CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bunların yatacakları yeri yoktur. Bu hükümetin meşruiyeti yoktur. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukları savunan bir Başbakanla karşı karşıyayız. Bu yüzden meşruiyeti yoktur." dedi. Başbakana "Helal paranın ayakkabı kutusunda ne işi var?" sorusunu yöneltti. Adı yolsuzluk soruşturmasında geçen bir bakanın ilk işinin polisleri görevden almak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu,”İnsanda utanma olur, ar olur ar. Neden bu polisleri görevden alıyorsunuz? Onlarda mı çete mensubu? 11 yıldır sen iktidardasın. 11 yıl. Bunlar devletin ve halkın polisi. Bunları da çete devletin içine yerleştirdi? Ne yaptı polisler? Ankara, İstanbul’da ve Türkiye’nin pek çok yerinde bu polislerin görevine son verildi. Savcılar iş yapamasın diye. Yolsuzlukların örtelim diye.” dedi.“AYAKKABI KUTULARININ İÇİNE ÇETELER Mİ PARAYI KOYDU?”CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi çalışmalarında güncel olayları değerlendiren açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, “Babalar da oğullarla çıkmış meydana ‘devletin içinde çete var’ diyorlar. Sayın Başbakan’a birkaç sorum var. 11 yıldır iktidarsın. Bütün istihbarat örgütleri senin elinde. Devletin içinde çete olduğunu, senin bakanlarının ve onların çocuklarının yolsuzluk yapıldıktan sonra dillendirmen ne kadar doğru? Sen nasıl çetenin farkına varmazsın? Bir kamu bankasının genel müdürünün evinde milyon doları aşan para bulunuyor. O genel müdürün evine o ayakkabıların içine paraları çeteler mi yerleştirdi? Bakanların çocukların yatak odalarına, 10’a yakın kasayı çeteler mi yerleştirdi? Para sayma makinelerini, milyonlarca Euro’yu çeteler mi yerleştirdi? Bu çeteler bunları yerleştirirken onların hiç haberi olmuyor. Ben asıl bu soruların yanıtlarını bekliyorum.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, adı yolsuzluğa karışan bir İçişleri Bakanı’nın oğlu ile yaptığı konuşmaların da medyaya düştüğünü hatırlattı, bakanın oğluna ‘dikkatli ol telefonda bunları konuşma’ dediğini ifade etti. Başbakan Erdoğan’a “Bu konuşmayı çeteler mi zorla yaptırdı?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Bir baba ile oğul arasında her türlü konuşma yapılır. Ne gizlenir? Aile mahremiyeti varsa gizlenir. Yolsuzluk varsa gizlenir. Bir olay. Neden ‘oğlum bunları dikkatli konuş’ diyor? ‘Telefonda konuşma, yüz yüze görüş’ diyor? Çeteler mi önerdi bakana.” ifadelerini kullandı. “ÇETE DİYE SUÇLADIĞIN SAVCILARA ZIRHLI ARACINI VERDİN”CHP lideri, polislerin görevden alınmasını da eleştirdi. Süreç içerisinde yolsuzluğu ortaya çıkaran ve sadece savcının emrini yerine getiren polisler olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “4 bakan istifa etmedi, Ankara’da kaldılar. Altlarında kırmızı plakalar. Devletin bütün kurumlarında, bürokrasisini kullanıyorlar. İlk yaptıkları iş, bu polisleri görevden olmak oldu. İnsanda utanma olur, ar olur, ar. Neden bu polisleri görevden alıyorsunuz? Onlarda mı çete mensubu? 11 yıldır sen iktidardasın. 11 yıl. Bunlar devletin ve halkın polisi. Bunları da çete mi devletin içine yerleştirdi? Ne yaptı polisler? Ankara, İstanbul’da ve Türkiye’nin pek çok yerinde bu polislerin görevine son verildi. Savcılar iş yapamasın diye. Yolsuzlukların örtelim diye. Bu örtülecek cinsten bir yolsuzluk değil. Yolsuzlukları duyumlar ihbar üzerine araştıran savcılar var. Devletin savcıları. Adı üstünde. Cumhuriyet savcıları. Mahkeme kararı ile dinleme yapılıyor, görüntüler toplanıyor. Şimdi bu savcılar da çete oldu. Bu savcılar düne kadar devletin savcıları idi. Alkış tutuyordunuz. Kurşun geçirmez zırhlı aracını sen bu çete diye suçladığın savcılara tahsis ettin Devletin savcısına nasıl çete diyebilirsin? Eğer bunlar çete ise o zaman bu ülkede yönetim sorunu var. Bu ülkeyi çeteler yönetiyor. 11 yıldır iktidardasın, istihbarat senin elinde. Savcılar yolsuzluklarını ortaya çıkarmış, sen dönüp ‘yolsuzluktan, bakanlarımdan söz etmeyin, savcılardan polislerden söz edin. Çünkü onlar çetedir.’ diyorsun. Bu ülkede yönetim zafiyetinin olduğunu biliyoruz.”“HORTUMLAR İKİ YERE BAĞLANDI VE ÇAPI BÜYÜDÜ”“Yolsuzluklardan beslenen bir siyasal iktidar olduğunu biliyoruz.” diyen, Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Efendim diyor ki: Hortumları kestik. Doğru. Bir yere gidenler kesildi ama iki yere bağlandı. AKP genel merkezine ve Bakanlar Kurulu’na. Ama hortumların çapı büyüdü. Oluk oluk dolarlar akıyor buraya. Hiç utanmıyor musunuz? Allah’tan korkmuyor musunuz? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yerken utanmıyorsunuz ”“ARTIK SAVCI TALİMAT VERDİĞİNDE HIRSIZLARA HABER VERİLECEK”Kılıçdaroğlu, yolsuzluk soruşturmasının ardından yapılan yönetmelik değişikliklerini de değerlendirdi. “Yolsuzluğun alt yapısını oluşturmuşlardı, şimdi yolsuzluğu nasıl örteriz diye başka bir alt yapı oluşturuyorlar.” diyen CHP Genel Başkanı, “İlk yaptıkları iş, süratle yönetmelik çıkarmak oldu. Yönetmeliği çıkaran bakanların içinde adı yolsuzlukla suçlanan da var. Bundan sonra, savcı talimat verse önceden hırsızlara haber verilecek. Yolsuzlukla mücadele edecekler. Deniz Feneri davası henüz hafızalarda. Kendi bakanlarına haber verdiler. İstanbul’da arama yapılacak diye. Ne oldu? O köstebek, bakanın özel koruma müdürü. Kırıkkale Belediye Başkanı'nı aradı. O da, Deniz Feneri yetkililerini aradı 'arama yapılacak' diye. Biz bunu belgeleri ve telefon konuşmaları ile tümünü yayınladık. Hiç bir ses çıkmadı. Hiçbir soruşturma açılmadı. Köstebek bakan, başbakan yardımcılığına terfi ettirildi. Bilgiyi vermek suç değil mi? Hırsıza önceden haber verilir mi? Utanmadan böyle bir yönetmelik çıkarıyorlar. Şimdi burada bütün hukuk çevrelerine çağrıda bulunuyorum o yönetmelikleri dikkate almayınız. Barolar, süratle dava açmalı, yargı süratle karar vermeli. Yargı halk adına karar veriyorsa, yolsuzluğa izin vermemelidir. Böyle bir kepazelik Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. Kamu ihale yasasını da değiştirdiler. Yolsuzluklardan arındırılmış Kamu İhale Yasası getirmek istiyorlardı. Değişiklikler yaptılar. Kamu İhale Yasası’nın içine çete yerleştirdiler. Yetmedi.” diye konuştu.“ÇETE REİSİ BAŞBAKANDIR”Kılıçdaroğlu, “Çete var.” iddialarına şöyle cevap verdi: "Süratle Bakanlar Kurulu’nu toplasın. Sağına soluna baksın. 4 çeteyi orada görür. Bu çeteyi kim yönetiyor diye öğrenmek istiyorsa, önerim var. Geçer aynanın karşısına, çeteyi orada görür. Kim bu çete reisi? Helal paranın, alın teri ile kazanılmış paranın ayakkabı kutusunda ne işi var? Zor bir soru değil. İnsan olanın anlayacağı bir soruyu soruyorum. Gerçekten Müslümanlığa bağlı bir insana bu soruyu soruyorum. Oturup bana bunun yanıtını verecek. Devletin bankası duruyor. Banka emrinde. Nasıl oluyor bu parayı evinde saklıyorsun? Acı olan. Bu haram paranın, Müslümanın tarafından savunulmuş olması. Efendim, İçişleri Bakanı'nın oğlu, gözaltına alınıyormuş da bunu televizyondan öğreniyor. Sen utanmadın mı, ‘Aman oğlum bunu telefonda konuşma’ derken.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz