İZMİR (İHA) - Uşak'ın Eşme İlçesi'ne bağlı Karabacaklı Köyü'nde yaşayan, aldığı aşırı kilolar nedeniyle 200 kiloya çıkan ve yatağa bağımlı hale gelen 16 yaşındaki Ahmet Yavaşa'nın doktorları, kiloların çok yemeye bağlı olarak ortaya çıktığını açıkladılar. Ahmet Yavaşça'nın son derece uyumlu bir hasta olduğunu ve yemek düzeninin oluşturulduğunu belirten doktorları, Yavaşça'nın ölüm korkusu yaşadığını ve kendisine psikolojik destek sağlandığını bildirdiler.
Ahmet Yavaşça'nın tedavisini sürdüren Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevgi Mir ile Pediatrik Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ile tedaviyi üstlenen ekibin başkanı Doç. Dr. Şükran Darcan bir basın toplantısı düzenleyerek, şimdiye kadar elde edilen bulgular ve uygulanmakta olan tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.
"HENÜZ TEDAVİNİN BAŞINDAYIZ" EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mir, hastanesinin bu konuda yaptığı çalışmalarla kendini ispat etmiş bir kuruluş olduğunu ifade ederek, "Henüz bu olayın başındayız. Ancak bu sadece basit bir şişmanlık değil. Buna neden olan endokrin ve hormonal bir hastalık olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
EÜ Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükran Darcan da Ahmet Yavaşça'nın 5 yaşından 15 yaşına kadar yaşadığı kilo değişimi hakkında bilgi verirken, "10 yaşında diyet programını bozarak ilerleyici bir şekilde ağırlık artırımı devam etmiş. Günlük kalori alımı 5 bin-7 bin 500 arasında, basit şeker ve karbonhidrat ağırlıklı. 10 yaşındaki bir çocuğun alması gereken kalori 2 bin kalori/gün. Hasta, son olarak 4 yıl önce tartılmış ve o dönemde 170 kilogram olduğu belirtiliyor. Son bir aydan beri kilo alımıyla beraber vücudunda su toplanması ve yatağa bağımlılık ortaya çıkmış" diye konuştu.
CERRAHİ MÜDAHALE DÜŞÜNÜLMÜYOR Ahmet Yavaşça'nın boyunun 1,56 metre olduğunu, yatar bir hastanın kilosunu ölçecek tartı bulunamadığı için ağırlığını ölçemediklerini, ancak göz ile 200 kilonun üzerinde olduğunu tahmin ettiklerini belirten Doç. Dr. Darcan, vücutta katmanlar olduğu için şimdilik cerrahi bir müdahaleyi düşünmediklerini, yaptığı hacetini bile katmanlar arasında bulmakta zorluk çektiklerini, böyle bir hastaya cerrahi müdahale yapmanın risk taşıyacağını açıkladı. Darcan, ayrıca Yavaşça'nın ayağa kalkamadığını, solunum sıkıntısı çektiğini ifade ederek, "Kalçada yatak yaraları oluşmuş, oksijenlenme yetersiz. Tetkikler sonucu, vücutta su tutulumu ve kalp yetmezliği bulgularına rastlandı. Karaciğerde de yağlanma ve fonksiyon bozukluğu saptandı" şeklinde konuştu.
SORUNUN ANA KAYNAĞI KÖTÜ BESLENME Öncelikle şişmanlığın yol açtığı sorunlar ve şişmanlığa yol açan nedenleri tesit etmeye çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Şükran Darcan, şunları söyledi:
"Sorunlar hakkında ilgili bilim dallarından görüş alındı. Çocuk ile her gün, aile ile haftada iki kez psikolog görüşmesi planlandı. Yatak yaraları için tedavi düzenlendi. Şişmanlığın, iştah merkezini etkileyen hastalığa bağlı olduğunu düşünüyoruz. Beslenme düzenlenerek, günlük aldığı kalori yaş için olağan sınırlara çekildi. Hormonlar ile ilgili araştırmaları sürdürüyoruz. Yaşamsal fonksiyonları normal hale getirip, ayağa kalkar hale getirmek için 6-12 aylık bir süreç tahmin ediyoruz. Yaşamsal fonksiyonları normal olunca, mide küçültmesi işlemleri aile ve pediatrik gastroenteroloji-cerrahi ile tartışacağız."
"ÇOK YİYEREK BU HALE GELDİ" Şu ana kadar elde edilen bulgulara göre, şişmanlığın birinci nedeninin kötü beslenme olduğunu kaydeden Doç. Dr. Tarcan, "İştah merkezi ile ilgili bir sorunu var. Yani çok yiyerek bu hale geldi. 3 kişinin yiyeceği bazlama, bunun yanında 5 tane çikolata, bir oturuşta yarım kilo dondurma, her gün mutlak bir şekilde 1 kilo kolası var. Yani bu bir öğündür. Haftada bir kilograma yakın baklavası var. Akşam yemeklerinde yine 3 kişinin yiyebildiği kadar bazlama, 1-2 kilogram şeker katılmış yoğurt yiyor. Ancak burada tedaviye korkunç uyum sağladı. Bir odada hareketsiz bir şekilde beslenirken aldığı besin miktarları azaltılmış durumda" dedi.
Darcan, Yavaşça'nın bu kiloya ulaşırken, sabah kahvaltısında 3 bazlama, 10-15 zeytin, 250-300 gram peynir, 3 yumurta, 2-3 bardak süt aldığını söyledi.
"ÖLÜM KORKUSU YAŞIYOR" Ahmet Yavaşça'nın ruh sağlığı ile ilgili endişelerinin bulunduğunun altını çizen Doç. Dr. Darcan, ölüm korkusu yaşadığını, bu nedenle psikolog desteği sağladıklarını, yoğun ilginin dikkat dağıttığını ve bu nedenle bundan böyle tedavi sürecinde görüntülenmesine izin verilmeyeceğini bildirdi. Darcan, ayda 8-10 kilogram ağırlık kaybının üzerine çıkılmasının mümkün olmadığını, ilk üç haftalık tedavinin performanslar yıl önce tartılmış vını ortaya koyacağını, 6 ayın ardından da ayağa kalkabilecek duruma gelebileceğini sözlerine ekledi.