Kılıçdaroğlu, tek aday olduğu kurultayda 6. kez genel başkan seçildi

CHP'nin “hedef iktidar” sloganıyla gerçekleştirdiği 37. Olağan Kurultayı'nın ilk gününde, tek aday olan Kemal Kılıçdaroğlu 6. kez genel başkan seçildi. Diğer üç isim yeterli imzayı toplayamadıkları için aday olamadı.

CHP'nin "hedef iktidar" sloganıyla gerçekleştirdiği 37. Olağan Kurultayı'nın ilk gününde, tek aday olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu 6. kez genel başkan seçildi.

Adaylık açıklamasında bunan Parti Meclisi Üyesi İlhan Cihaner, Eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve Kurultay Onur Üyesi Tolga Yarman ise delegenin yüzde 5'ini oluşturan 68 imzayı toplayamadıkları için aday olamadılar.

1356 kayıtlı delegeden 1318'inin oy kullandığı kurultayda, 67 oy geçersiz sayılırken, Kılıçdaroğlu, geçerli 1251 oyun tamamını alarak genel başkan seçildi.

Reklam
Reklam

Pandemi gölgesinde

CHP koronavirüs salgını nedeniyle, kurultayını seyircisiz ve açık havada, bir amfi tiyatro olan Bilkent Odeon'da gerçekleştiriyor. Kurultayın ilk günü olan bugün genel başkanlık seçimi tamamlanırken, yarın da PM ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçim yapılacak.

Pandemi nedeniyle kurultay alanına sadece delegeler, milletvekilleri, belediye başkanları ile onur kurulu üyeleri alındı. Basın mensupları ve diğer konuklar kurultayı, salon dışında yaklaşık 300 metre uzakta oluşturulan ayrı bir bir alanda, ekrandan izledi.

Kurultay salonu ve dışında oluşturulan alanlarda maske takmak zorunlu tutuldu ve sosyal mesafenin korunduğu oturma düzeni oluşturuldu. Sık sık da sosyal mesafeye uyulması konusunda anons yapıldı.

Kılıçdaroğlu'na güçlü destek

Pandemi nedeniyle seyirci alınmadığı için tarihinin en sakin kurultaylarından birini gerçekleştiren CHP'nin delegesi; yerel seçimlerde "millet ittifakı"nın öncülüğünü üstlenen ve 2023 seçimlerinde "iktidar hedefi" koyan Kılıçdaroğlu'na "güçlü destek" verdi.

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu, kendisine rakip olmak isteyen Cihaner, Atıcı ve Yarman'ın, parti tüzüğü gereği delegenin yüzde 5'inin, yani 68'inin imzasını bulamaması nedeniyle uzun bir aradan sonra ilk kez "tek aday" olarak genel başkanlık yarışına girdi.

2018 kurultayında Muharrem İnce ile genel başkanlık mücadelesi veren ve o zaman 790 oy alan Kılıçdaroğlu, bugünkü kurultayda ise desteğini artırdı. Kılıçdaroğlu, oy kullanan 1319 delegeden, 1251'inin desteğini aldı.

Yeni tüzük ilk kez uygulandı

Kurultayda 2018'de kabul edilen tüzük değişiklikleri genel başkanlığa aday gösterme dahil ilk kez uygulandı. Yeni tüzük gereği, yarın yapılacak PM ve YDK seçimlerinde de PM'ye aday olmak için en az 10 delegenin imzası veya bir adayın listesinden aday gösterilme koşulu uygulanacak.

Buna göre Kılıçdaroğlu'nun listesinden aday gösterilenlerin, adaylık başvurusunda bulunmasına gerek kalmayacak. Bu nedenle, mevcut Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile birçok milletvekili Kılıçdaroğlu'nun listesinden aday gösterilmemeleri halinde, ayrıca aday olmama kararı aldı.

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu'nun ise bugün yapılacak PM için, delegenin elini rahatlatmak için 75 kişilik bir anahtar liste çıkaracağı konuşuluyor.

Muhalifler bölündü mü?

Atıcı ve Cihaner, kurultay öncesinde yaptıkları açıklamalarda, adaylık için gerekli imzayı bulduklarını ve bu nedenle aday olduklarını açıklamışlardı.

Cihaner ve Atıcı delegelere baskı yapılarak kendilerine yönelik imzaların çektirildiği iddiasını dile getirdiler. Parti kulislerinde ise muhaliflerin ortak aday ve liste konusunda uzlaşmaya varamadıkları, eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin genel başkanlık yerine PM için ortak aday çıkarılmasından yana tavır koyması nedeniyle, Cihaner'in yeterli imzaya ulaşamadığı dile getiriliyor.

Aytuğ Atıcı ise BBC Türkçe'ye zaten kendisinin PM listesi çıkarmayı düşünmediğini söyledi.

İmamoğlu: Genel başkanımızla ilgili zerre sorgulayacağımız bir şey yok

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurultay resmi açılışı öncesinde gazetecilerin bulunduğu bölüme geldi. Bir süre CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından derlenen ve kurultay katılımcılarının masalarına konulan "Özgür ve Adil Bir Türkiye için Yürüyüş" kitabını inceleyen İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Reklam
Reklam

CHP Kurultayı'nda gazetecilerin bulunduğu alana gelerek değerlendirme yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu kurultayın iktidar kurultayı olduğunu hatırlatarak, "Bu kurultay diğerlerinden çok farklı. CHP sadece kendisine oy veren insanlar için bir umut kurultayı yapmıyor. Muhalefet ruhunu temsil eden tüm insanları kapsıyor. Dolayısıyla sorumluluğu çok büyük. Bütün delegelerin bu sorumlulukla davranması gerekiyor " dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu dönemde tarihi bir misyon üstlendiğine dikkat çeken İmamoğlu, "Bizim genel başkanımız özelikle son yerel seçimlerde tarihi bir misyon üstlendi. Dolayısıyla bizim genel başkanımız ile ilgili zerre kadar bir sorgulayacağımız bir şey yok. Etrafını iyi bir yönetimle toplamamız gerekiyor" dedi.

Eski genel başkanlardan mesaj

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 11.00'de eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Odeon'a geldi.

Kılıçdaroğlu salona, "Hak hukuk adalet /Ruhunda asalet, yürüyor iktidara Kılıçdaroğlu" şarkısıyla girdi. Kurultaya eski Genel Başkanlar Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Altan Öymen de katıldı.

Reklam
Reklam

Eski Genel başkanların görüntülerinin ve yaşayan genel başkanların kurultaya dönük mesajlarını içeren bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle uzun süredir tedavi gören eski genel başkanlardan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ise rahatsızlığı nedeniyle mesaj gönderemedi.

Çerçioğlu Divan Başkanı seçildi: "İstanbul Sözleşmesinin yanındayız"

Daha sonra Kılıçdaroğlu kürsüye gelerek, "Bizim kadar, bütün dünyaya ışık verecek olan bu kurultayda birlikte olmaktan ve önemli kararlar almaktan da ayrıca mutlu olduğun ifade etmek istiyorum" sözleri ile kurultayı açtı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Divan Başkanlığı'na seçildi.

Çerçioğlu, açılış konuşmasında İstanbul Sözleşmesi'nin yanında olduğunu söyledi:

"Kadının yüksek yararına olacak karar ve uygulamaların yanındayız. İstanbul Sözleşmesini feshetmek kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerine göz yummak demektir. İstanbul Sözleşmesi'nin yanındayız ve her zaman olmaya da devam edeceğiz."

Reklam
Reklam

CHP Lideri Kılıçdaroğl daha sonra açış konuşması için kürsüye geldi.

Cihaner ve Şeker'den ret

Özlem Çerçioğlu'nun seçilmesine Tüzük Kurultayı'ndaki antidemokratik uygulamaları gerekçe gösteren Genel Başkan adayı, PM Üyesi İlhan Cihaner ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker ret oyu kullandı.

Kılıçdaroğlu: Alçakgönüllü uygarlığı inşaa edeceğiz

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında, salgın nedeniyle kurultaya gelemeyenleri de selamladığını belirtirken, seyircisiz kurultayı kendilerinin de arzu etmediğini ifade etti. CHP lideri, 800 haftadır çocuklarını arayan Cumartesi Anneleri'ni de anarak, selam ve saygılarını gönderdiğini söyledi.

Tüm dünyanın gözünün kulağının bu kurultayda olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:

"Bu kurultay bütün dünyanın gözünün kulağının olduğu kurultaydır. Çünkü sosyal siyasal ekonomik buhrandan nasıl çıkacağımızı anlatacağımız kurultaydır. İnanıyorum ki bu çıkış yolu tüm dünyaya örnek olacaktır.

"100 yıl önce Atatürk, Milli kurtuluş savaşının verirken bütün mazlum ülkelere örnek olduysa, bizim de böyle bir süreci hayata geçirerek dünyaya örnek olmamız gerekyor. Bu kurultayda alacağımız her kararın yankısının yüksek olacağını biliyoruz. Bu kurultay alçakgönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayıdır.

Reklam
Reklam

"Hep beraber alçakgönüllü bir uygarlığı inşa edeceğiz. Bu kurultay, liyakatsızliği, kayırmacılığı, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayacağımız kurultaydır.

"Türkiye Cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımın, buhranını yaşıyor. Bu buhran yönetim buhranıdır. Demokrasi, ekonomi, toplumsal ve kişisel sağlığımızı birliğimizi ve beraberliğimizi derinden dinamitleyen bir buhrandır. Hiçbir vatanseverin, hiçbir CHP'linin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Bu buhrandan ülkeyi çekip çıkaracağız.

"Adalet yürüyüşün son gününde Maltepe'de 'Bu bir son değil bu bir yeni başlangıçtır 'demiştim. Önümüzdeki duvarı yıkacağız demiştim. 31 Mart yerel seçimlerinde duvarın arkasına geçtik. O duvarı şimdi dostlarımızla birlikte ve milletimizin ferasetiyle parça parça yıkacağız."

"Dostlarımızla iktidar olacağız, firavunun iktidarını yıkacağız"

Türkiye'deki 5 sorun alanının demokrasi, ekonomi, eğitim, dış politika ve toplumsal barış olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu sorunları, millet ittifakı ortakları ve toplumun tüm kesimleriyle birlikte çözeceklerini ifade etti.

Reklam
Reklam

CHP lideri, millet ittifakı ortaklarını kastederek, "Önümüzdeki ilk seçimde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız, Maltepe'nin izdüşümü... Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musası, her Nemrut'un bir İbrahim'i vardır. Herkese saygı duyarak, vatandaşın ayağının turabı olacağız" diye konuştu.

13 Maddelik 'İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'ni açıkladı

Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve CHP'nin 100. Yıldönümünü kutlayacağı 2023 sonrası ve iktidar hedeflerini içeren 13 maddelik "2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi"ni açıkladı. Kılıçdaroğlu, "2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi" açıkladı, ardından da 13 maddelik beyannameyi delegelerin oyuna sundu. Beyanname oy birliği ile kabul edildi.

"Partili yanlı cumhurbaşkanlığına son verilecek"

Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı beyanname şöyle:

1. Yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir Güçlü Demokratik Parlamenter Sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir Anayasa yapılacaktır. Bu Anayasada öncelikle; Cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak, Partili ve yanlı Cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı kesin olarak sağlanacak. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır.

2- Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır.

Başta Kürt sorunu olmak üzere, tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi temelinde ve TBMM'nin öncülüğünde çözülecek; Türkiye'nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısı güçlendirilecektir. Kadın - erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.

3. Devlet yönetiminde ve toplumsal düzende liyakat sistemi hâkim kılınacaktır. Hizmet yandaşa değil, vatandaşa verilecektir.

4. "Seçim Yasası" değişecek, milletin vekilini millet seçecektir.

12 Eylül darbecilerinin eseri olan seçim barajı kaldırılacak, milletin iradesinin Meclis'e tam olarak yansıması sağlanacaktır. Milletin vekilini genel başkanlar değil, millet seçecektir. Seçim Yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların Parlamento'da temsili güvence altına alınacaktır.

5. "Siyasi Ahlak Yasası" çıkarılacaktır.

Siyasi Ahlak Yasası ile siyaset kirlilikten arındırılacak, vatandaşla siyasetçi arasındaki güven yeniden inşa edilecektir. Böylece milletin seçtiği vekillere ve Gazi Meclisimize itibarı geri verilecektir.

6. Kamu İhale Kanunu, rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecektir. Tüm kamu ihalelerinin şeffaf, kamuya açık, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılması sağlanacaktır.

7. "Sayıştay" gerçek işlevine kavuşturulacak, "Ulusal Vergi Konseyi" ve TBMM'de "Kesin Hesap Komisyonu" kurulacaktır.

TBMM'de "Kesin Hesap Komisyonu" kurulacak ve bu Komisyonun Başkanlığı muhalefet partisine (iktidar ortağı olmayan en büyük partiye) verilecektir. Böylece harcanan her kuruş verginin hesabı millete verilecektir.

8. Güçlü bir "Stratejik Planlama Teşkilatı" kurulacaktır.

Ekonomide, ihracat odaklı ve katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir Planlama ve Teşvik Politikası yaşama geçirilecek, bunun için güçlü bir "Stratejik Planlama Teşkilatı" kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana felsefesi olacaktır.

"YÖK kaldırılacak"

9. Eğitim sistemi, tüm bileşenlerinin ortak çabasıyla yeniden yapılandırılacaktır. Üniversitelerimizde, her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, her türlü bilimsel çalışma özgürce yapılabilecek, darbecilerin getirdiği Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kaldırılacaktır.

Tüm Organize Sanayi Bölgelerinde iş garantili yatılı "Teknoloji Liseleri" kurulacak, sanayicinin ihtiyaç duyduğu eleman sorunu çözülecektir.

10- Gelecek nesiller için "Ekosistem Hakkı" korunacaktır.

Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. "Sürdürülebilir Yaşam" anlayışı ışığında bu hak Anayasal güvence altına alınacaktır.

11. Güçlü sosyal devletin ilk adımı olarak "Aile Destekleri Sigortası Kurumu" kurulacaktır. Bu bağlamda "Aile Destekleri Sigortası" uygulamaya konulacak, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir.

12. Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır.

Reformların başarısı için devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacak, yeni bir "merkez-yerel" dengesi oluşturulacaktır. Yerel yönetimlerin gelirleri artırılacak, kayyum uygulamalarına son verilip, seçimle gelen belediye başkanlarının, ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınacaktır.

13. "Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı" kurulacaktır.

Akılcı, barışçıl ve gerçekçilikten sapmayan, uluslararası hukuka ve meşruiyete önem veren bir dış politika izlenecektir.

Ayrıca, bölge merkezli dış politika yaklaşımından yola çıkarak, kurucu üyelerinin İran, Irak, Suriye ve Türkiye'nin olacağı ve bölgemizde huzur, barış ve istikrar oluşturmayı hedefleyen "Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı" (OBİT) kurulacaktır.

Muhaliflerden "seyircisiz maç" benzetmesi

Kurultayda, onur kurulu üyelerine 5'er dakika söz verildi. Yeterli imzayı bulamayan Aytuğ Atıcı, Tolga Yarman ve İlhan Cihaner de aday olamadıkları için, onur üyesi olarak söz alarak eleştirilerini yönelttiler. Söz alan muhalif kurul üyeleri, kurultayın "seyircisiz yapılmasını" eleştirdi. Eski Milletvekillerinden Hasan Ören, "Seyircisiz kurultay, seyircisiz maça benzer" tepkisi gösterdi.

Yarman: Diplomasız cumhurbaşkanının üstüne gitmediniz

Adaylık için yeterli imzayı bulamayan Tolga Yarman da "onur üyesi" olarak söz aldı. Delegelere, "Ey kurultay bana bak" diye seslenen Yarman, gerekli imza desteği vererek, aday olarak konuşmasının sağlanması talebinde bulundu. Yarman, Kılıçdaroğlu ve parti yönetimini, "2015 yılında cumhurbaşkanı seçimi sırasında diploması olmayan cumhurbaşkanı seçildi, inşallah yanılıyorumdur. Cumhurbaşkanının diplomasız olduğunun üstüne gitmediniz, anayasal suç işlenmiştir, buna geçit verdiniz" diye eleştirdi.

Cihaner'den sert eleştiriler: İmza vermemeleri için delegeler tehdit edildi

İlhan Cihaner, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasınının ardından alandan ayrılması ve bu nedenle de salonun boşalmasını eleştirdi. Bazı parti yöneticilerinin ve belediye başkanının delegeleri "işten çıkarmakla" tehdit ederek, imzalarını çekmeye zorunda bıraktığını savunan Cihaner, "Siz Ekmeleddin'e, dokunulmazlıklara, savaş tezkeresine imza verdiniz. Birçok arkadaşımız bizim ofise gelirken yoldan çevrildi. Bazı belediye başkanları, genel başkan yardımcıları imza konusunda delegeleri tehdit ettiler" dedi.

Babacan eleştirisi

Kılıçdaroğlu'nun 13 maddelik "2. Yüzyıla Çağrı beyannamesine" de tepki gösteren Cihaner, şu görüşleri dile getirdi:

"Biz açıklanan 13 maddelik beyanname ile tüm bunları nasıl yapacağız. Anayasa Mahkemesi'ne giderek, Salı toplantısında bağırarak ve Tweet atarak mı yapacağız. Biz şuan tüzükte bulunan yüzde 33 kadın kotasını kullanmıyoruz. Şimdi kalkmışız gelecekte kadın temsiliyetine güvence verecekmişiz. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak bir siyasal İslamcı olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermek mi marjinal, buna karşı çıkmak mı marjinal. İmza vermeyen 20 vekilden biri benim. Dokunulmazlık meselesine gelince 14 milletvekili dokunulmazlığa evet diyerek rejim değişikliğinin müsebbibi oldular. Hala marjinal benim.

"Savaş tezkerelerine 'evet' dedik. Bu divanda bir arkadaşımız Afrin'e atılan bir bombanın üzerine ismini yazarak imzasını attı. Sonra çıktı Deniz Gezmiş'i savundu. Şu an ülkeyi batıran Ali Babacan ile mi düzelteceğiz ekonomiyi. Türkiye'deki kamu varlıklarını yok eden bir adam bizim ekonomimizi mi kurtaracak. Davutoğlu ve Babacan yeni ittifak ortağımız. Bunlarla mı ülkeyi ikinci Yüzyıl'a götüreceğiz.

"Ayasofya'da Atatürk'e lanet okundu. Ayasofya'da dün laikliğin ve Cumhuriyet'in cenaze namazı kılındı. Hepimiz arazi olduk. 18 yıldır muhalefetteyiz, AK Parti'nin haNgi hamlesine engel olduk. Bir köşe yazarı genel merkez tarafından belirlenen üyeler Ali Babacan ile uyumlu olanlardan seçiliyormuş."

Aytuğ Atıcı: Halkın umudu CHP, CHP'nin umudu ittifak

Eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da delegelere aday olmalarının engellenmesi için baskı yapıldığını savunurken, Kılıçdaroğlu'nun konuşması sonrasında salondan ayrılmasını eleştirdi. Aday olmasının iki temel nedeni olduğunu, bunlardan birinin matematiksel, diğerinin "ideolojik" olduğunu belirten Atıcı, matematiksel olarak bakıldığında partinin oylarının yüzde 1 bile artmadığını ifade etti. İdeolojik olarak CHP'nin "savrulma içinde olduğunu" kaydeden Atıcı, şu görüşleri dile getirdi:

"CHP Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin yaşadığı partidir.

"Seçmen 'İktidar için her yol mübah' demiyor, 'İster Atatürk düşmanı ol, iktidar ol' demiyor. 'Birinci vazifen bağımsızlık ve Cumhuriyet'i korumaktır' diyor. 'Laik demokratik cumhuriyeti yıkmak isteyenlerle işbirliği yapma, onlarla mücadele et' diyor. Oylarımız, düşebilir, ama yükseltebiliriz. Ama ideolojimizi kaybedersek, yani 6 okun köküne kezzap suyunu dökersek bir daha oylarımızı yükseltme imkanımız olmayacaktır.

"Hiçbir genel başkanımız bizim ideolojimize aykırı olan bir ideolojinin siyasi simgesini el işaretini yapamaz, yapmamalıdır bunlar ideolojik savrulmadır. Halkın umudu CHP iken, CHP'nin umudu ittifak olmuştur. İttifaklar fiilen bitmiştir uyanın, ya HDP ile ya da İYİ Parti ile ittifak yapacağız. Her ikisinden birden ayrıldığımızda ne yapacağız, belediyelerimizi nasıl koruyacağız?"

Kılıçdaroğlu'ndan teşekkür konuşması: 24 saat çalışacağım

Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkan seçilmesinin ardından yaptığı teşekkür konuşmasında, oy veren veya vermeyen tüm delegelere kendisine verdikleri "görev ve güven" için teşekkür etti. CHP'nin üstlendiği Cumhuriyet'in kurulması, çok partili sisteme geçilmesi sosyal demokrasiyi siyasete taşıması gibi önemli görevler üstlendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi 4. devrime hazır olacağız en geç 2023 de Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandıracağız. Zor bir görev üstlendiğimizi biliyoruz ama bu zorluk umudumuzu perçinlemiştir. Kimseyi kırmadan dökmeden, ötekileştirmeden, 83 milyonu kucaklayarak yola çıkacağız" dedi.

Bu hedeflere ulaşma isterken kendi iktidarını isteyenlerin, baskı yapabileceğini, linç girişiminde bulunabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:

"Ne yaparlarsa yapsınlar, inancımızdan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Bizim inancımızın özü 83 milyona hizmet etmek. Bana verdiğiniz oylar için teşekkür ederim. Verdiğiniz her oya layık olmaya çalışacağım. Yeri gelir 24 saat çalışırım. Bu ülkeyi huzura kavuşturmak için hiç kimseyi ötekileştirmeden, 24 saat çalışacağım. Bu taahhütlerimizi dostlarımızla birlikte yerimize getireceğimizi söyledik, birlikte yapacağız, demokrasiden insan haklarından, kadın erkek fırsat eşitliğinden yana olan herkesle birlikte yapacağız. Kavga zamanı değil, ayrışma zamanı değil, beraber olma zamanıdır.

"Elbette herkes bizim gibi düşünmeyenlere, her düşünceye saygı göstermek de bizim görevimizdir. Biz farklı düşünceleri mutlaka dinlemeliyiz olur ya bizim de eksiğimiz yanlışımız olabilir. Hoşgörüyü toplumun her tabakasına ulaştırmak zorundayız. Bu toplumun hamurunda sevgi var."