Kılıçdaroğlu'nun paylaştığı 'Alevi' videosu sonrası Davutoğlu'ndan da 'Sünni' videosu!

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündem yaratan 'Alevi' videosu gündem yarattı. MHP lideri Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na tepki gösterirken, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'ndan da "Sünni" başlığıyla paylaşım geldi.

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ardından bu kez de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından "Sünni" başlığıyla bir video paylaştı. "Kemal Bey’in dünkü o samimi videosunu izlediğimde gözümün önünde birden medeniyetlerin, kültürlerin harmanlandığı Anadolu tarihi geldi" diyen Davutoğlu, "Biz aynı engin nehrin kollarıyız, bir ummana yönelen kolları, ortak geçmişten geleceğe yönlenen kolları" ifadelerini kullandı.

"KEMAL BEY'İN SAMİMİ VİDEOSUNU İZLEDİĞİMDE..."

Davutoğlu'nun açıklaması şöyle;

Reklam
Reklam

"Kemal Bey’in dünkü o samimi videosunu izlediğimde gözümün önünde birden medeniyetlerin, kültürlerin harmanlandığı Anadolu tarihi geldi. Ben de Toroslar’ın zirvesinde bir Sünni yörük Türkmen ovasında doğdum. Horasan’ı Anadolu’ya taşıyan bir ova. Babaannem öyle derdi; Horasan’dır bizim ilimiz, İsfahan’dan geçti yolumuz, kalktık göçtük bu diyarlara. Köyümüzün adı bugün Taşkent ilçe. Ama aslı Pirlerkondu’udu. Pir’di köyün adı. Karşı cephedeki kayanın adı kıble kayası, parkın adı mihrap, parkın sırtını verdiği tepenin adı Erenler tepesiydi, çeşmenin adı da Sultan Alaaddin Keykubat’a atfen Sultan çeşmesi. Yani Selçuklu Devleti’nin ve Anadolu’daki Horasan izlerinin yaşadığı bir ortamda doğdum. Ve Cumhuriyetimizin verdiği imkanlarla ben de nice makamlara geldim."

"BEN DE BİR SÜNNİ OLARAK İFADE EDEYİM"

Milletimize borçluyuz. Kemal Bey, alevi olarak samimi bir şekilde hislerini ifade ederken ben de bir sünni olarak ifade edeyim. 13. yüzyıl anadolusu sünnilerin ve alevilerin aynı pirlerinin saygı duyduğu bir anadoluydu. Sünniler ve aleviler için Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’ydi, benim adımı aldığım Hoca Ahmet Yesevi. Hazreti Mevlana ve Hacı Bektaşi Veli, sünnilerin ve alevilerin ortak erenleriydi. Kim böldü bizi, kim ayırdı? Ve nasıl tekrar bu nehirleri birleştireceğiz, bir umman olacağız Anadolu’da? Evet, ben bir sünniyim. Ama alevi vatandaşlarımızın hakkını korumak, savunmak öncelikle benim görevim.

Reklam
Reklam

"BİZ AYNI ENGİN NEHRİN KOLLARIYIZ"

Bir başbakan olarak Hacı Bektaşi Veli’de alevilik üzerine konuştuğumda alevi vatandaşlarımızın gösterdiği teveccühü hala hatırlarım. Yine ilk kez bir başbakan olarak Erzincan’da bir cemevine gidip bizzat niyaz duası yaptığımda yine o hissi yaşamıştım. Biz aynı engin nehrin kollarıyız, bir ummana yönelen kolları, ortak geçmişten geleceğe yönlenen kolları. Hacı Bektaşi Veli benim de pirimdir, Hazreti Mevlana gibi.

"KEMAL BEY’E HAK VERİYORUM"

Onun için alevi vatandaşlarımız Hacı Bektaş’ta Hacı Bektaşi Veli’nin huzuruna, dergahına müze olduğu için ücret ödeyerek gidiyoruz, bunu kaldırsanız başbakanım dediklerinde Ankara’ya döner dönmez yaptığım ilk iş o olmuştu. Çünkü Hacı Bektaşi Pirin huzuruna para ödeyerek girilmez demiştim. Biz o pirlerin, biz o Horasan erenlerinin çocuklarıyız. Kimimiz sünniyiz, kimimiz alevi. Alevi dedelerimiz bana can Ahmet derler. Çünkü bilirler ki ben hiçbir zaman fark gözetmedim. Ama bir sünni olarak Kemal Bey’i çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de bir sünni olarak bu topraklarda bazen dışlandığımı hissettim. 28 Şubat’ta eşim ve kızlarım başörtüsü dolayısıyla sünni olarak dışlandılar. Yine ben uluslararası birçok yayına sahip bir akademisyen olarak ideolojik gerekçelerle Türkiye’nin en özgür bilinen üniversitelerine akademisyenliğe kabul edilmedim. Kemal Bey’e hak veriyorum. Mesele sünnilik alevilik meselesi değil. Mesele karşılıklı kimliklere saygı duyulan bir ortak kültür meselesi. Yüzyıl içinde hepimiz acı çektik. Bu acılara son vermenin vakti geldi. Evet, ben bir Türküm. Ama kürt vatandaşlarımın hakkını korumak benim görevim."

Reklam
Reklam