GAZİANTEP (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer 16 yılın sonunda bu ülkenin çocuklarının yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyorsa hepimizin oturup bir düşünmesi gerekiyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep temasları kapsamında Best FM'de "Ufuk Karcıyla Konuşan Türkiye" programında yıllarca Maliye Bakanlığında görev yaptığını, o yüzden gerekli bilgiye sahip olduğunu, partisinin seçim bildirgesini de akademisyen, bürokrat ve bankacıların desteğiyle hazırladıklarını söyledi.
"Asgari ücret net 2 bin 200 lira olacak, bu mümkün. İşveren açısından da mümkün, çünkü vergisiz olacak." diyen Kılıçdaroğlu, bu rakamın işverene ekstra bir yük getirmeyeceğini ifade etti.
Seçim bildirgelerinin üretim ve insan odaklı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Onların seçim bildirgeleri rant odaklı. Son 16 yılda dışarıdan aldığımız borç nedeniyle ödediğimiz faiz 151 milyar dolar. Yani bu ülkenin insanları asgari ücretliler de dahil olmak üzere, faiz olarak dışarıdaki bir grup insana 151 milyar dolar faiz ödedik. Borçla bu ülkeyi kalkındırırsanız buraya gelir. Bunlar 'faiz lobisi' dediğimiz olay." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, yeni iş alanları oluşturulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bugün izlenen ekonomiye biz 'beton ekonomisi' diyoruz. Yani her şeyi inşaata gömüyorsunuz. İnşaat bitiyor herkes işsiz. Biz söylediğimiz üretim ekonomisi. İşçi düzenli çalışacak. Biz yok konut yapılmasın, yol yapılmasın demiyoruz. Ama ağırlığın üretime verilmesi lazım. Sadece sanayide değil, tarımda da üretmesi lazım. Üniversitelerin bilgi, esnafın hizmet üretmesi lazım. Bunu yapabilirsek işsizlik gerçek mücadeleyi gerçekleştirmiş oluruz."
- Eğitim konusu
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda 1 yıl içinde 180 bin öğretmen atayacaklarını, bu sayede öğretmeni olmayan okullardaki sorunu da çözüme kavuşturacaklarını söyledi.
Öğretmen yetiştiren kurumların da yeniden ele alınması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Öğretmenler Meslek Kanunu" çıkaracaklarını ve hiçbir öğretmenin yoksulluk sınırının altında maaş almayacağını taahhüt etti.
Milli Eğitim Bakanlığının 16 yılda 14 kez eğitim politikası değiştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Dünyanın hiçbir ülkesinde kendi çocuklarını kobay olarak kullanan hiçbir devlet yoktur. Ama biz 16 yılda kendi çocuklarımızı kobay olarak kullandık. Bakanına göre eğitim politikası değişti. Oysa eğitim politikası millidir ve evrensel değerleri içermesi lazım. Ezbere dayalı, bir yarış atı gibi sınavdan sınava çocukların sokulduğu bir düzende sağlıklı bir gelişmeyi sağlayamayız, çağdaş uygarlık seviyesini yakalayamayız. 16 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. 16'ncı yılın sonunda geldiğimiz nokta şu; bu ülkenin çocukları yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyor. Bu kavram bana ait değil. Sayın Milli Eğitim Bakanı'na ait. Eğer 16 yılın sonunda bu ülkenin çocuklarının yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyorsa hepimizin oturup bir düşünmesi gerekiyor."
Kılıçdaroğlu, medyanın bağımsız olmasını ve gerçekten topluma doğru bilgileri aktarması konusunda projeleri olduğunu, Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı, CHP'nin de parlamentoda çoğunluğu elde ettiği zaman, Türkiye'nin medya açısından da ekonomi açısından da eğitim, sosyal devlet ve dış politika açısından da çok güzel açılımlar gerçekleştirileceğini bildirdi.
- Suriyeli meselesi
Kılıçdaroğlu, neredeyse 81 ilin tamamında Suriyeli sığınmacı bulunduğunu, bu nedenle bazı sorunların oluşabildiğine işaret ederek, bunu çözmenin yolunun "Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı"nı (OBİT) kurmaktan geçtiğini vurguladı.
Türkiye'deki Suriyelileri kendi ülkelerine göndermek zorunda olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, bu konuda Esed ile görüşülüp görüşülemeyeceği yönündeki soruya şu cevabı verdi:
"Elbette, uluslararası ortak bir sözleşmeye dayalı teşkilat kuruyorsanız zaten Esed ile görüşülecek, Irak ile de... Türkiye gerçek anlamda bölgesine hakim bir güç olacak. Suriye'nin iç işlerine neden müdahale ediyoruz. Irak'ın iç işlerine neden müdahale ediyoruz, asla etmemeliyiz. Biz onlarla oturup barış, kardeşlik ve dostluk ekseninde bir araya gelmeliyiz."
Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmesi halinde can güvenliklerinin nasıl sağlanacağı ve Esed yönetiminin gelenleri kabul edip etmeyeceğine ilişkin soru üzerine de "Siz oturacaksınız, yeniden görüşeceksiniz. Suriye'ye gidecek kişiler zaten Suriye vatandaşı. Gelen Suriyelilere 'Ben bunları kabul etmiyorum veya kabul ediyorum' diye bir yöneticinin özelliğinin olmaması lazım. Ayrıca dışlama anlayışının olmaması gerekir. Bunlar Suriyelidir, nitekim büyük bir kısmı bayram dolayısıyla ülkelerine gidiyor. Esed şimdi karşı mı çıkıyor? Suriye'de savaş bitecek, yine oraya gidecekler, evleri onarılacak, hastaneleri yolları olacak. Türkiye onlara yardım edecek. Onlar da bayram da veya tatilde Türkiye'ye gelecekler." diye konuştu.
- Faiz lobisi iddiası
Türk lirasının sürekli değer kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Neden kaybetti? Nedeni şuydu; faiz lobileri dediler ki 'faizleri yükseltin, sizin verdiğiniz faiz bize yetmiyor.' Erdoğan da 'yükseltmem' dedi ve sonuçta ne oldu, 3 puan artırmak zorunda kaldılar. Dolayısıyla alacakları faiz daha fazla." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayları İnce'ye yeterince destek olmadığı yönündeki iddialara ilişkin de şu açıklamada bulundu:
"Muharrem Bey'i seviyoruz ve destek oluyoruz. Bakın, Sayın İnce cumhurbaşkanı adayı olduğunda göğsündeki rozeti çıkarıp bana emanet etti. Ben de ona Türk bayrağı olan bir rozet verdim. Dolayısıyla Muharrem İnce sadece CHP'nin değil 80 milyonun cumhurbaşkanı olmak istiyor. Diğer adaylardan farkı bu. Onu -çok parti kimliği öne çıkmış değil- 80 milyonun cumhurbaşkanı, tarafsız, devletin sigortası olarak görmek istiyoruz. Gerçek de böyle olmalı. Yan yana görünsek ne olur görünmesek ne olur? Bizim arzu ettiğimiz cumhurbaşkanı profili 80 milyonun cumhurbaşkanı. 80 milyonu bir arada tutan bir çimento olarak görmek istiyoruz. Biz öyle bir tabloyla bakıyoruz."