Kılıçdaroğlu'ndan cinsiyet kotası için kadınlara mücadele çağrısı (2)

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü' programına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 200 kadın muhtara seslendi.

Burhan CEYHAN- Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)- AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü' programına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 200 kadın muhtara seslendi. Siyasi partilere cinsiyet kotası çağrısı yapan ve kadınları mücadeleye çağıran Kılıçdaroğlu, "Cinsiyet kotasını en az 33 olarak siyasi partiler yasasına koymayanlar, kadınlardan korkanlardır. Siz de gücünüzü gösterin. Kim getirmiyorsa diyeceksiniz ki 'Orada dur, sana oy vermiyorum' diyeceksiniz. Erkek egemen toplum dilini değiştirmemiz lazım. Yeni bir dil geliştirmemiz lazım. Kadınları dışlayan anlayışı tamamen ters yüz etmemiz lazım. Yaşamın her alanında kadınlar olduğu sürece emin olun Türkiye normalleşir. Parlamentoda yüzde 40 kadın olduğunu düşünün, vallahi kavga çıkmaz. Herkes daha güzel konuşur" dedi. Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin Efes Kongre Merkezi'nde düzenlediği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü programı kapsamında, Türkiye'deki kadın muhtarlar, Kuşadası'nda ağırlandı. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte kente gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadın muhtarlara seslendi. Büyükşehir Belediyesi Kadın Mehteran Grubu'nun gösterisiyle karşılanan Kılıçdaroğlu ile birlikte programa Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu, CHP Aydın milletvekilleri Bülent Tezcan, Hüseyin Yıldız ve Metin Lütfi Baydar, ilçe belediye başkanları da katıldı. Programa katılan 200 kadın muhtara karanfiller dağıtıldı. KADININ TOPLUM İÇİN ÖNEMİNE VURGU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye alkışlarla geldi. Bir toplumun kadını eğitmesi halinde, toplumunu eğiteceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kadın okuma yazma biliyorsa, toplum da okuma yazma bilir. Yani toplumu büyütmenin, kalkındırmanın temel unsurları kadınlardır. Demokrasin de temel unsuru kadınlardır" dedi. 8 Mart'ın neden Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlandığının tarihini de anlatıp, acı bir süreç olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Arkada yaşanan büyük bir dram var. O açıdan hiç kimsenin yaşanan acıları, bugün geldiğimiz noktayı unutmaması lazım. Dünya tarihinde en geniş kapsamlı hak arama mücadelesi, 1857'de başlamıştır. Kadınlar haklarını aramıştır. Kadınlar hak mücadelesi vermek zorundadırlar. Kadınların ekonomide çok güçlü olması lazım mı? Kadınların hayatın her alanında yer alması lazım, kadınların dişe diş mücadele etmesi lazım. Kadına yönelik şiddet son 10 yılda yüzde 1400 arttı. Kadına yönelik şiddet, çocuk evlilikleri neden oluyor? Eğer kadınlar yeniden ayağa kalkabilirlerse, yeniden hak mücadelesi başlatırlarsa, 2019 yılını Cumhuriyet ve demokrasiyle taçlandıran bir yıl olarak göreceğiz. 2019 benim için ne kadar önemlisiyle kadınlar için de o kadar önemlidir. Kadın- erkek eşitliği konusunu ilk getiren Atatürk'tür. Kadınlara seçme ve seçilme haklarını da yine 5 Aralık 1934'te getiren Atatürk'tür. Minnetle anıyoruz. Atatürk'ün öngörüsüne bakınız. Fransa'da ne zaman? 10 yıl sonra. İtalya'da 1946 yılında. Çin'de 1947 yılında, Yunanistan'da 1952 yılında" diye konuştu. SİYASİ PARTİLERE KADIN ÇAĞRISI Siyasi partilere de kadın kotası çağrısında bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bütün siyasi partilere açık net çağrıda bulunuyorum. Gelin siyasi parti yasasını değiştirelim. Sizler takipçisi olursanız, bunu parlamentodan geçirebiliriz. Sizler baskı unsuru olursanız, 'Erkek egemen toplumda yeteri kadar parlamentoya giremiyorum' derseniz, o zaman seçim yasasında değişiklik yapılır. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirelim. El mi yaman bey mi yaman görelim" dedi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu da kentteki 177 dönümlük bir araziye ne yapılacağını halka sorduğu, ayrıca diğer icraatları için öven Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Kadın belediye başkanınız, Aydın'ı sadece Türkiye değil, dünya açısından marka haline getirdi. Demokrasi kültürünü geliştiriyoruz. Demokrasinin de ne olduğunu gösteriyor. Sadece Aydınlıya değil, bütün Türkiye'ye gösteriyor. Büyük bir alan var. 177 dönüm bir alana, başka belediyeler olsa, İstanbul olsa, imara açar, AVM'ler yaparlar. Sonra da dönüp derler ki 'Biz İstanbul'a ihanet ettik.' Ama Aydın'da ne yapıyor? Sandığı koyuyor, Aydınlı gelip oyunu kullanıyor. 'Buraya park yapacağız' diyor. Buna ne diyoruz, katılımcı demokrasi diyoruz. Bir kentle ilgili karar alırken, sandığı koyarsınız, sorarsınız 'Buraya ne yapalım?' diye." 'MUHTARLIK YASASI ÇIKMALI' Muhtarların hem sorunlarına değinen hem de vaatlerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Gelin temel muhtarlık kanunu çıkartalım. Neden muhtarların kendilerine özgü bir kanunu yok? Herkesin var, muhtarlarını neden yok? Onlar da seçimle geliyorlar. Muhtarların kalıcı mekânlarının olması lazım. Tek tip muhtarlık binalarının olması lazım. Bizim belediyelerimiz yapıyor ama isteriz ki bunu TBMM üstlensin. Muhtarların sorunları var. Vatandaşlarla ilişkide bulunuyorsunuz. Sosyal yardımların muhtarlar eliyle dağıtılması lazım. Diyeceksiniz ki neden? Bir mahallede kim fakir en iyi muhtar bilir. Sosyal yardımı yaparken 'A' partili, 'B' partili diye ayırmaz. Bakın bu çağrı da vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapılmasın diye bizim sözümüzdür, vaadimizdir. Sizin bir bütçenizin olması lazım. Muhtarlık bütçesi. Bunun kaynağı çok basit. Belediyeler emlak vergilerini alırlar. Sizin bulunduğunuz mahalledeki emlak vergisinin yüzde 1'i size verilse ne olur, sizin bir bütçeniz olur. Devletin yetişmediği sosyal yardımları kendi bünyenizden yaparsınız. Bütçeniz olur derken, denetlenmeyecek değilsiniz. Kaynak tahsis edilmeli. Muhtar onu kullanmalı. Denge ve denetlenmesi yapılmalı. Aslında size verilen yetki demokrasiye verilen yetkidir" diye konuştu. 'YARGI BİTMİŞTİR, ADALET BİTMİŞTİR' Konuşmasına, "Bugün demokrasimiz işgal altındadır" diyerek devam eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimse hakkını hukukunu savunamamaktadır. Yargı bitmiştir, adalet bitmiştir. Demokrasiyi en çok savunması gerekenler kadınlardır. Kadınlar sokağa çıkıp bugünü kutlamak istiyor. Coplarla, biber gazlarıyla kadınları susturamazsınız. Kadınlar hak, hukuk, adalet istiyor. Kadınlar bozulan eğitim sisteminin düzelmesini istiyorlar. Süratle demokrasi devrimi yapmamız lazım. Bu mücadelenin koçbaşı başta topuklu efe kadınlar olmalı. Kadınların sezgi gücü var, riski önceden görürler. Dolayısıyla önümüzdeki sürecin kadınlar için nasıl bir süreç olduğunu kadınların bilmesi, sezmesi lazım. Çocuklarınız, vatanınız için mücadele etmeniz lazım. Her kadın Halide Edip, Nene Hatun gibi mücadele edecek. Bu mücadele bireysel mücadele değildir." Cinsiyet kotasını tekrar hatırlatan ve kadınları mücadeleye çağıran CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Cinsiyet kotasını en az 33 olarak siyasi partiler yasasına koymayanlar kadınlardan korkanlardır. Siz de gücünüzü gösterin. Kim getirmiyorsa diyeceksiniz ki, 'Orada dur, sana oy vermiyorum' diyeceksiniz. Erkek egemen toplum dilini değiştirmemiz lazım. Yeni bir dil geliştirmemiz lazım. Kadınları dışlayan anlayışı tamamen ters yüz etmemiz lazım. Yaşamın her alanında kadınlar olduğu sürece emin olun Türkiye normalleşir. Parlamentoda yüzde 40 kadın olduğunu düşünün, vallahi kavga çıkmaz. Herkes daha güzel konuşur. Bir toplumun uygarlaşma süreci kadının sosyal yaşama katılmasıyla paralel gider. Kadını alın teri döken insan haline getirmemiz lazım." Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önce bazı kadın muhtarlar ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da konuşma yaptı. Programdan sonra eşiyle birlikte salondan ayrılan Kılıçdaroğlu, geceyi geçirdiği otele döndü. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Ankara'ya döneceği belirtildi.

Reklam
Reklam