Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin Yeni Bir Anlayışa, Barışa, Huzura Ihtiyacı Var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yeni bir anlayışa, barışa, huzura ihtiyacı olduğunu söyledi. Türkiye'nin kardeşliğe ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin işe güce ihtiyacı var. Türkiye'nin üretime ihtiyacı var. Türkiye'nin sahtekar politikacılardan kurtulmuş saygın bir siyasete ihtiyacı var." dedi.

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, bir toplumda demokrasi düzeyi sığsa, demokrasi aksıyorsa o ülkede sağlıklı büyüme olmayacağını ifade etti. "Örgütlü toplum konuşursa demokrasi olur." diyen Kılıçdaroğlu, bir başbakan kendi seyircisini terörist ilan ederse, milyonların katıldığı Cumhuriyet Bayramı'nda insanları terörist ilan ederse, o başbakanın bahtsız bedevi olduğunu belirtti. Kendilerinin sağlıklı bir demokrasinin Türkiye'ye gelmesi için kanun teklifleri hazırladıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Darbe temizliği yapalım dedik. 12 Eylül hukukunda yer alan darbe hukukunun tamamını değiştirelim dedik. Duymadılar." ifadesini kullandı.

Suriye'yle kavganın hiçbir yararı olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, herkesin perişan olduğunu belirterek, yanlış dış politikanın Türkiye'nin büyümesinin önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren Kılıçdaroğlu, "İlk kez kendi çıkarlarınızı itip başka ülkenin çıkarları üzerine inşa ettiniz ve kaybettiniz. Bayan Clinton dedi ki 'Sizde iş yok. Katar'da toplayacağım ben. Siz Türkiye'ye topladınız beceremediniz.' Parmakla çağırılan bir dışişleri bakanı vardı, sesi çıkmıyor onun. Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en çapsız bakanı diyorum ya. Böyle bir yapıyla yola çıkılmaz. Konuşmuyorlar bakın. Fitch'in raporunu bekliyorlar. Suriye'yle ilgili politikan böyle devam ederse notu düşürürüm diyor." diye konuştu.

"Kamu yönetiminde saydamlık. Devlet vatandaşından vergi toplar. Hükümet bunu bütçe yasasıyla harcar. Bunun hesabını vatandaşa verir." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "İktidarın 3Y ile yola çıktı. Yasaklar dediler, yolsuzluk dediler, yoksulluk dediler. Bunların hepsi var. Bunların iktidarında açlıktan bebekler öldü. Bunların iktidarında 3 tane Z var: Zindan, zulüm, zam. Ben bahtsız bedevi diyeceğim, ama kusura bakmayın elinde bir ip geziyor, sokak sokak kimi idam edeceğim diye. 2002'de idam cezası tamamen kalkmalı, bunun için hükümete destek vermeye hazırız. Dün ne söylüyordu, bugün ne diyor? Nereden nereye? Bunların bir özelliği daha var. Yalancılıkta, sahtekarlıkta bunları yakalayan hiçbir güç olamaz. Neden diyeceksiniz? Bunlar Parlamento'da bütün muhalefet milletvekilleri önünde sahtekarlık yapıyorlar. Önceden beri yapıyorlar. Defalarca ortaya çıktı. Kendisi Meclis'te değil. Meclis'teymiş gibi pusula gönderiyor. Kendisi yurt dışında, Meclis'teymiş gibi pusula gönderiyor. Ne diyeceğiz bu sahtekarlığa? Recep Tayyip Erdoğan bu sahtekarlığa sen ne diyeceksin? Din iman diyorsun, TBMM'de senin milletvekillerin sahtekarlık yapacak, sen çöl bedevisi gibi sesini keseceksin." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında Meclis'e gelmeyenleri tek tek saydı. "Parlamento'daki sahtekarlık yapan bir milletvekili yarın nelerin sahtekarlığını yapar, bunu milletin takdirine bırakıyorum. Buna ses çıkarmayan kim olursa olsun bu sahtekarlığa ortaktır."

"Türkiye'nin yeni bir anlayışa barışa huzura ihtiyacı var. Türkiye'nin kardeşliğe ihtiyacı var. Türkiye'nin işe güce ihtiyacı var. Türkiye'nin üretime ihtiyacı var. Türkiye'nin sahtekar politikacılardan kurtulmuş saygın bir siyasete ihtiyacı var." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'nin gerginlik yaşatmayan, vatandaşını terörist olarak görmeyen bir iklime ihtiyacı var. Ben bayramda Silivri'deydim. Benim gittiğim yerlerde binlerce koruma polis yok. Eğer bir ülkenin başbakanı sokağa çıkamıyorsa, halkıyla kucaklaşamıyorsa ona başbakan denmez. Çünkü siyaset adamı gücünü halktan alır. Bir başbakan bunları yapmadan siyaset yapıyorsa buna şaşkın bedevi denir.