CNN Türk’te yayınlanan Günlük programında Saynur Tezel Özgentürk'ün sorularını yanıtlayan Kara, "Kapılarımızı açabiliriz. Ama hem Öncüpınar hem de Edirne sınırkapısını açalım. Suriyeliler Avrupa'nın ortasına kadar gidebilsinler. Yol parasını da belediyemiz karşılayacak" dedi.
100 bin Suriyeli, Türkiye sınırında yaşam mücadelesi veriyor
SON günlerde Esad güçlerinin ve Rus savaş uçaklarının saldırısının ardından evlerini terk ederek Türkiye sınırına gelen 40 bin kişi, daha önce bölgede kurulu olan ve 60 bin Suriyelinin yaşadığı çadır kentlere yerleşti. 100 bin kişi Türkiye sınırının yanı başındaki 9 kampta yaşam mücadelesi verirken, kamplar ise olası göçlere karşı genişletiliyor.
Suriye’nin Halep kentinin kuzeyinde Esad rejiminin karadan, Rusya'nın ise havadan saldırısından kaçan binlerce kişi, Türkiye sınırına akın etti. Halen sınıra gelmeyi sürdürenSuriyeliler, Öncüpınar Sınır Kapısı karşısında muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denetimindeki Esselame Sınır Kapısı yanında ve çevresinde kurulu 9 çadırkente yerleştirildi.
İhtiyaçları Türkiye tarafından karşılanan kamplar, oluşan yoğunluk üzerine afad ve Kızılaytarafından genişletilmeye başlandı.
Daha önceden sınır hattında kurulu çadırlarda barınanlar ile birlikte sayıları 100 bin bulan Suriyelilerin, günlük yemek ve ekmek ihtiyaçları ise Türkiye'den gönderiliyor.
Sınırda bekleyen Suriyeli Türkmen: Başka çarem yok
Hasan el Hüseyin, Suriyeli bir Türkmen. Sınırın diğer yakasında, Türkiye’ye girebilmek için bekleyen binlerce kişiden biri.
Hasan, iki yaşındaki oğlu ve eşiyle birlikte Türkiye’nin Bab es Selam’a 1,5 kilometre mesafede kurduğu mülteci kampında kendisine yer bulmaya çalışmış.
Ancak çadır sayısı yeterli gelmemiş. Ailesiyle birlikte açıkta kalmış. Şans eseri karşısına çıkan biri, gel bu gece benim evimde kal demiş.
"Ben şanslıyım. Bu gece kalacak bir yer buldum. Yoksa sokaktaydım. Benim kadar şanslı olamayanlar da var." diyor.
Hasan, sabah olunca yeniden sınır kapısının yolunu tutacağını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Gündüzleri kapıda belki 10-15 bin kişi oluyor. Geceleri ise civar köylerden insanlar misafirperverlik yapıyor, kapılarını açıyorlar ortada kalanlara.
"Bir odada yüz kişinin yattığı bile oluyor. Sonra belki yardım gelir, belki bir çadır alırım, belki kapı açılır da geçerim diye sabah herkes bir umutla tekrar sınıra geri dönüyor."
70 bin Suriyeli daha Türkiye sınırına gelebilir
Halep kırsalından kaçarak Türkiye sınırına dayanan Suriyelilerin sayısı artık on binlerle ifade ediliyor.
Kilis Valisi Süleyman Tapsız, dün Öncüpınar Gümrük Kapısı önünde yaptığı açıklamada, son 48 saat içinde 35 bin Suriyelinin sınıra geldiğini söylemiş, sınırda bekleyen Suriyelilere çadır, battaniye, yatak ve gıda kolileri gönderildiğini belirtmişti.
'Türkiye'den başka gidecekleri yer yok'
Ailesiyle birlikte bir buçuk yıldır Gaziantep’te yaşayan Ribal Azzin de, üç hafta önce Halep’i ziyaret ettiğini, kentte yaşamın son büyük saldırı başlamadan önce dahi çok zor olduğunu anlatıyor.
"Her sabah insanlar işine gücüne gitmek için sokağa çıkıyor. Çünkü hayat bir şekilde devam etmek zorunda. Ancak eve dönebilecekler mi, nasıl dönecekler, kafalarına bir Rus bombası mı düşecek, bilmiyorlar." diyor ve ekliyor:
"İnsanlar korkuyorlar. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Türkiye’den başka gidebilecekleri hiçbir yer yok. Doğu’ya gitseler IŞİD var. Kuzeye gitseler Kürt bölgesi. Güneyde Esad güçleri. Türkiye’nin onlara yardım etmesini umuyorlar. Ama sınır kapı duvar olmuş."
Halep kentinin batısı şu an Esad güçlerinin kontrolünde. Kentin doğusunda ise muhaliflerin hakimiyeti söz konusu.
Hükümet güçleri 3 Şubat’ta yaptıkları saldırı sonucu Halep’in kuzey batısında yer alan Nubl ve Zehra köylerindeki üç yıllık kuşatmayı yarmışlardı.
Böylece Halep ile Kilis arasındaki ana güzergah yolu da muhaliflerin denetiminden çıkmıştı.
Ribal Azzin, Halep’te şu anda bu yolun denetiminin sağlanamaması nedeniyle yakıt tedarikinde sıkıntılar yaşandığını söylüyor.
Kentteki arkadaşlarıyla hala temasta olduğunu belirten Azzin, “Şu an için kenti terk etmeye karar vermediler. Kalıp Esad güçleriyle savaşacaklarını söylüyorlar.” diyor.
'Aklım çorba gibi'
Suriye ordusunda yüzbaşıyken savaş başlayınca orduyu terk edip, Halep’in kuzey kırsalındaki Mumbuc ilçesine yerleşen, YPG birlikleri Mumbuc’a girince ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelip Gaziantep’te yaşamaya başlayan Hasan el Hüseyin, çaresizlik içinde olduğunu söylüyor.
"Eşim hasta. Ameliyat olmak zorunda. Ameliyat olmadan önce, ailesini bir görsün istedik. Belki son görüşü olur dedik." sözleriyle neden Suriye’ye geri döndüğünü anlatıyor.
"Ailemin geri kalanı Antep’te bekliyorlar. Çocuğumun oyuncakları evde, bıraktığı yerde duruyor. Vallahi ne yapacağımı bilmiyorum. Aklım çorba gibi. Bir umutla bekliyoruz. Elimden gelen hiçbir şey yok." diyor.
Hasan el Hüseyin sınır kapısı kapalı olduğu için kaçakçılara başvurmayı bile düşündüğünü, ama parasının olmadığını söylüyor.
"Sınırdan 1200 dolara geçiren biri varmış. Ama bende o kadar para yok. Nasıl iki kişi için 2400 dolar ödeyeyim ben?" diye soruyor ve ekliyor:
"Sabah sınıra döneceğim. Oradaki insanlarla birlikte olacağım. Benim başka hiçbir çarem yok."
(DHA/BBC)