Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’na ait arazideki işyeri kiraları 10 bin ile 100 bin lira arasında değişiyor. İşyerleri, Vakıf’ın en büyük gelir kalemlerinden birini oluşturuyor.
TAKSİM’de yaşanan ‘Gezi Parkı’ gerginliğinin devam ettiği sıralarda İstiklal Caddesi girişinde yer alan Rum Kilisesi’nin önünün açılmasının planlandığı ve hemen karşısına da maksem arazisi üzerine bir cami inşa edileceğinin açıklanmasının ardından gözler kilisenin olduğu bölgeye çevrildi. Balıklı Rum Hastanesi’ne ait arazi üzerinde yer alan irili ufaklı bir çok işyeri bulunurken, cami yapımının planladığı arazi ise Kilise’nin tam karşısında bulunuyor.
VAKIFIN GELİR KAYNAĞI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı projeye göre Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’na ait arazi üzerinde yer alan işyerlerinin tamamının kaldırılması gündemde. Ancak son karar Vakıf ile görüşülüp verilecek.
Taksim’de İstiklal Caddesi’nin tam girişinde özellikle ‘fast food’ mağazalarının yoğunlukta olduğu arazi üzerinde bakkal da var, gözlükçü de. Taksim Meydanı’na bakan arazi üzerinde yaklaşık 25 işyeri bulunurken, bu işyerlerinin kiraları ise farklılık gösteriyor. En küçük işyerinin kirası 10-12 bin liradan başlarken, büyük olanlarda bu ücret 100 bin liraya kadar çıkıyor. Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın en büyük gelir kaynaklarından birinin bu arazi üzerinde yer alan işyerleri olduğunu ifade eden ismini vermek istemeyen Vakıf üyesi, şu anda böyle bir gündemleri olmadığının altını çizdi. İşyerlerinin boşaltılması ve yıkılması hakkında bir plan yapılmadığını söyleyen Vakıf üyesi, “Kilisenin bölgede daha gözükür halde olmasını tabi ki isteriz. Ancak Vakıf’ın da gelir elde etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Balıklı Rum Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Dimitri Karayani ise konu ile ilgili hiç bir açıklamada bulunmak istemediklerini söyledi.
ESNAF DURUMDAN HABERSİZ
60 yıldır bölgede faaliyet gösterdiklerini kaydeden esnaf Ekrem Yümlü, bugüne kadar kendilerine vakıftan herhangi bir uyarı gelmediğini söyledi. Arazinin boşaltılmasının özellikle Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından istenmeyeceğini kaydeden Yümlü, “Yıllardır burada beraber yaşıyoruz. Vakfın en büyük gelir kaynağını kaybetmek isteyeceğini düşünmüyorum. Bölgedeki işyerleri vakıf için ‘altın yumurtlayan tavuk gibi’ kimse bu tavuğu kesmek istemez” diye konuştu. 20 yıldır bölgede esnaf olduğunu ifade eden Özkan Kızıl da, bugüne kadar kendilerine bulundukları yerin yıkılacağına dair bir bilgi verilmediğini söyledi. Bölgedeki en küçük işyerinin kirasının 10-12 bin lira olduğunu kaydeden Kızıl, “Düzenli olarak kiramızı ödüyoruz. Yıllardır burada faaliyet gösteriyoruz. İşyerimizin emlak vergisini bile ödüyoruz. Yaptığımız yatırımlar var” dedi.
Turistler önce bize geliyor
Fast food işletmesi sahibi bir esnaf ise dededen beri bölgede yer aldıklarını, 2-3 senede bir bu tip durumlarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Bölge için simge haline geldiklerinin altını çizen esnaf, “Artık gelen turistler bile önce bize uğruyor. Yıllardır Türkiye’ye gelen ve her geldiğinde mağazamıza uğrayan yabancı turistler var. Burada ne zararımız var onu anlayamıyorum. Cami de açılsın, kilise de. Kimse karşı çıkmıyor. Ancak neden küçük esnafa zarar veriliyor” diye konuştu.