Kilis'te 4 bin yıllık saray kalıntısı bulundu

Türkiye-Suriye sınırında bulunan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyükleri arasında yer aldığı belirtilen Oylum Höyük'te yürütülen kazı çalışmalarında, 4 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray kalıntısına ulaşıldı - Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Engin: - "Saray, yapısı Türkiye sınırları içerisinde açığa çıkartılan en eski saray kalıntılardan biri"

KİLİS (AA) - MÜSLÜM ETGÜ - Türkiye-Suriye sınırında bulunan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyükleri arasında yer aldığı belirtilen Oylum Höyük'te yürütülen kazı çalışmalarında, 4 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray kalıntısı bulundu.

Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Engin ve ekibi tarafından Oylum Höyük'te sürdürülen kazılarda 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen saray kalıntısı ortaya çıkarıldı.

Prof. Dr. Atilla Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Oylum Höyük'te başlatılan kazı çalışmalarının, uzun soluklu proje olduğunu ve yaklaşık 30 yıldır devam ettiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Kilis'te, Suriye sınırına sıfır noktada yer alan höyükte sürdürülen kazı çalışmalarında milattan önce 2000-1200 yıllarına ait tabakada 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen saray kalıntısına ulaştıklarını anlatan Engin, şöyle konuştu:

"2019 yılı kazı çalışmaları kapsamında, Orta Tunç Çağı 1'e, MÖ 1900-1800 yıllarına yani yaklaşık 4 bin yıllık bir saray kalıntısının güneye doğru uzanan mekanlarına ulaştık. Yapı önemli bir bina gibi görünüyor. Önceki yıllarda yaptığımız çalışmalarda yapının şiddetli bir yangınla son bulduğu ve yağmalandığı anlaşılıyor. Bu yangın sırasında ölen insanlar da olmuş. Saray, yapısı Türkiye sınırları içerisinde açığa çıkartılan en eski saray kalıntılardan biri. Ulaşılan kalıntıların Oylum Höyük'ün idari bir merkez olduğunu göstermesi açısından da önemli bir yapı."

Ortaya çıkarılan saray duvarlarının oldukça iyi korunduğunu ve muhtemelen 2 ya da 3 katlı bölümlerden oluştuğunu düşündüklerini aktaran Engin, bu yılki çalışmalarla duvarların ancak üst kısımlarını açığa çıkarabileceklerini söyledi.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Engin, sarayın, diğer mekanların yaklaşık 3-4 metre daha aşağısında yer aldığını ifade ederek, "Saray olduğunu gösteren bulgular, yapının anıtsal oluşu ve mimari özellikleri açısından daha önce bölgede ortaya çıkan Reyhanlı sınırları içindeki antik kent Alalah (Tel Açana) ve İslahiye sınırları içerisindeki Tilmen Höyük saraylarıyla plan açısından benzer. Yine Suriye saraylarının ortak özelliklerini göstermekte. Ayrıca bu tür sarayların büyük anıtsal depo mekanları olur burada da bunları görüyoruz. Bu mekanlar çoğunlukla mühür baskılı kil topraklarla mühürlenmiştir ki böyle bir örnek bu sarayda da mevcut." diye konuştu.

Prof. Dr. Engin, Kilis'in isminin, Mezopotamya kaynaklarında "Ulisum, Ullis ve İllis", Mısır kaynaklarında "Ullaza", Hitit kaynaklarında ise "Kuilzila ve Ukulzat" olarak geçtiğini belirterek, Oylum Höyük'ün bulunduğu mıntıkanın yerel adının ise "İllis" olduğunu söyledi.

Kazılarda ele geçen bir Hitit çivi yazılı tabletinde, Hitit imparatorunun yerel krala, "Siz Nuhaşşe Ülkesi kralları" şeklinde hitap etmiş olmasının, höyüğün Nuhaşşe ülkesinin başkenti olduğuna dair lokalizasyon önerisini güçlendirdiğini vurgulayan Engin, ancak kesin bir lokalizasyon tespiti için daha fazla bilgi ve belgeye ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: