Kılıçdaroğlu: Yüreğiniz Varsa Üçünüz Değil 33’Ünüz Gelin  (2)

TOFAŞ FABRİKASI'NDA İŞÇİLERLE BULUŞTU Mustafakemalpaşa İlçesi’nden Bursa’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tofaş Otomobil Fabrikası’nı ziyaret etti. Burada işçilerle öğle yemeğinde

TOFAŞ FABRİKASI'NDA İŞÇİLERLE BULUŞTU
Mustafakemalpaşa İlçesi’nden Bursa’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tofaş Otomobil Fabrikası’nı ziyaret etti. Burada işçilerle öğle yemeğinde buluşan Kılıçdaroğlu’na Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu tarafından otomobil maketi hediye edildi. Basına kapalı bu görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu, Atalay Düğün salonunda muhtarlar ve sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’ın tarihimizin en önemli halk oylamalarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Çünkü demokratik bir parlamenter sistem mi istiyoruz. Yoksa tek adam sistemi mi istiyoruz bunun oylaması yapılacak. Oylama öyle bir noktaya geldi ki bir taraftan bizler neden 'hayır' denmesini gerektiğini anlatırken, öbür taraftan devasa bir makine devlettin tepesinden en aşağısına kadar yekvücut halinde bir karalama kampanyası başlattılar. Ben onların hiçbir iddialarına hiçbir eleştirilerine bu süre içinde cevap vermedim ve gereksiz buldum. Benim için önemli olan doğruları kendi milletime, halkıma anlatmak. Bunun için yola çıktım.”
'BAYAR’IN KIZI SÖYLÜYOR'
Tek adam söyleminden çok daha önemlisini rahmetli Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy’un söylediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Gürsoy’un gazetelerde ilan olarak yayınlanan görüşlerinden bölümler okudu. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Gürsoy ilanında şöyle diyor. 'Atatürk tek adamlığı aklından geçirmemişti.' Yine Nilüfer Hanım şunu söylüyor; 'Getirilmek istenen değişiklik cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel değerlerini sarsıyor.' Kim söylüyor demokrat parti mutfağından gelen, bütün hayatı o çabanın içinde geçen Bayar’ın kızı söylüyor. O ilanında 27 Mayıs 1961’i de 12 Mart’ı da 12 Eylül’ü de 28 Şubat’ı da Nilüfer hanım eleştiriyor. Son sözlerini şöyle bağlıyor; 'Yüksek sesle hayır çıkmasını ümit ediyoruz. Çünkü demokrasiyi kolay kurmadık. Demokrasi bedeller ödenerek inşa edildi. Önümüzdeki günlerde sandığa giderken bunları düşünmenizi isterim.'”
“BU YENİ DEVLETLE NEYİ KAST EDİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Üçum’un “Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor” sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Allah aşkına bizim devletimiz ne zaman kuruldu. Cumhuriyetimiz ne zaman kuruldu. 29 Ekim 1923’te biz cumhuriyeti ilan ederken, kendi devletimizi kurmadık mı? Peki nasıl oluyor da kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni bir tarafa bırakıyorlar ve çıkıp şunu söyleyebiliyorlar; 'Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor.' 16 Nisan’da yeni bir devlet mi kuruyoruz. Kuracağımız devlet ne devletidir. Kimin devletidir? Hangi anlayıştır bu. TBMM’de Anayasa görüşmeleri oylanırken Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Anayasa Komisyonu üyesi kürsüye çıktı dedi ki 'Asıl hedefimiz anayasanın ilk dört maddesidir. Bu bir adımdır' dedi. İtiraz edilince tekrar kürsüye geldi. Aynı sözleri tekrarladı ve 'sözümün arkasındayım' dedi. Anayasanın ilk dört maddesi nedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinden bahseder. Bayrağından, istiklal marşından bahseder, vatanın milletin bölünmez bütünlüğünden bahseder. Türkiye Cumhuriyeti devletinin laik, demokratik sosyal hukuk devleti olduğundan bahseder. Peki bu yeni devletle neyi kast ediyorlar. Dillerinin altındaki baklayı çıkarmış oldular. 16’sında sandığa gidip evet oyunu kullanacak vatandaşımız varsa, yüklendiği vebalin sorumluluğunu çocuklarına torunlarına bayrağına ve milletine anlatamaz. Evet, oyunu kullanan hiç kimse torunlarına çocuklarına vatana millete bağlılığını kimseye anlatamaz”
'BEN OLMAZSAM MİTİNG BİLE YAPAMAYACAKLAR'
Anayasa değişikliğinin ne kadar yanlış olduğunu her platformda anlatmaya çalıştığını kaydeden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben anlattıkça onlar rahatsız oluyorlar. Devletin uçaklarını paralarını kullanıyorlar, devletin televizyonunu, valisini, kaymakamını kullanıyorlar. Ondan sonra diyorlar ki biz mağduruz. Bütün bu imkanları kullanıyorlar, yeri göğü evet pankartlarıyla donatmışlar. Biz sadece ve sadece doğruları anlattığımız için rahatsız oluyorlar. Koro halinde televizyonlara çıkıp şunu söylüyorlar; 'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor.' Miting meydanlarına bakıyoruz mitingin tek konusu var. Kemal Kılıçdaroğlu. Ben olmasam miting bile yapamayacaklar.”
'NİYE KAOS ÇIKSIN?'
Meclis’i fetih yetkisinin Atatürk’e dahi verilmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Şunu söylüyorlar; 'Hayır çıkarsa kaos olacak.' Niye kaos olsun. Sayın cumhurbaşkanı 2019’a kadar görevinin başında zaten. Ben seçmedim ki halk seçti. Halk seçtiğine göre meşruiyeti tartışılmaz. Niye tartışalım. Vatandaş seçmiş, görevinin başında. Başbakan o da görevinin başında, eğer bir saray darbesiyle gitmezse o da görevinin başında zaten. TBMM o da görevinin başında. O zaman niye kaos çıksın?” diye konuştu.
Çanakkale Savaşı’nı hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yedi düvele karşı Çanakkale’de mücadele verildi. Onurlu ve dik duruldu. Hiç birisi Çanakkale’yi geçemedi. Sonra ne oldu. Bir kişi gitti bir yere imza attı. Bütün o gemiler üç yıl sonra tek kurşun atmadan Çanakkale’yi geçip Dolmabahçe sarayının önüne demirleyip İstanbul’u işgal ettiler. Devlet bir kişiye teslim edilirse sonuç budur. Neden diyorum 'bir kişiyi kandırırsanız, ikna ederseniz, aldatırsanız en geç 24 saat içinde devleti birilerine teslim ederseniz.' 30- 35 yılda paralel devlet kuranların 30- 35 yıl uğraşmalarına gerek yok ki. Bir kişiyi ikna ettin mi mesele bitiyor zaten. Sandığa giderken bu tarihten aldığımız dersi hiç unutmamamız lazım.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: