Özgür ALTUNCU - Gülseli KENARLI - Özgür ARSLAN / İSTANBUL, Kılıçdaroğlu, Moda Khalkedon'da, Finlandiya Eğitim ve Bilimden Sorumlu Devlet Sekreteri Pilvi Torsti'nin de konuştuğu "Eğitimi Yeniden Düşünmek Finlandiya Örneği" başlıklı toplantıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, eğitim sistemiyle ilgili olarak, "Bakan göre değişen bir eğitim politikası olmaz. Olmamalıdır da zaten. Eğer bakana göre değişen eğitim politikası varsa o politikanın adı milli eğitim politikası olmaz. Adı üzerine milli olmak zorundadır. Ama belli değerleri uluslararası alana taşıma konusunda da söylem burada dile getirildi. Aklın özgürleşmesini sağlayan bir eğitim politikasını neden hayata geçiremiyoruz" dedi.
"ÖĞRETMENİ DIŞLADIK TOPLUMDAN, SAYGINLIĞINI TÖRPÜLEDİK"
Kılıçdaroğlu, "Üzülerek söylüyorum 4+4+4 parlamentodan geçtiğinde yani yeni bir eğitim modeli Türkiye'ye getirildiğinde; kalkınma planlarında yoktu, hükümetin programında yoktu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın stratejik planında yoktu. Bakanlar Kurulu'nda 10 dakika bile görüşülmedi, hiç görüşülmedi" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "5 milletvekili kanun teklifi verdi, hiç birisi eğitimci değildi. Gönül isterdi ki bu ülkenin bütün öğretmenleri ortak mücadele etsin, 'bizim çocuklarımız denek olarak kullanılamaz' diyebilsinler. Ama ortak çaba üzülerek söylüyorum gösterilmedi. Bir grup öğretmenimiz açıkça destek verdi. Bir toplumda öğretmen saygın değilse, bir toplumda öğretmen ay başını nasıl getireceğim diye düşünüyorsa, bir toplumda öğretmen bütün emeğini öğrenciye veremiyorsa eğitimde önemli hamleler atmak, önemli adımlar atmak mümkün değildir. Öğretmeni dışladık toplumdan, saygınlığını törpüledik" dedi.
"EĞİTİM KALİTESİNE ÖNEM VERMEK VE KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ"
Kemal Kılıçdaroğlu, 21. yüzyılda, bilgi çağında olduğumuza dikkat çekerek, "Neyi üreteceğiz biz? Bunu bile yeteri kadar düşünmedik. Eğer bir ülkenin başbakanı kalkar 'biz buzdolabı üretiyoruz, biz çamaşır makinesi üretiyoruz' diye söylem geliştirirse, onun kafası hala 18'inci 19'uncu yüzyıldadır. Çünkü bu ürünlerin icat edildiği tarih o tarihlerdedir. Biz eğer refah toplumu olmak istiyorsak, güçlü bir toplum olmak istiyorsak, dünyada söz sahibi olmak istiyorsak eğitim kalitesine önem vermek ve katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceksiniz? Bilgiyle üreteceksiniz" diye konuştu.
"BİLİME BU TOPLUM DEĞER VERMİŞTİR"
Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin bir bakanı çıkıp Of'ta bir konuşma yaptı; 'Biz Müslüman bir ülkeyiz bizden mucit çıkmaz. Biz ancak ara eleman yetiştiririz' diye bir söylem geliştirdi. Bu topluma yapılan en kötü söylemdir arkadaşlar. Bu toplum için yapılan en kötü söylemdir. Ne demek bizden mucit çıkmaz. Bilime önem vermeyen bir toplum olabilir mi? Halkımıza sorduğunuz zaman, okumuş yazmış kişiye alim diye bakarlar, bilgili diye bakarlar, öyle söylerler. Bilime bu toplum değer vermiştir. Ama biz bugün bunun gereklerini yeteri kadar yerine getirmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"EĞİTİM POLİTİKASI BELİRLENECEKSE, BUNUN TEMEL ÖĞESİNİN ÖĞRETMENLER OLMASI LAZIM, SİYASİLER DEĞİL"
Herkese düşen bir görev olduğunu, özellikle öğretmenlere düşen bir görev olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Öğretmen arkadaşlarım toplumu aydınlatan kişilerdir. Toplumun kanaat önderleridir, toplumun önünde yürüyen elinde meşale olan kişilerdir öğretmenler. Öğretmeni saygın kılmazsak toplumu ilerletemeyiz, güçlü kılamayız. Eğitim politikası belirlenecekse, bunun temel öğesinin öğretmenler olması lazım, siyasiler değil. Çocuğu en iyi onlar bilirleri, biz değil. Çocuğu en iyi onlar yetiştirirler biz değil. Ama bu ülkede siyasiler her şeyin uzmanı kesildiler ve bugün farklı bir Türkiye tablosu var karşımızda" dedi.
(FOTOĞRAF)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz