Kılıçdaroğlu'ndan 'makro iddia'

CHP seçim vaatlerini ekonomi programını açıklayarak başlattı.

Kılıçdaroğlu, makro dengeler konusunda hiçbir partinin kendileri kadar titiz çalışmadığını iddia etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim için hazırladığı ekonomi çalışmasını açıkladı. Kılıçdaroğlu ayrıntıları vermedi ancak veriler konusunda iddialı olduklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ekonomi paketlerini şu sözlerle anlattı; "Ekonomik paketimiz sadece CHP içinde değil, değişik akademik, iş ve sivil toplum örgütleriyle yaptığımız görüşmelerin sonunda olgunlaştırdığımız bir çalışmadır. Ekonomide temel sorunlara çözüm üreten bir çalışma. Çalışmamızın 3 temel ayağı var,

Reklam
Reklam

1- Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Yani bu ülkede yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Tüm ayrıntılar raporumuzda.

2- Ekonominin uluslararası rekabet gücünü arttıracağız. Ekonomi daha dinamik, güçlü, istihdam yaratan bir yapıya kavuşacak.

3- Ekonomide kalıcı istikrarı sağlayacağız. Kırılgan, dışa bağlı değil kendi iç dinamikleri olan güçlü, istihdam yaratabilen bir ekonomi yaratma amacındayız. Büyüme hızını yüzde 7 olarak belirledik.

'İSTEYENLE TARTIŞABİLİRİZ' Makro dengelerinin neler olduğu ve nasıl değişiklikler yaratacağı bu iki kitapçığımızda var. CHP dışında hiçbir parti makro dengeleri hazırlamış değildir. Biz hazırladık ve daha iyidir derse onlarla tartışırız. Arkadaşlarımız bunun için hazırlar."

Kılıçdaroğlu, BDP vetonusunun ardından yaşanan protestoları şöyle değerlendirdi:

'TERÖRE DESTEK VERMEYİZ' "Bizim araçlar da taşlandı, bir seçim büromuza da molotofkokteyli atıldı. Şiddete hiçbir zaman destek vermedik. Şiddet ve terör istemiyoruz.

"Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), 'bazı belgeler gelirse veya eksik evraklar gelirse, sorunu aşabiliriz' yönündeki açıklaması, bizim açımızdan da son derece olumlu bir açıklamadır. Eğer YSK'nın kararıyla sorun aşılabiliyorsa, hiçbir sorunumuz yok, kendilerine teşekkür ediyoruz, sorun aşılamıyorsa, yine söylediğimiz yerdeyiz. Biz özgürlük, demokrasi istiyoruz.

Reklam
Reklam

'ERDOĞAN'A YAPTIĞIMIZI HERKESE YAPARIZ' Biz, nasıl 'Recep Tayyip Erdoğan seçime katılamaz, bu konuda yasalar engeldir' dendiği zaman, anayasa değişikliği dahil, yasaları, değiştirmek için karar verdik ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı parlamentoya taşıdıysak, demokrasinin gereği olarak bunu yaptıysak, aynı şeyi diğerleri için de yapacağız.

Biz kimseyle, AKP ve BDP ile de görüşmedik. Kendi aramızda tartıştık ve daha önce söylediklerimizin arkasındayız."

"Seçim barajını ve BDP'nin veto edilmesine yol açan düzenlemeleri değiştirelim" önerilerine AK Parti'den gelen eleştirilere ise Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:

'SEÇİM BARAJINI DÜŞÜRELİM' "Benim yaptığım açıklamanın popülizm olarak algılanmasını anlamıyoruz. Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis’e girmesine yardım ederken popülizm mi yaptık? Demokrasiden ve vatandaştan korkmayacağız. Bütün bu sorunların nedeni 12 Eylül rejiminin getirdiği siyasal partiler yasasındaki yüzde 10 seçim barajıdır. Siyasi partilere dolanarak seçimlere girin deniyor. Bu barajı kaldıralım. Biz bunu seçimlerden önce söyledik. Kanun teklifi de verdik. Arzu ederlerse de hemen toplanıp bu barajı kaldırabiliriz. Yüzde 10 barajı ile milletin iradesinden hırsızlık yapılmaktadır. Bunun popülizm ile ilgisi yoktur.

Reklam
Reklam

'MİLLETVEKİLLERİNE HAKSIZLIK YAPMAYALIM' Milletvekilleri hala milletvekilidir. Yeni vekiller seçilip yemin edene kadar da görevleri sürmektedirler. Yarın savaş çıksa ya da Türkiye ile ilgili önemli bir karar alınması gerekince bu Meclis toplanmayacak mı? Şimdi onların çoğu listede yok, küseceklerdir gibi bir düşünce onlara haksızlık yapmamıza neden olur."

Anahtar Kelimeler: