CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ""İstedikleri kadar gelsinler copları ile, panzerleri ile tankları ile topları ile gelsinler askerleri ile gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız. Zalimin yanında durmayacağız. CHP demek mazlumun yanında duran parti demektir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. "Adalet mülkün temelidir derken Sayın Erdoğan kendi mülkünün temeli olarak algılıyor." diyen Kılıçdaroğlu, bağımsız bir ülkede bağımsızca yaşamanın birilerinin lütfu olmadığını ifade etti. Birilerinin lütfu ile bunu almadıklarını, 7 düvele karşı mücadele ettiklerini, onun için milli bayram dendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Çalıştık çabaladık gözyaşı döktük. Binlerce çocuk yetim kaldı. 1921 Savaş meydanlarında şehitlerimzi çok olduğu için Çocuk Esirgeme Kurumu oluşturulmuştur. Devletin koruması altına alınmıştır o çocuklar. Cumhuriyet budur. Bedel ödenmemiş toprak vatan sayılmaz. Önce bedel ödeyeceksiniz. Ne diyor büyük şair toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." diye konuştu.
Cumhuriyet Bayramı'nın en güzel bayramları olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Amasya Tamimi ile halkın egemenliğinden söz edildiğini hatırlattı. 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayacaklarını söylediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Önce yasak getirdiler, yasak getirirseniz elime bir Türk Bayrağı alıp yasağın olduğu meydana gideceğim dedim ve oraya gittim. Efendim orada olanlar illegal örgütlerdenmiş. Kafaya bakın, kafa yapısına bakın. 80 yaşında kadın, 8-9 yaşında çocuklar gençler kadınlar, çocuklar, engelliler ellerinde Türk bayrakları başka birşey yok. Bayramlarını kutluyorlar. Kafaya bakın bunlar illegal örgüt mensuplarıymış. Kendisine göre herşey legal, bağımsızlık özgürlük isteyenler illegal. Bu kafa bu ülkeyi yönetiyor. Birileri de buna efendim alternatif kutlama olmazmış. Bu kutlamanın alternatifi yok zaten. Sen hala öğrenemedin mi Cumhuriyeti."
"BAYRAMI KUTLAMAK İÇİN İZNE GEREK YOK"
Başbakanın vatandaşın arasına çıkamaz vatandaşa merhaba diyemez, elini sıkamaz kahvede oturup çay içemez hale geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, vatandaşın artık bu Başbakanı istemediğinu ve 'yeter artık' dediğini söyledi. "Barikatların aşılmasına karşıydım diyor, polis görevini yapmamıştır diyor. Onun anladığı polis görev yapacak yüzlerce insan yaralanacak, onlarca insan hayatını kaybedecek, terörden beslenen Başbakan görevini yerine getirecek." diyen Kılıçdaroğlu, "İstedikleri kadar gelsinler copları ile, panzerleri ile tankları ile topları ile gelsinler askerleri ile gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız. Zalimin yanında durmayacağız. CHP demek mazlumun yanında duran parti demektir. On binlerce yurtaş ardı orada. Yüzbinlerce yurttaş vardı. Bakın şimdi bütün o yurttaşların tek ortak paydası Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaktı. Taşkınlık yapmadılar. Kimsenin üzerine baskı kurmadılar, cam kırmadılar çerçeve indirmediler sadece polislere yolumuzu açın dediler. Biz bayram kutlamak istiyoruz bayram kutlamak ne zamandan beri yasaklanıyor." ifadelerini kullandı.
"YENİ BİR ÜNVAN BULMAK LAZIM TAYYİP ESAD ERDOĞAN"
Bayram kutlamak için birilerinden izin almaya gerek olmadığının savunan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Hayır diyorlar bayramı kutlamayacaksın sen. Orası yasakmış. Oranın anlamını bilmiyorsun sen beyefendi. Orası TBMM'nin bulunduğu alandır, Cumhuriyetin ilan edildiği alandır o alan. O alanda, çocuklar vardı. yaşlılar vardı, gençler vardı, göğsümü kabartan kalabalık vardı. Sağduyu vardı. Bütün baskıya rağmen birşey yapmadılar engellediler. Halkın buluşmasını engellediler. Barikatları aşamayacağımızı düşündüler. Sen hala CHP'yi anlayamamışsın. Bu CHP 7 düvele savaş açmış partidir. Diyor ki polis görevini yapmadı. Polis görevini yaptı. Gençler slogan atıyordu Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye polisler de slogan atıyordu ve biz de Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye. Senin barikatların bize vız gelir. Sen gelseydin oraya dursaydın orada. Yeni bir ünvan bulmak lazım Tayyip Esad Erdoğan. Yaptığının ne farkı var. Hala diyor insanlar ölmedi ya polis görevini yapmadı diyor. O polis halkın polisidir senin ba... afedersiniz senin babanın diyeceğim ama gene... Biliyorsunuz Tayyip Erdoğan güneş gözlüklerini de polislere taşıtır. Polisin görevi o mu senin güneş gözlüğünü taşımak mı? Onların sorunlarına da sahip çıkacağız. Polisle halkı karşı karşıya getirmeyeceğiz. O polis Türkiye Cumhuriyeti'nin polisidir senin babanın polisi değildir. Onun görevi bizi teslim almak. Öyle düşünüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz