Kılıçdaroğlu, “Hiç bir engel yok. Görüşmeye devam ederse bundan ancak mutluluk duyarız” derken, “İkili görüşmenin terörle mücadeleyi sonlandıracağına inanmıyorum” yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu, reklamcı Jacques Seguela'nın bir sözünü değiştirerek “İsterseniz bir espriyle yanıt vereyim. Rivayet olunur ki Sayın Cemil Çiçek demiş ki, ‘evrak memuru olduğumu anneme söylemeyin, o hala beni meclis başkanı sanıyor’” diye espri de yaptı.
İstanbul Hilton’da düzenlenen, “Sosyalist Enternasyonal Arap Dünyası Özel Komite Toplantısı” sona erdi. Sonuç bildirgesinin açıklandığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, parti olarak uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Burada çıkan sonuç bildirisi ve toplantının, Arap halklarına umut vereceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Arap ve tüm hak ve özgürlük talebinde bulunan halklara, her türlü desteği her zaman, her ortamda vermeye kararlı olduklarını söyledi.
-TUTUKLU ÖĞRENCİLER-
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Şu anda 500'ü aşkın öğrenci hapiste. Tutuklu gazeteciler, milletvekilleri var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki bir soru üzerine, bu kişilerin sadece kendi hakkını arayan insanlar olduğunun altını çizerek, şu yanıtı verdi:
“Gazeteciler, düşüncelerini aktaran insanlar. Tutuklu milletvekilleri konusunda daha önce Sosyalist Enternasyonal'in daha üst kurulunda bir karar alındığı için buraya alınmadı o karar. Fakat Sosyalist Enternasyonal'in halkın oyuyla seçilmiş milletvekillerinin uzun süre tutuklu kalmalarını anlayacağını sanmıyorum. Eğer demokrasi, özgürlük, barış, düşünce özgürlüğü diyorsak, halkın iradesine saygı gösteriyorsak, tutuklu milletvekili kavramının demokrasisini geliştirmek isteyen bir ülkede olmaması gerekir. Üniversiteler, üniversite öğrencileri, gazeteciler, milletvekilleri sadece Türkiye'de değil, dünyanın bütün ülkelerinde özgürce düşüncelerini ifade edebilmeli. Bunlara ilgili herhangi bir kısıtlama, tutuklama getirilmemesi gerekir.”
-“SURİYE’YE SİLAHLI MÜDAHALE DOĞRU DEĞİL”-
Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalede bulunma olasılığı nedir? Türkiye, böyle bir adımı atar mı? Muhalefet partisi olarak böyle bir askeri müdahalenin önlenmesi konusunda neler yapabilirsiniz?” şeklindeki bir soru üzerine, Türkiye’nin uluslararası kuruluşların üyesi bir ülke olduğunun altını çizdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bizim Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk 'savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir’ demiştir. Türkiye'nin Suriye'ye silahlı müdahalesi doğru değildir. Buna her yerde, her ortamda karşı çıkarız. Eğer Birleşmiş Milletler (BM) karar alırsa ve BM'nin bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne eğer bir yükümlülük duyarsa, o yükümlülüğünün gereğini yerine getirir. Fakat onun dışında doğrudan kendi iradesiyle Suriye'ye girmesi, savaş ilan etmesi, tampon bölge oluşturması doğru değildir. Bunu uygun görmüyoruz.”
-“BDP İLE GÖRÜŞMEDE HİÇ BİR ENGEL YOK”-
Kılıçdaroğlu, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle mücadelenin bitirilmesi konusunda ‘Bizler siyasi irade olarak masada herhangi bir görüşme asla yapmayız, onun yerine siyasi uzantıları ile zaten arkadaşlarımız görüşmüştü. Bundan sonra da biz yine görüşme yaparız’ sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Terörle mücadele konusunda BDP ile görüşmeye devam edebiliriz diyor Başbakan Erdoğan. Buna siz nasıl bir cevap verebilirsiniz?” şeklindeki bir başka soruya Kılıçdaroğlu, “Hiç bir engel yok. Görüşmeye devam ederse bundan ancak mutluluk duyarız” ifadelerini kullandı. Bu görüşmenin terörle mücadeleyi bitirip, bitirmeyeceğine ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, “İkili görüşmenin terörle mücadeleyi sonlandıracağına inanmıyorum. Çünkü bu, Türkiye'nin temel sorunudur. Bir toplumsal uzlaşmayla çözülmesi gerekir. Halktan destek alınması gerekir çözümde. Bu çerçeveden bakılırsa, daha sağlıklı ve kalıcı çözümlere ulaşmak mümkün” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in 4+4+4 yasa teklifini genel kurula sevk etmesinin hatırlatılması üzerine reklamcı Jacques Seguela'nın bir sözüne atıfta bulunarak, “İsterseniz bir espriyle yanıt vereyim. Rivayet olunur ki Sayın Cemil Çiçek demiş ki, ‘evrak memuru olduğumu anneme söylemeyin, o hala beni meclis başkanı sanıyor’” dedi.
ANKA