Kılıçdaroğlu, Sivil Toplum Kuruşlarının Temsilcileriyle Görüştü (1)

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Bu ülkede terörün bitmesini istiyorsanız, bütün...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Bu ülkede terörün bitmesini istiyorsanız, bütün komşular ile dost içerisinde yaşamak istiyorsanız, bu ülkede huzur istiyorsanız, komşularda huzur istiyorsanız, bu iktidarın değişmesi lazım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki parti kurmayları ve CHP Kilis İl Başkanı Abidin Uslu ile birlikte esnaf gezisi yaptıktan sonra Öğretmenevi’nde sivil toplum örgülerinin temsilcileri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, “Eğer sorun var ise bu sorunu konuşa konuşa, uzlaşarak çözmemiz lazım. Biz bunu söylediğimiz zaman Başbakan kızıyor, -siz Baascısınız- diyor. Biz hiçbir şeyci değiliz. Biz Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, bizim de yöneticiliğini yaptığımız, saygın bir partiyiz. Biz halkın partisiyiz, biz Türkiye’nin partisiyiz. Biz başka ülkenin ne partisiyiz, ne de sempatizanıyız. Eğer sempatizan aranıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin sempatizanıyız, Türkiye Cumhuriyeti’ni hizmet etmekten onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Kendi ülkemizde bizim vatandaşımızın sorunu var. Az önce çarşıyı gezdim. Esnafın tamamı şikayetçi, -ne olacak Suriye’nin hali- diye soruyor bize, -ev kiraları arttı- diyor. Öğrenciler, -yatacak yer kalmadı- diyor. Komşunun iç işine karışırsanız, birinin eline silah verir, -git bu çatışmayı yap- derseniz, sorunu çözmezsiniz. Sorunu daha karmaşık hale getirirsiniz. İzlediğiniz dış politika, bir toplumda derin yaralar açar. Bir halka derin yaralar açar, onun telafisi zordur. İç politika gibi değildir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan’nın Gaziantep’te Suriye ile ilgili konuşmasını katılımcılara dinleten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Tayyip Bey, Gaziantep’teki mitingde konuşuyor. -Bakın Suriye ile aramızda sorun var idi, sorunu çözdük. Esad kardeşimle birlikte çalıştık. Şimdi Gaziantepli pasaportunu cebine koyuyor, Halep’e, Şam’a gidiyor. Suriyeli kardeşimizde pasaportunu cebine koyuyor. O da Kilis’e gidiyor, Hatay’a gidiyor. Gaziantep’e gidiyor. Kin üzerinden siyaset olmaz- diyor. -Bundan Gaziantepliler karlı mı-, Gaziantepliler miting meydanından -evet- diyorlar. -Esnaf memnun mu, memnun, otelciler memnun mu, memnunuz- diyorlar. Herkes memnun ise niye bu hale geldik biz, niye Suriye ile düşman hale geldik biz. -O politika güzeldi-, hiç kimse de itiraz etmiyordu, vizeler kalkmıştı. Kilisli de memnundu, Hataylı da memnundu, Antepli de, Urfalı da memnun du, herkes memnundu, kimsenin alıp veremediği yoktu. Efendim birileri -sen böyle yap- dedi, ne zamandır Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanları, Batının egemen güçlerinin Ortadoğu’daki taşeronu oldu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanının taşeronluk yapması benim kanıma dokunuyor, kimse kusura bakmasın. Senin özgür politikan yok mu, ülkeyi ateşe atıyorsun. Kamplar kuruldu, güzel. Yarın kış olacak, ne olacak bu kamplar, -efendim bize yardım etsinler-. Sen ortaya çıktın, -ben Suriye ile savaşağım- diye, niye sana yardım etsinler. Her devlet kendi çıkarını düşünür. Biz de sanıyoruz ki Batılılar bizim çıkarımızı düşünüyorlar. Bu kadar ucuz bir politika olur mu? Dış politikada ülkelerin çıkarı vardır. Dış politika, her ülkenin kendi çıkarları üzerine inşa edilir. Biz başka bir şey yaptık. Yanlış yaptık. Şimdi telefi edemiyor. Bataklıkta, çıkamıyor. Kilisli kardeşlerime söylüyorum. Bu ülkede terörün bitmesini istiyorsanız, bütün komşular ile dost içerisinde yaşamak istiyorsanız, bu ülkede huzur istiyorsanız, komşularda huzur istiyorsanız, bu iktidarın değişmesi lazım. Kimse kusura bakmasın, şapkayı önümüze koyup düşüneceğiz. Ülkeyi bu hale getiren kim, önce bu soruyu soracağız. 2002’de terör neydi, 2012’de nedir. Yazık günah değil mi bizim ülkemize, ülkeyi kan gölüne çevirdiler. Efendim Suriye bilmem neye yardım ediyormuş, sen devlet değil misin, gereğini yap o zaman. Senin sırtını sıvazladıkları zaman niye koşup gidip Esad’la kavga ettin. Biz ne Esad’ı destekliyoruz, ne de bir başkasını destekliyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir başka ülkenin iç işlerine karışılmasını istemiyoruz. Her ülkenin halkı, kendi ülkesinin kaderini belirler. Bizim de iç işlerimize başkalarının karışmasını istemeyiz. Temel görüşümüz budur, hedefimiz budur, amacımız budur" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin diğer komşularıyla da sorun yaşadığını söyleyen CHP lideri, "Buyurun Irak’a bakın, buyurun İran’a bakın. İranla da kavgalılar. 1639 Kasri Şirin Anlaşması'ndan bu yana İran'la aramızda itilaf çıkmamıştır. Niye şimdi İran'la kavga ediyoruz. Gittik Malatya Kürecik'e füze kalkanı koyduk. Ne için; İsrail’i korumak için. Hani sen İsrail ile kavgalıydın, ABD istediği için. Senin iraden yok mu kardeşim, sen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı değil misin? Hepimizin düşünmesi lazım, bakın Türkiye terör batağının içerisinde, Türkiye dış politikada açmaza girmiş durumda. Suriye’de, İran’da, İsrail’de, Rusya’da her yerde Türkiye tehdit altında, ilk kez bu kadar tehdit alan sürecin içerisindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanının Ortadoğu’da hiçbir ağırlığı yok, sıfır. Ne söylerse söylesin, hiçbir ağırlığı yok, dün başka söylüyordu, bugün başka söylüyor” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz