Seçim çalışmasını Erzincan'dan başlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanları seçiminden sonra asıl zammı, asıl mağduriyeti, vatandaşın ümüğünü nasıl sıktıklarını o zaman göreceksiniz" dedi. Burada 200 lirayı eski yıllardaki alım gücüyle kıyaslayan Kılıçdaroğlu'nun altın sözleri gündem oldu. Kılıçdaroğlu konuşması sırasında, "Çeyrek altın. Bu 200 lirayla 2,5 çeyrek altın alıyordunuz. Bugün, bir çeyrek altın 6 bin 749 lira, geldiğimiz nokta budur.” dedi. Kılıçdaroğlu'nun sözleri kısa süre içinde sosyal medyada gündem olunca CHP'nin resmi Twitter hesabında bu anlara ilişkin bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına yer verilerek, "Piyasaya çıktığında 200 liralık banknotla 2.5 çeyrek altın alınıyordu. Bugün 6749 liraya alınıyor." denildi.
Bugün saat 14.00'te uçakla Erzincan'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hava limanında CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül ve partililer tarafından karşılandı. Beraberindeki heyetle birlikte kara yolu ile son yerel seçimde CHP'nin 61 oy aldığı Tercan ilçesine giden Kılıçdaoğlu'nun bulunduğu otobüsün önü, Üzümlü kavşağı, Mutu köprüsü ve Mercan ilçe girişinde partililer tarafından kesilerek sevgi gösterilerinde bulunuldu. Konvoy eşliğinde miting yapacağı Tercan ilçesine Mustafa Sarıgül ile giriş yapan Kemal Kılıçdaroğlu burada da partililer tarafından çoşkuyla karşılandı.
Son yerel seçimde AK Parti'nin bin 417, MHP'nin bin 189, CHP'nin ise 61, BBP'nin ise 54 oy aldığı Tercan ilçe meydanından halka seslenen Kemal Kılıçdaroğlu adaylarına destek istedi. Otobüsün üzerinden toplanan kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu, "Benim görevim de sizin milletvekilinizin görevi gibi sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmaktır. Kim alın teri döküyorsa, kim mücadele ediyorsa, kim alın teriyle helal ekmek kazanıyorsa, her zaman ve her ortamda onun yanında oldum. Olmaya da devam edeceğim. Bundan da emin olmanızı isterim. Çiftçi dediğiniz, üretici dediğiniz günün yirmi dört saati çalışan demektir. Mazot ve gübrenin nereden nereye geldiğini biliyorsunuz. Bunları siz yaşayarak, siz satın alarak görüyorsunuz. Biz de okuyoruz. Biz de dinliyoruz. Çiftçiyle bir araya geliyoruz. Ziraat odalarıyla konuşuyoruz. Üreticilerle konuşuyoruz. Bakınız dışarıdan buğday alıyorlar. Dışarıdan arpa alıyorlar. Dışarıdan et alıyorlar. Dışarıdan canlı hayvan alıyorlar. Dışarıdan mercimek alıyorlar. Dışarıdan nohut alıyorlar Dünyanın milyar dolarlarını ödüyorlar. Ama bizim çiftçiye gelince para yok diyorlar. Hakkınızı teslim etmiyorlar. Sizin Türkiye genelinde hakkınızı ve hukukunuzu Kemal kardeşiniz sonuna kadar savunacak. Bundan emin olmanızı isterim" diye konuştu.
Esnafın durumuna değinen ve sattığı ürünün yerine gidip yenisini almak istediği zaman parasının yetişmediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Sabah zam, öğle zam, akşam zam. Nereye gidecek bu işin sonu. Dolayısıyla esnaf kardeşim de yeri zamanı gelince sigorta primini dahi ödeyemiyor. Sigorta primini ödeyemediği için de bu sefer sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Bu sıkıntıyı da biliyorum. Her gittiğim yerde seslendirdim. Seslendirmeye de devam edeceğim. Çiftçiye nasıl Ziraat Bankası'nın ucuz kredi vermesi gerekiyorsa, Halk Bankası'nın da esnaf dostu olarak esnafa ucuz kredi vermesi lazım. Ama kesiyorlar önünü. Size gelince krediyi vermiyorlar. Ama ağalara, paşalara gelince dünyanın kredisini, üstelik çok düşük faizlerle veriyorlar. Bunların hepsini ben hafızamın bir köşesine yazdım. Sizler de hafızanızın bir köşesine yazın" dedi.
Tercanlılara şükran borçlu olduğunu ve son seçimlerde bir tarih yazdıklarını vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sağ olun, var olun. Bütün Tercanlı kardeşlerime yürekten teşekkür ederim. Samimi söylüyorum, hakkı teslim ettiniz. Emekliye gelince, emeklinin durumunu biliyorsunuz. Ne diyorlar? Emekliye zammı yıl sonunda vereceğiz. Yani ocak ayında vereceğiz diyorlar. Ne demektir ocak ayında vereceğiz? Asıl zammı ocaktan sonra yapacağız. Şimdi durumu idare ediyoruz. Parça parça zam yapıyoruz. Ama ocaktan sonra göreceksiniz, yağmur gibi zamlar gelecek deniyor. Şimdi sakın unutmayın. Bir daha ifade ediyorum. Sakın unutmayın. Ocaktan sonra, yani belediye başkanları seçimi süreci gelecek. Belediye başkanları seçiminden sonra asıl zammı o zaman göreceksiniz. Asıl mağduriyeti o zaman göreceksiniz. Vatandaşın ümüğünü nasıl sıktıklarını o zaman göreceksiniz. O nedenle benim bugünden size hatırlatma görevim var. Allah aşkına, eğer evlatlarınızı seviyorsanız bu güzel ülkeyi seviyorsanız, çoluk çocuğunuza hizmet ediyorsanız, huzur içinde bu memlekette hepimiz rahat yaşamak istiyorsak önümüzdeki belediye seçimlerinde ne olursunuz elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Halktan yana kullanın, adaletten yana kullanın, hukuktan yana kullanın, insandan yana kullanın. Haksızlıkları biliyorum say say bitmez. Haksızlıklar karşısında Allah'a sığınıyorum. Ben onu da biliyorum Hiç endişe etmeyin" diye konuştu.
