Kılıçdaroğlu oy alamazsa bırakacak

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin seçimlerdeki başarı nedenini seçmenin beynine bağladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın Siyasi Parti Genel Başkanları Toplantı Dizisi'ne katıldı, AK Parti'nin düşmeyen oy oranı için açık açık söylemese de seçmeni suçladı. "Türkiye'de özgür düşünen beyinler yoksa" diyerek seçmenin kalıplara sokulduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, partisine yönelik haksız suçlamaların yer aldığını iddia etti.
AB sürecini tıkayanın AK Parti olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, uyum yasalarının gelmediğini, AK Parti'nin çalışmadığını savundu.
AB'nin Türkiye'ye çifte standart uygulamasından da rahatsız olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Kopenhag kriterleri diyorsunuz, tutturuyoruz kriterleri, sonra önümüze başka koşullar koyuyorsunuz. Bize tam üyelikle ilgili süre verin, biraz geç de olabilir bu ama önümüzü tıkamayın. AB'nin sorunlarına çözüm aranırken Türkiye'nin de masada olmasını istiyoruz'' diye konuştu.
Gazetelerin ekonomi sayfalarında ''AK Parti'nin başarının yer aldığını'' söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Başarılı bir ekonomide sekiz yılda dört kez af kanunu çıkaran bana bir tane ülke gösterin. Eğer mali af çıkıyorsa bilin ki ekonomi yönetilemiyor, yurttaş vergisini, sigorta primlerini ödeyemiyor. Bu başarı olarak lanse ediliyorsa bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Ekonominin iyi yönetilmediğini biliyoruz'' diye konuştu.
Ekonomiyi adım adım, saat saat yakından izlediklerini, yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ortalama büyüme hızının düşük, büyümenin oynaklığının yüksek olduğunu belirtti.
İç tasarrufun düşük, büyümenin finansmanının sıcak paraya bağlı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''sıcak para ülkede kalsın diye dünyanın en yüksek faizinin verildiğini'' iddia etti.
Kılıçdaroğlu, ''Büyüme istihdam yaratmıyor, istihdam düzeyi düşük, işsizlik yüksek. Ekonomide bir devrim yarattık, istihdam yaratmayan bir büyüme kavramı yarattık. Büyüme var, istihdam yok, başka bir ülkede var mı, hiç sanmıyorum. Bu ülkenin Başbakanı ekonomi bilmiyor. Eğer sizin büyüme ve istihdam politikanız yoksa sadece para politikasına mahkum olursunuz. Türkiye'nin de yaptığı bu'' dedi.
CHP olarak sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracaklarını, yeni istihdam politikaları ve aile sigortasını getireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, bu projenin reel ekonomiyi güçlendireceğini, ekonominin kırılganlığını azaltacağını belirtti.
**''HER YIL YÜZDE 7, DOĞU VE GÜNEYDOĞU İÇİN YÜZDE 9,5 BÜYÜME HIZI HEDEFLİYORUZ''**
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bütün soruları beklediğini belirterek, şunları kaydetti:
''(Şu soruyu sorarsam acaba genel başkan alınır mı?) diye sakın düşünmeyin. Aklınıza gelen her türlü soruyu sorabilirsiniz. Nedeni şu, CHP'nin işveren dünyasıyla arasında bir mesafe vardı. Tarihi mirası belki. Biz bu mesafeyi kaldırmak istiyoruz, bu ülke için çalışmak istiyoruz. Sizler ekonominin kamu görevlisisiniz biz de siyasetin kamu görevlisiyiz. Bireysel çıkar peşinde koşmuyoruz, ülkenin çıkarları için koşuyoruz. Demokrasimizi güçlendirelim, ekonomimizi güçlendirelim, sosyal devleti güçlendirelim, kadın erkek eşitliğini sağlayalım, dünyanın yaptığı çağdaşlaşmaya biz niye gitmiyoruz? Bunu sağlayalım. Bu açıdan özgürce sorularınızı sorabilirsiniz. Bütün sorular için vaktim var.''
