CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devletin doğrudan terör örgütleriyle görüşemeyeceğini, devletin hukuki saygınlığı olan bir kuruluş olduğunu söyledi. Amerika'nın çektiği 'Görevimiz Tehlike' adlı filmi hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yakalanırsanız ne sen bizi ne de biz seni tanıyoruz" dendiğini aktardı. Hiçbir devletin, kendisini yasadışı bir organizasyonun içinde göstermeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz ne yaptık? Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan; öbür ucunda Recep Tayyip Erdoğan oturdu. Böyle yaparsanız PKK'nın terör örgütü olduğunu söyleyemezsiniz; söylesiniz de ikna edemezsiniz." dedi.
"CHP İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi, İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları" toplantısına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Hiçbir zaman 76 milyon yurttaşın "Biz barış istemiyoruz" dediğini duymadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, herkesin ortak talebinin barış ve huzur olduğuna dikkat çekti.
"Sorun şu: Barış ama nasıl?" diyen Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözülmesi için katkı veren, düşünce üreten, yol haritası belirleyen tek partinin CHP olduğunu vurguladı. 1989'dan beri üretmedik yol kalmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, çözümlerinin Parlamento'da Anayasa Uzlaşma Komisyonu gibi bir komisyonun kurulmasını ve her partinin eşit sayıda üye vermesi olduğunu ifade etti.
"DEVLET HUKUKİ SAYGINLIĞI OLAN BİR KURULUŞ"
Bunun da yetmeyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, dünyanın saygın ülkelerinde kronik sorunları sadece siyasilerin çözemediğini ve sivil toplumdan da destek alınması gerektiğini vurguladı. Kanaat önderleri, akil adamlar denebilecek bir komisyonun Parlamentoya bağlı olarak çalışmasını da istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, devletin doğrudan terör örgütleriyle görüşemeyeceğini, devletin hukuki saygınlığı olan bir kuruluş olduğunu kaydetti.
Devletin organlarının suç işleyenlerle bir araya gelip görüşemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Amerikanın çektiği 'Görevimiz Tehlike' adlı filmi hatırlattı. Filmde "Yakalanırsanız ne sen bizi ne de biz seni tanıyoruz" dendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Neden? Çünkü hiçbir devlet, kendisini yasadışı bir organizasyonun içinde göstermez. Biz ne yaptık? Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan; öbür ucunda Recep Tayyip Erdoğan oturdu. Böyle yaparsanız PKK'nın terör örgütü olduğunu söyleyemezsiniz; söylesiniz de ikna edemezsiniz. Çıtayı yukarıya koydular. CHP bize destek versin diyorlar. Verelim; ama düşünceniz ne? Bilmiyoruz. O zaman bilmediğiniz şeye nasıl destek verelim." diye konuştu.
12 Eylül döneminde çıkan darbe yasalarının tamamının değiştirilmesini ve Türkiye'nin demokratikleşmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, buna rağmen halen CHP'nin çözümünün ne olduğunun sorulduğunu kaydetti. Bunu söyleyenlerin Başbakana dönüp "Sizin çözümünüz nedir?" diye soramadığını ifade etti.
"İŞİN BİR DE MAGAZİN BOYUTU ÇIKTI, SULANDIRIRSANIZ BU İŞ OLMAZ"
Akil insanlar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, bunların kanaat önderi olduğunu, toplumun saygı duyduğu ve sorunlar karşısında başvurduğu kişiler olduğuna dikkat çekti. Eğer kanaat önderini siyasi otorite atıyor, "Gidip benim söylediğimi anlatın" deniyorsa bunun kabul edilemez olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, işin birde maganiz boyutunun çıktığını, işin sulandırılması halinde bu işin olmayacağını vurguladı.
İngiltere'nin terörü nasıl çözdüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, Başbakanın bir üniter devletten bahsettiğini, bir eyaletten bahsettiğini hatırlatarak "Hangisi doğru söylüyor? Eyaletten bahseden mi; üniter devletten bahseden mi?" diye sordu.
Çözüm sürecine yönelik samimi olunması, gizli ajanda olmaması ve millete hesap veremeyecek bir angajmana imza atılmaması halinde destek vereceklerini açıkladıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, medyanın ve sivil toplumun "Neden destek vermiyorsunuz?" dilerek üzerlerine geldiklerini ifade etti.