Piyasada en yüksek rakamı olan 200 liraya değinen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Banknot 200 lira. 200 liraya ne zaman çıktı ve 200 lirayla bugüne kadar ne yapıldı? Memleketin geldiği durumu size tek tek anlatacağım. 200 lira bandrol şu para. 2009 yılında yürürlüğe girdi. 2009 yılında yürürlüğe girince bu 200 liralık banknotla 131 dolar para alıyordunuz. Şimdi ise sadece 7 dolar alıyorsunuz. Paranın nasıl eridiğini, 200 liranın nasıl pula döndüğünü bundan daha iyi güzel bir örnek göstermez. Pirinç, bu para yürürlüğe girdiğinde yani piyasaya sürüldüğünde 44 kilo pirinç al diyordu. 200 lirayı götürürdünüz, 44 kilo pirinç alırdınız. Şimdi bu 200 lirayla en fazla 5 kilo pirinç alıyorsunuz. Elinizi vicdanınıza koyun, değerlendirmeyi ona göre yapın. Kuzu eti bu 200 lira piyasaya ilk çıktığında kasaba giderdiniz 14 kilo kuzu eti alabiliyorsunuz. Şimdi sadece ve sadece 600 gram alıyorsunuz 600 gram. O zaman 200 liranın ne kadar bir hale geldiğini hep beraber birlikte oturup konuşacağız ve dertlendireceğiz. Beyaz peynir, 200 lira çıktığında 2009 yılında 18 kilo beyaz peynir alıyordunuz. Bugün sadece ve sadece 200 lirayla 1 kilo beyaz peynir alabiliyorsunuz. Kuru soğan. Bu 200 lirayla 2009 306 kilo kuru soğan olabiliyordunuz. Şimdi sadece 11 kilo kuru soğan alabiliyorsunuz. Çeyrek altın. Bu 200 lirayla 2,5 çeyrek altın alıyordunuz. Bugün, 6 bin 749 lira, geldiğimiz nokta budur.”
Kılıçdaroğlu'nun altın sözlerinin ardından CHP'nin sosyal medya hesabından bu anlara ait sözler paylaşıldı. Paylaşımda, "Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu: Piyasaya çıktığında 200 liralık banknotla 2.5 çeyrek altın alınıyordu. Bugün 6749 liraya alınıyor. ‘Para tıpkı bayrak gibi, milli marş gibi, ülkenin gücünü, itibarını sergiler’ diyen Erdoğan’ın itibarımızı getirdiği nokta işte budur.” ifadelerine yer verildi.
Kılıçdaroğlu, ekonomik değerlendirmenin ardından vatandaşlardan, CHP adayı Nejdet Karahan’a destek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
“Şimdi yine Tercan halkına, Can Tercan'a, Can Erzincan'a, Sarıgül'ün deyimiyle ben de seslenmiş olayım. Canlarım, dostlarım, arkadaşlarım. Eğer biz cansak memleketimizin içinde bulunduğu durumu hep beraber düşünmek zorundayız. Eğer biz cansak, memleketi bu badireden çıkarmak zorundayız. Eğer biz cansak, eğer biz milliyetçiysek, eğer biz ülkemizi seviyorsak, evet bu ülke için mücadele ediyorsak, bunun gereğini yapmak zorundayız. Bakınız, bu bandrol çıktıktan bir süre sonra, Erdoğan şu konuşmayı yaptı. 'Para tıpkı bayrak gibi. Tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler.' Doğru mu? Evet, doğrudur. Paranın itibarı milletin itibarıdır. Bugün 200 liranın nereden nereye geldiğini ve Türkiye'nin itibarının ne olduğunu da gördünüz. Eğer bir ülke, ülkeyi yöneten kişinin mal varlığı dolayısıyla tehdit ediliyorsa, 'bak beni kızdırma, senin mal varlığını açıklıyorum' diyorsa, 'açıklarım' diyorsa o zaman Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları benim de düşünmem lazım, sizin de düşünmeniz lazım.
Sizden isteğim oy kullanırken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu ona göre kullanın. Tek isteğim budur. Tek isteğim Nejdet Karahan beyi size emanet ediyorum, sizi de Allah'a emanet ediyorum. Çok sıcak var, sizi uzun süre sıcakta bekletmek istemem. Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Önemli olan şu, gönül birliği birlikteliği beraber birlikte bu güzel ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Bu güzel coğrafyanın her yerinde Hakkari'den Edirne'ye kadar, Samsun'dan efendim Mersin'e kadar olan bu coğrafyada Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun. Emekli kardeşlerimi unutmayın. Yılın sonunu bekletiyorlar size. Yılın sonunda diyorlar. Zam vereceğiz diyorlar. Bu şu anlama geliyor. Bayramdan sonra asıl zammı o zaman yaşayacaksınız. Bayramdan sonra. Yani geldiğimiz noktada, bizim belediye başkanı seçimleri yapılır, belediye başkanları seçiminden sonra bir zam furyasıyla karşı karşıya kalacaksınız. Bunu da ifade edeyim." (DHA)