CHP'nin sanayi stratejisinin ne olacağına ilişkin bir soruya karşılık Kılıçdaroğlu, ''Yaptığımız çalışmada her yıl yüzde 7 büyüme hızı, Doğu ve Güneydoğu için yüzde 9,5 büyüme hızını hedefliyoruz. Kişi başına gelirin 2023'te 31 bin 500 dolara ulaşmasını hedefliyoruz. İhracatın 650 milyar dolar, ithalatın da 750 milyar dolara çıkacağını umuyoruz. 2023 yılında hedefimiz bu. Her yıl 800 bin kişiye istihdam yaratmayı hedefliyoruz. Kadınların iş gücüne katılımının yüzde 40'tan yüzde 55'e çıkmasını hedefliyoruz. İşsizlik oranının da 2023'te yüzde 6'ya indirilmesini hedefliyoruz. Vergi ile ilgili raporumuzu da önümüzdeki süreçte açıklayacağız'' dedi.
**"OYLAR ARTMASSA BEKLEMENİN ANLAMI YOK"**
Konuşmasının ardından gazetecilerin ve üyelerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, ''CHP, mağlup çıkarsa yani oylarını anlamlı bir şekilde artırmazsa elbette beklemenin bir alemi yok. Bu konuda parti içi demokrasiyi, etik değerleri getireceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'a konuk olduğu toplantıda katılımcıların ve gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir soru üzerine seçim kütüklerini bilgisayar ortamına yüklediklerini, herhangi bir yurttaşın kendi kimlik numarasını girdiğinde oturduğu evde kendisinin dışında başka kaç kişinin oy kullanıp kullanmadığını öğreneceğini, bunun altyapısının hazırlandığını, önümüzdeki günlerde sunacaklarını söyledi.
İlk kez oy kullanacakları saptadıklarını, listelerde yer almayanlara ilişkin çalışmaları bulunduğunu, geçmişte bu konuda sandıklara sahip çıkılmasıyla ilgili ciddi talepler bulunduğunu ve kendilerinin bu konuda çok zayıf olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu konuda eğitim grubu oluşturduklarını, oylar konusunda dikkatli olacaklarını söyledi.
Bir üyenin, ''CHP, seçimden mağlup çıkarsa parti başkanlığına devam edecek misiniz?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''CHP, mağlup çıkarsa yani oylarını anlamlı bir şekilde artırmazsa elbette beklemenin bir alemi yok. Bu konuda parti içi demokrasiyi, etik değerleri getireceğiz'' diye konuştu.
**"ÖZGÜR DÜŞENEN BEYİNLER YOK"**
Kılıçdaroğlu, ''AK Parti nasıl oluyor da bu kadar oy alıyor?'' sorusuna da önlerinde ciddi bir sorun bulunduğunu, değer yargılarını değiştirmenin yasa çıkarmaktan zor olduğunu söyledi. ''Siz kafanızda belli değer yargıları oluşturmuş ve kendinizi oluşturduğunuz değer yargılarınıza tutsak etmişseniz, 'sandığa özgür düşünerek gitmiyorsunuz' demektir'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Belli seçimlerde yapılan çalışmaları gördük. Yurttaş 'ya dinime oy vereceğim ya da dilime oy vereceğim' diyor. Siz ne söyleyebilirsiniz? Eğer özgür düşünen bir beyin yoksa ve o kalıpları kıramıyorsanız, sorununuz var. Önümüzdeki en ciddi risk alanı bu. Değer yargılarını yıkmak istiyoruz, demokrasi ve özgürlükle yıkmak istiyoruz. 'CHP ile iş adamları arasında mesafe var' demiştim, bu da bir değer yargısı. Böyle bir algı var, algıları değiştirmek, yıkmak çok zor. Yanlış algılar oluşturuluyor. Biz de o algıları yıkmak için nasıl yapabiliriz yurttaşa neler söyleyebiliriz, bunu anlatmak istiyoruz. Öyle algılar var ki gerçekten hak etmediğimiz algılar. Bunların yıkılması bir, iki, üç yılda değil, bu algılar uzun yıllar sonucu oluşan algılar. Bu algılar bizim dışımızdaki politik kimliklerin söylemleriyle hep ayakta tutulmaya çalışılıyor. 'CHP camileri kapattı' diye bir algı... Yok böyle şey. Eğer camilerde 5 vakit ezan okunuyorsa bu ülkeyi kuranların sayesinde olmuştur ama dini siyasette kullanmadığımız için dine saygı gösterdiğimiz için, insanların inançlarını sömürmediğimiz için sömürenler tarafından farklı algı yaratılıyor. Bunu kıracağız, kırdığımız ölçüde de başarılı olacağımıza inanıyorum.''
Anahtar Kelimeler: