Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
Bugün, bizim demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür. 15 Temmuz akşamı TSK içinde yuvalanan bir çete grubu Türk demokrasisine darbe yapmak istedi. Size bize hepimizi darbe yapmak istedi. TBMM'yi sabaha kadar açık tutan ve yöneten Meclis Başkanımıza teşekkür ediyorum. Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir bu. Demokrasi kahramanlarını unutmayacağız.
TBMM, Gazi Meclis'tir. Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş bir Meclis'tir. Darbecilere karşı durarak milletvekillerinin ve milletimizin onurunu korumuştur. 4 siyasi partinin liderleri darbeye karşı ortak bir tavır sergilemiştir. Bu güzel beraberliğe eşlik etmek için parlamento dışındaki liderler de burada olsa mutlu olurdum.
15 Temmuz'un bir anlamı var artık. Bize uzlaşma kapısını araladı. Biz bu uzlaşma kültürünü daha ileriye taşırsak çocuklarımıza güzel bir ülke bırakacağız.
Bu noktaya nereden geldik? Teşhisi güzel yapacağız. Ben dahil bütün siyasilerin bu musibetten ders çıkarması lazım. Bir musibet bin nasihatten evladır. Sizin için 12 madde hazırladım. Diğer liderler de kabul ederse Türkiye çağı yakalamış sokaklarında caddelerinde güler yüzlü insanların olduğu bir ülke haline gelecektir.
Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım. Camiye sokarsak toplumu böleriz, adliyeye sokarsak adaleti bulamayız, kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz. Bizim soylu bir uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bizim kavgaya değil, bizim, milleti kardeş kılmaya ihtiyacımız var.
Siyasette özeleştiri yapmamız gerekiyor. Geçmişi iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Milleti kardeş kılma yolunda kararlılığımız sürdürmeliyiz.
Devletin inşaasında liyakat sistemini esas almalıyız. İnancımız da bunu öngörüyor zaten. İşi ehline ver diyor yüce Yaradan. Bu bizim cemaaten bu bizim partiden diyerek değil, kim o işi iyi yapıyorsa işi ona teslim etmeli geleneğini başlatmak zorundayız. Garibanın oğlu sınav için alınteri dökerken birileri soruları çalıyorsa buna hep beraber itiraz etmeliyiz.
Her şartta demokrasiye sahip çıkmalıyız. Halk, direnme gücünü kullanarak, tankların önüne çıkarak demokrasiyi savunmuştur. Mücadeleyi yapan herkese şükranlarımı sunuyorum. Siz bir tarih yazdınız.
Sadece darbe değil demokrasi üzerinde tüm vesaitleri yok etmeliyiz. Her türlü gölgeye son vermeliyiz. Ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi. Birinci sınıf demokrasi diyoruz.
Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları Cumhuriyet'i kurarken 1921'de bier anaysa yaptılar İlk madde diyor ki hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Evet, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.
Dolayısıyla hiçbir kimseye hiçbir aileye imtiyaz tanınmıyor. İnancı yaşam tarzı ne olursa tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir.
Gazi Mustafa Kemal dedi ki, "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir". Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesiyse Cumhuriyet bizimdir, alınterimizdir. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı sayın Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olamazdı, sayın Binali Yıldırım, başbakan olamazdı. Cumhruiyet bu kadar değerli, bu kadar önemlidir.
Parlamenter sistemimizi güçlendirmeliyiz. 150 yıllık parlamenter sistemimiz var. 15 Temmuz akşamı TBMM onurlu durarak parlamentoyu terk etmedi.
(Medyanın özgürlüğü) Medyanın özgürlüğü… Bakın değerli vatandaşlarım 15 Temmuz akşamı bağımsız medya olmasaydı, belki hiç kimse sokaklara çıkmayacaktı. O medya olayları verdi, vatandaşlar sokağa davet edildi. O medya bütün bu görüntüleri verdi. Dolayısıyla vatandaş en meşru hakkı olan direnme hakkını kullanarak demokrasiyi korudu ve mücadelesini yaptı.
Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı. FETÖ ordunun içinde yuvalandı, yargının, devletin her kademesinde yuvalandı. Biz buna daha önce F Tipi örgütlenme diyorduk. Şimdi FETÖ deniyor. Yargıyı mahkemede tecelli edeceğiz. Bir hakim Pensilvanya'dan talimatla hareket ediyorsa o hakim, hakim değildir.
Laikliğin ne kadar önemli olduğunu 15 Temmuz gösterdi. Dini kullanarak , inancımızı kullanarak her türlü yasa dışı içinde olanlar milleti nasıl kandırdılar gördük. Laiklik herkesin istediği gibi inanması demektir. Laiklik inanca saygı demektir. Kula kulluk yapanların nasıl bir anlayış içinde olduğunu gördük.
Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün için değil, gelecekte de katkı vermek zorundayız. Mutlaka ama mutlaka sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir.
FETÖ'yü biliyorsunuz artık bütün dünya biliyor. Bu örgüt geçmişte Balyoz, Ergenekon davası dediler. Hiçbir günahı olmayan pek çok subayımızı hapse attılar. O dönem en çok itiraz eden bizdik. Şimdi onların tamamının kumpas olduğu ortaya çıktı. O zaman bir devlet adalet üzerinde büyür. Bir devlet adalet üzerinde devlet olur. Buradan bir çağrı yapıyorum, geçmişin mağdurlarına haklarını, itibarlarını iade edelim.
Devlet haksızlıklarla mücadele ederken hukukun dışına çıkmamalı. İçimizde bir kişinin bile emeği ziyan olduğunda bu ülkenin ortak kaybıdır.