"CHP OLDUĞU SÜRECE 'TÜRK' KAVRAMI VE 'TÜRK MİLLETİ' KAVRAMI ANAYASADAN ÇIKARILAMAZ"
"Bilmediğimiz sürece nasıl destek verelim?" diye soran Kılıçdaroğlu, bu kadar git-gelleri olan insanın ülkeyi sağlıklı yönetemeyeceğini söyledi. Bir Başbakanın "milliyetçiliği ayaklar altına alırım" diyemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, CHP olduğu sürece Anayasa'dan 'Türk' kavramı ile 'Türk Milleti' kavramının çıkarılamayacağının altını çizdi.
Bayrak, vatan, ülkeyi sevmenin ortak payda olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün kurucu ve önder rolünün de ortak payda olduğunu ifade etti. "Çanakkale'ye gideceksiniz Atatürk'ten bahsetmeyeceksiniz; olmaz. Her ülkenin kahramanları vardır. Kahramanlar ortak değerdir." diyen Kılıçdaroğlu, "Nazım Hikmet'i sevdiğimiz gibi Necip Fazıl'ı da severiz. Birisini daha fazla sevebiliriz. Önemli değil ama bu ülkenin ortak değerleridir." şeklinde konuştu.
Başbakanın BDP'li milletvekillerinin teröristle kucaklaştığını söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Şimdi kucaklaşan kim?" diye sordu. Hukuk içinde kalarak sorunların çözüleceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, devlet adamının hukuk içinde insan haklarına önem vereceğini vurguladı.
"SINIRLARIMIZ KAN VE GÖZYAŞIYLA ÇİZİLDİ"
"Devleti hukuk dışıyla muhatap ettiniz. Yanlış budur." diyen Kılıçdaroğlu, "Bizim sınırlarımız başkaları tarafından çizilmedi. Kan ve gözyaşıyla çizildi. Yeni bir devlet değiliz ama sanki yeni bir devletmişiz gibi hareket ediliyor. Geleneklerimiz var, ahlakımız var. Geçmişini bilmeyen, geleceğni iyi kurgulayamaz." dedi.
Demokrasinin 4 yılda bir sandıkta oy kullanmak olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, soru sormak, hesap sormak gerektiğini ifade etti. İnanç ve etnik kimlik üzerinden ise siyaset yapılamayacağının altını çizdi.
"CHP'NİN HER SORUNA BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ VAR"
Kılıçdaroğlu, işadamlarının CHP'nin gündem oluşturamaması eleştirilerine de cevap verdi. Patates üreticileri için miting yaptıklarını belirterek duyup duymadıklarını soran Kılıçdaroğlu, medyada yer almazsa kimsenin duymayacağını kaydetti.
"CHP değişime ayak uydursun" talepleri için ise Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede hangi sorun varsa CHP'nin bir çözümü var. Mutlaka doğrudur anlamında söylemiyorum. Ancak tüm sorunlar için çözüm önerilerimiz var." ifadelerini kullandı.
İktidarın doğru yaptığı işlerin CHP tarafından desteklenmesiyle ilgili de Kılıçdaroğlu, "İktidarın hangi doğru yaptığı bir işi CHP'nin desteklemediğini söyleyin." diye sordu. Muhalefetin doğruya muhalefet etmek olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, yanlışa muhalefet ettiklerini vurguladı. Onlarca, yüzlerce yasa çıktığını ve bunlara destek verdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Eksik varsa söylüyor onu da tamamlatıyoruz. Doğru bulunan zaten haber bile olmaz. Çıkar ve ertesi gün Resmi Gazete'de yayınlanarak yasalaşır." diye konuştu.
"Dünyadaki değişimi, aktörleri CHP yeterince izlemiyor" eleştirisi için Kılıçdaroğlu, Çin Halk Cumhuriyetine gittiğini ve Çin'deki değişimi yerinde görmek için gittiğini söyledi. Uzak Doğu'nun dengelerini değiştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Hindistan'ın olağanüstü gelişmelere imza attığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Yeterince izliyor mu hayır. Dış politikası Ortadoğu bataklığına saplanan bir ülke gelişemez." şeklinde konuştu.
"Her rejimde mutlaka bir iktidar vardır. Ancak demokrasilerde hem iktidar hem de muhalefet vardır. Bir ülkede demokrasinin gelişmesi için anamuhalefete ihtiyacı vardır." diyen Kılıçdaroğlu, "CHP'nin algıları yanlış. Bunu da değiştireceğiz. CHP iş dünyasıyla mesafeli. Bu algı doğru mu doğru. İşte ilk kez CHP iş dünyasıyla bir araya geliyor. Bu algıyı yıkacağız." dedi.
Kılıçdaroğlu, "Güney Kore Samsung'u yarattı. Biz ise Samsun sigarasını bile yaşatamadık." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz