Kılıçdaroğlu: Siyasetçi Köşeyi Dönmek Için Başbakan Olmuş

Gürkan YILMAZ/KASTAMONU, Kılıçdaroğlu, uçakla geldiği Kastamonu Havalimanı'ndan, seçim otobüsüyle Kuzeykent Mahallesi'ndeki miting alanına geçerken halkı selamladı. Alanı dolduran yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, 13 yıllık Ak Parti iktidarında Türkiye'nin geldiği noktayı anlattı. Alandakilerin iktidarı yuhalaması üzerine Kılıçdaroğlu, "Yuh çekmiyoruz, sandıkta tepkimizi gösteriyoruz. Demokratik yollardan gösteriyoruz" dedi.
6 MİLYON 200 BİN İŞSİZ
Milletin Ak Parti'ye 13 yıl kredi açtığını, şimdi gelinen noktada 6 milyon 200 bin işsiz olduğunu söyledi. Her 5 gençten birinin işsiz olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En çok işsizlikten yara alan illerden birisi de Kastamonu. Göç veriyor Kastamonu. Neden büyük kentlerin varoşlarına gidiyor gencecik çocuklarımız? İş bulmak için. İşsizlik bir ülkeyi içten içe kemirir. Bir ailede huzursuzluk yaratır. Diyorlar ki 'Türkiye'yi büyüttük.' Türkiye’yi büyüttüysen, bu kadar işsiz niye? Hangi gerekçe ile bu kadar işsiz var? Çocuklarınızı yetiştiriyorsunuz. KPSS sınavına sokuyorsunuz. Kursa gönderiyorsunuz. Dünyanın parasına ödüyorsunuz. Ama onların çocukları hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyorlar. Şimdi Kastamonu’nun vicdanına sesleniyorum: Sizin çocuklarınız sınava giriyor ama onların ataması yapılmıyor. Onların, yandaşların çocukları hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyorlar. Buna izin verecek misiniz? Tarih ve gün belli. Parti de belli. CHP. 7 Haziran'da gideceğiz hep beraber omuz omuza güler yüzle sandığa gideceğiz ve haramilerin iktidarını al aşağı edeceğiz."
GENÇLER BAŞIMIZIN ÜSTÜNDEDİR
İkindi ezanı okunurken konuşmasına ara veren Kılıçdaroğlu, ezanın ardından devam etti. Gençleri bu ülkenin geleceği olarak gördüğünü belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Gençler bizim başımızın üstündedir. Onlar bizim çocuklarımızdır. Onlara bakacağız ve sorunlarını çözeceğiz. 13 yılda sizin yurt sorununuzu çözemediler. Ama ben söz veriyorum. CHP iktidarında 13 yıl değil 1 yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi 'benim yurdum yok' demeyecektir. Hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. Şeker fabrikalarında çalışan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Eğer sen fabrikanın kapatılmasını istemiyorsan tek bir adresin tek bir yerin var. Onun adı CHP. Hem iktidara destek vereceksin. Hem 'fabrikam kapandı' diye ağlayacaksın. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Adam gibi karar vereceksin. Çalışacak bu fabrika. Şeker ithal etmeyeceğiz."
"4 YILDA YOKSULLUĞU TARİHE GÖMECEĞİM"
17 milyon yoksulun 21'inci yüzyılın Türkiye’sine yakışmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yetki istiyorum sizden. 4 yıl yetki verin yoksulluğu tarihe gömeceğim. 8 milyon emekli. Birileri itiraz ediyor verdiğim rakama. Koro halinde bağırıyorlar. 'Parayı nereden bulacaksın'? diye. Kardeşim sen kaçak saraya para buluyorsun da emekliye gelince mi 'para yok' diyorsun" dedi.
Hükümetin uyguladığı yanlış politika nedeniyle Türkiye'ye 2 milyon Suriyelinin geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "2 milyon Suriyeliye 5.5 milyar dolar para buluyorsun da, kendi emekline mi sıra gelince ’kaynak yok’ diyorsun. Bu ülke zengin ülke. Hiç kimse merak etmesin. Her sorunu çözülür Türkiye’nin. Çözümsüz bir mesele yoktur" diye konuştu.
İnsanların kimliğini siyaset konusu yapmadığını, yapmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "İnsanların inancını siyaset konusu yapmam. İnsanların yaşam tarzını siyaset konusu yapmam. İnsana her yerde her ortamda değer veririm ve derim ki insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır" dedi.
"SİYASETÇİ KÖŞEYİ DÖNMEK İÇİN BAŞBAKAN OLMUŞ DURUMDA"
Türkiye'nin saman ithal ettiğini, koyun ithal ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, siyasetin köşeyi dönmek için araç yapıldığını görüşünü savundu. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Bunlar kurbanlık koyunu bile ithal ettiler. Türkiye'de toprak yok mu? Mera yok mu? İnsan, güneş yok mu? Hepsi var. O zaman niye ithal ediyoruz? Tek sorun var. Türkiye’de namuslu siyaset yok. Düzgün siyaset yok. Ahlaklı siyaset yok. Çünkü siyasetçi köşeyi dönmek için Başbakan olmuş durumda, köşeyi dönmek için bakan olmuş durumda, köşeyi dönmek için belediye başkanı olmuş durumda. Bunu değiştireceğiz. Bu tabloyu tamamen değiştireceğiz. Siyasi ahlakı getireceğiz. Ahlaklı bir siyaset olacak. Her kuruşun hesabını siyasetçi vatandaşına verecek. Bunu yapmak benim boynumun borcudur. Bunu yağacağım."
4 YILDA TÜRKİYE'Yİ ŞAHA KALDIRAYIM
Alandakilerden, geçen seçimde CHP'ye oy vermemiş seçmenleri ikna etmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Onlara şöyle deyin: Kılıçdaroğlu, 'Yoksulluğu bitireceğim, işsizliği bitireceğim. 4 yıl içinde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Çiftçi ürettiği ürünün karşılığını alacak. Bütün şeker fabrikalarının bacaları tütecek' diyor deyin. 'Kılıçdaroğlu, 13 yıl kredi açın demiyor. Sadece 4 yıl verin diyor' deyin. 4 yıl ver, Türkiye'yi şaha kaldırayım" dedi.
“BOY BOY KASALAR, İÇİNDE DOLARLAR OLMAYACAK”
Kılıçdaroğlu, 17 -25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili ortaya çıkan tapelerden söz ederken de "Ben sabahın 6'sında oğluma telefon edip 'oğlum paraları sıfırladın mı' demeyeceğim. Yok böyle bir şey. Benim hiçbir bakanımın yatak odalarında boy boy kasalar ve içinde dolarlar olmayacak. Benim bakanlarımın evlerinde, genel müdürlerimin evlerinde ayakkabı kutularında milyon dolarlar olmayacak. Köşeyi siyasetçi değil, köşeyi millet dönecek" dedi.
KÜBRA BEBEĞİ, AYAZ BEBEĞİ UNUTMADIM
El ele, omuz omuza, güler yüzle, bir bayram havası içinde Türkiye'nin kaderini değiştirmek, güzel bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek için sandığa gideceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizin ihtiyacınız var, benim de sorumluluğum var. Bu ülke zengin bir ülke. Yoksul bir ülke değil. 21'inci yüzyılın Türkiye’sine 17 milyon yoksul yakışmıyor. Bunu bitirmemiz lazım. Bakın ben Samsun'da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım. Ben Konya'da bir gecekonduda kışın camı kırık olduğu için zatürre olan ve ölen Ayaz bebeği unutmadım. Ama onlar unuttular. Bu ülkenin bütün çocukları benim çocuklarım. Bu ülkenin bütün insanlarını baş tacı ediyorum. Bu ülkede hiçbir ayrım yapmayacağım. Bütün vatandaşlarımı kucaklayacağım. Başbakan olduğum gün partiye oy vermiş vermemiş hiç bir ayrım yapmadan Türkiye'yi şaha kaldıracağım. Boynunu eğdirmeyeceğim."