Gülseli KENARLI - Harun UYANIK / İSTANBUL, (DHA) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gelen turistlerin yüzde 90'ı CHP'li belediyelerin olduğu yerlere geliyorlar. Gayet güzel. Siyasal iktidarın yerel yönetimlere her türlü desteği vermesi gerekirken, 'acaba biz bu desteği nasıl keseriz' onun arayışı içindeler. Ama biz asla şikayet etmeyeceğiz, asla" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da “Yerel Yönetimler ve Turizm Zirvesi"ne katıldı. Maslak'ta bir otelde düzenlenen programa Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu da katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, programda yaptığı konuşmasında “Meydanı olmayan bir kent yoktur, meydanı yasaklanan da bir kent yok. Siz meydanları yasakladığınızda turist niye gelsin? Siz kenti bir yasaklar manzumesi haline getirdiğiniz zaman turist niçin gelsin?" diye konuştu.
"2014 YILINDA HER TURİST GÜNDE ORTALAMA 820 DOLAR BIRAKIRKEN, BUGÜN 647 DOLAR BIRAKIYOR"
Kılıçdaroğlu, “Turizmde genellikle şöyle anlıyoruz; uçaklarla turistleri getiriyoruz, servis otobüslerine bindiriyoruz, beş yıldızlı otele götürüyoruz, otelde eğleniyorlar, 15 gün sonra bindiriyoruz otobüse tekrar getiriyoruz havaalanına, bindiriyoruz uçağa kendi ülkelerine gidiyor. Esnaf hiç bilmiyor, kent, kentin tarihi haberi bile yok. Bu mudur turizm? Hayır. Bunu en iyi turizmin aktörleri biliyorlar. Paris'te bir yıldızlı otele verilen para ile Türkiye'de 5 yıldızlı otele verilen ücret aşağı yukarı aynı. Hatta bir yıldızlı otelin ücreti daha pahalı Paris'te. 2014 yılında her turist günde ortalama 820 dolar bırakırken, bugün 647 dolar bırakıyor. Bunun da oturulup düşünülmesi lazım" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 58. Hükümet acil eylem planına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Acil eylem planının yerel yönetimlerle ilgili bir bölümü var. 'Yerel yönetimlerin mali yapısı güçlendirilecektir'. Süre ne kadar? En erken 6 ay, en geç 12 ay içinde yerel yönetimlerin mali yapısı güçlendirilecektir. 2003, şimdi 19, bir hafta, 15 gün sonra da 2020'ye giriyoruz. Yani aradan 17-18 yıl geçti. Bunu sorgulamamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yapılan bir taahhüttür bu. Üstelik acil eylem planıdır. Normal bir eylem planı değil, 5 yıllık kalkınma planı değil, acil eylem planı. Yerel yönetimler mali açıdan güçlendirilecek. Yapıldı mı? Hayır hiç yapılmadı. Gelen turistlerin yüzde 90'ı CHP'li belediyelerin olduğu yerlere geliyorlar. Gayet güzel. Siyasal iktidarın yerel yönetimlere her türlü desteği vermesi gerekirken, 'acaba biz bu desteği nasıl keseriz' onun arayışı içindeler. Ama biz asla şikayet etmeyeceğiz, asla. Ne yapacağız? Her türlü engeli aşıp bu ülkeye hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu bizim görevimizdir, her türlü engeli aşmak. Çünkü şikayet eden değil, sorunu çözen belediye başkanlarımız var. Varsa bir sorun, sorun aşılacaktır. Aşmak zorundayız. Biz kendi beldemize, ilçemize, ilimize, büyük kentimize, ana kentimize gelen bütün turistleri Türkiye'den memnun olacak şekilde ayrılmaları için her türlü çabayı göstereceğiz. Bu da bizim görevlerimizden birisidir" şeklinde konuştu.
"KIŞIN BAKIYORSUNUZ 20 BİN, YAZIN BAKIYORSUNUZ NÜFUS OLMUŞ 200 BİN"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni konaklama vergisi getirildi, aslında normalde bütün ülkelerde konaklama vergisinin belediyelere verilmesi lazım. Ama merkezi hükümete gitti. Aslında otopark yapılır, park yeri yapılır. Trafik sorunun tüm belediyeler çözer, taşıt alım vergisinin, motorlu taşıtlar vergisinin yerel yönetimlere verilmesi lazım. Bu da yapılmıyor. Artı, bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde yaz nüfusu ile kış nüfusu arasında olağan üstü bir artış var. Kışın bakıyorsunuz 20 bin, yazın bakıyorsunuz nüfus olmuş 200 bin. Ama aynı bütçe. Biz bundan da şikayet etmiyoruz. Bütün kısıtlamalara rağmen herkese hizmet götürmek gibi bir görevimiz var ve biz bunu yapacağız, bu konuda da kararlıyız. diye konuştu.
KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI
Kılıçdaroğlu, “Bu kadim şehrin bütün sorunlarının çözmek zorundayız diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “İhanet yetmiyormuş gibi, ihanetin katmerlisi yapılmaya çalışılıyor. Nasıl? İstanbul'a Karadeniz'den bir kanal açacağız, Kanal İstanbul'u yapacağız. Neye göre yapacaksınız? Mühendis, çevreci hayır diyor, herkes hayır diyor. Ama bir kişi 'ben yapacağım' diyor. 'Karadeniz'i Marmara'yla buluşturacağım' diyor. Neye göre, hangi akıl, hangi mantık, hangi fizibilite, hangi para, nasıl yapacak? 'Ben yapacağım' diyor. Yapamazsın kardeşim, zaten yapamayacaksın, zaten gideceksin, ilk seçimde zaten gideceksin. Yine buradan açık ve net söylüyorum; hiç kimse buraya para ayırmaya kalkmasın, hiç kimse 5 kuruş para ayırmaya kalkmasın ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeyecektir. İstanbul'a ihanete doymadılar mı ya? Şimdi İstanbul'a en büyük ihanet Hiç kimse bunlara para ayırmaya kalkmasın. Ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeyecektir. İstanbul'a ihanete doymadılar mı? Bir tarih, bir kültüre rant gözüyle bakılabilir mi? Bir tarihin, bir kültürün olduğu yerde ağaç, meydan bırakmadınız. Rant gözüyle bakılabilir mi? Bir tarihe, bir kültüre rant gözüyle bakılabilir mi? Bir tarih, bir kültür rant gözüyle yok edilebilir mi? Beton ormanına dönüştürülebilir mi? Bir tarihin bir kültürün olduğu yerde ağaç bile bırakmadınız siz." ifadelerini kullandı