahipsiz kalmıştır ve cumhuriyetin ilanından önce Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu. Orada kimsesiz çocuklar eğitime alındı. 19 Ocak 1923’te İktisat Kongresi yapıldı. Çünkü eğitimin yanında ekonomi önemliydi. Atatürk, ‘Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça, o savaş zaferlerinin hiçbir önemi yoktur’ diyor. Çünkü o dönemde hala ümmet anlayışını benimseyenler vardı. O dönem, aşar vergisi var, köylü perişan. Yeni cumhuriyet, aşar vergisini kaldırıp köylüyü rahatlattı. O zamanlar Tekalif-i Milliye kanunları vardı. O yoksul Anadolu halkı, uysal Kurtuluş Savaşı'nın ulusal kaynağını böylece sağlamıştır. Kurtuluş savaşının ardından halk öyle bir durumdaydı ki, okur-yazar yoktu.

Reklam
Reklam

KİMSEYE EL AVUÇ AÇMADILAR

O dönem okur-yazar oranı yüzde 8’di. Takım elbiseli, kravatlı birini gördüler mi onu okur-yazar bilirlerdi. Ankara Garı’na gidip takım elbiseli, kravatlı kişileri aradılar ki onları devlet memuru yaptılar. Sonra okullar açtılar, toprak reformu yaptılar. Bizim paramızı bile biz basamıyorduk. Bizim paramızı yabancı bir banka Osmanlı Bankası basıyordu. Bir kilometre bile demiryolumuz yoktu. Ülke demir yollarıyla örüldü. Genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, iktisat planları yaptılar ve Ali İktisat Meclisi’ni kurdular. İlk uçak fabrikasının temeli 1934’te Kayseri’de açıldı. Hem uçak hem de yedek parçasını üretecekti. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdılar. Pek çok ülkeden çok daha önce kadına seçme ve seçilme hakkını bu cumhuriyeti kuranlar verdi. 1937 yılında kendi denizaltımızı yapmaya başladık. 4 Haziran 1944 tarihi çok önemli. Bu tarihte Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler. Hem çalıştılar, hem ürettiler, hem de Osmanlı’nın borçlarını ödediler. Kimseye el avuç açmadılar.’’

Reklam
Reklam

BU MECLİS, YOLSUZLUK DOSYALARINI KAPATAN MECLİS OLARAK TARİHE GEÇTİ

Kemal Kılıçdaroğlu, yeni bir cumhuriyeti kuranların yaptığı fedakarlığın ülkeyi bu günlere getirdiğini, onlara çok şey borçlu olunduğunu ifade ederek, "Ancak günümüzdeki bu Meclis 17-25 Aralık yolsuzluklarını kapatan, aklayan bir Meclis olarak tarihe geçti. Aslında bu Meclis değil, o yolsuzluk dosyalarını aklamak için el kaldıranlar tarihe geçti’’ dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

AYRIMCILIK DOĞRU DEĞİL

"Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, her alanda yenilikler yapıldı ve ülke üretime başladı. Ancak 1958’de alınan Marshall yardımları ile birlikte ülke bir borç batağına doğru ilerlemeye başladı. Mustafa Kemal demek, üretim demektir. Onun zamanında kurulan yeni devlet kurumları, bu üretimi gerçekleştirmiştir. Ancak 1958’den sonra dışa bağımlı hale geldik. Geçmişimizi iyi bileceğiz, gençlerimize geçmişimizi iyi öğreteceğiz. Sizden isteğim, etnik yaşam, inanç üzerinden siyaset hiçbir şekilde doğru değil. Eğer bir ülkeyi bölmek istiyorsanız. Kendi içinde birbirine düşürmek istiyorsanız, o ülkenin etnik, inanç ve yaşam tarzı üzerinde ayrımcılık yaparsanız, bunu başarmış olursunuz. Örnek mi işte Ortadoğu. Mustafa Kemal bu gerçeği gördüğü için Ortadoğu’nun içine girmemiştir. Ama bütün Ortadoğu milletleri, Atatürk’ü örnek almışlardır. Sizi ayrıştırmak, bölmek isteyebilirler. Asla buna fırsat vermeyiniz.'

Reklam
Reklam

ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETECEK

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişten örnekler verdiği konuşmasında, daha sonra nasıl bir gelecek kurmak gerektiği konusunda da görüşlerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir gelecek kurmalıyız. Denge ve denetleme aygıtlarını çok iyi çalıştırmalıyız. Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, güven ve huzuru inşa etmeliyiz. Katma değeri yüksek ürünler üreten bir Türkiye olmalıyız. Yani elinizde taşıdığınız cep telefonlarını ve onların yazılımlarını üretebiliyorsanız, gelecekte söz sahibi olabilirsiniz. Biz Kore’den önce otomobil üretmeye başladık, ama şimdi bizim bir otomobilimiz yok, Kore’nin birçok markası var. Üniversiteler bilgi üretecek. Üniversiteler özerk olursa, bilgi üretir. Sen bunları söyledin diye, sabah kapına polis ekiplerini gönderirseniz, bu bilgiyi üretemezsiniz. İşte geldiğimiz nokta budur’’ diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

GÜÇLÜ SOSYAL DEVLET KURMALIYIZ

Reklam
Reklam

"Güçlü sosyal refah devleti kurmalıyız. Aç ve açıkta hiç kimsenin kalmadığı bir Türkiye kurmalıyız. Demokrasi uğruna bir bedel ödenecekse, o bedeli ödemeye ben hazırım. Biz bu ülkeye sahip çıkmamız lazım. Düne kadar kılık-kıyafet yüzünden 40 yıllık enerjimizi boşa harcadık. Şimdi başka şeylere enerjimizi harcıyoruz. Size düşünsel konuda her türlü katkıyı vermeye hazırız. Genç kendisi için bir beklentisi yoktur. Onun beklentisi ülke içindir. Bir o gençlerin arkasındayız. Çok fazla ayrıştırdılar. Bir araya gelip, bir olalım, beraber olalım. Bir de şu konuya açıklık getirmek istiyorum. Biz İş Bankası’ndaki Atatürk’ün hisselerinin temsilcisiyiz. İş Bankası’ndan CHP’ye 5 kuruş para gelmez. Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe, zaman zaman para isterdi, biz de onu yazar kendisine gönderirdik. Şimdi o da vefat etti. Ama Atatürk Orman Çiftliği’nin arazilerinde büyük bir yağma var.’’

CERATTEPE, HALK HAREKETİ

Reklam
Reklam

Cerattepe’ye milletvekili arkadaşlarımızı gönderdik. Ancak bu olayın bir partinin olayı olmasını istemedik, bir gölge düşmesin istedik. Bu olay bir partinin adına yüklenmesin istedik. Çünkü oradaki bir halk olayıydı. Gezi olaylarında da aynısını düşündük ve yaptık. Bizler sizlerin önüne engel olmayacağız. Sizler gençlersiniz, delikanlısınız. Sizi seviyoruz. HAGED’in Kayseri’de doğması ve Türkiye’ye yayılması, bizim için çok önemli’’ ifadelerini kullandı.

Toplantı salonunun bazı koltuklarına, Ankara’daki terörist saldırıda ölen partililerin fotoğrafları ile karanfiller bırakıldı. Toplantıyı sunan türbanlı genç kızın üzerindeki Che Guaveira’nın resminin olduğu tişört de dikkat çekti.

(DHA)

Anahtar Kelimeler: